FED ve Merkez Bankası için kritik bir haftaya girdik. Her ikisinin de son toplantısı aynı haftaya denk geldi. Para Politikası Kurulu'nun ne yapacağını büyük oranda biliyoruz.
Hiç bu kadar şeffaf olmamıştı. Yani faiz indirimine devam edeceğiz kararlılığını biliyoruz.
Ama tüm gelişmelere yakından odaklanan FED için durum biraz daha farklı. ABD tarafından verilecek mesajları açıkçası bekliyoruz.
Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısı başladı. Bugün Türkiye saati ile akşam 10'da kararlarını duymuş olacağız. Neler duyabiliriz sorusunun yanıtını tahmin etmeye çalışalım.
Komitenin tamamen yöneldiği ABD ekonomisindeki bazı gelişmelere değinirsek zaten yanıt da kısmen ortaya çıkmış olur. Para politikası kararlarında ön planda tuttukları iki temel parametre var. Birincisi enflasyon oranı diğeri işgücü piyasasındaki hem niteliksel hem de sayısal gelişmeler. Manşet enflasyon yüzde 6,2'den yüzde 6,8'e çıkmış. Gerçekten yüksek bir seviyeye geldi enflasyon. Hatta 1982 yılından sonra bir zirve yapmış oldu. Maliyet enflasyonu göstergesi ÜFE ise yüzde 8,6'larda. Arz kaynaklı faktörlerin etkisini en fazla hissettirdiği gıda enflasyonu da yüzde 6,1 seviyesinde.
İŞGÜCÜ PİYASASININ YÖNÜ YUKARI
Enflasyona karşın istihdam verilerinde belirgin bir iyileşme görünüyor. İşsizlik oranı yüzde 4,2'ye geriledi. Üstelik istihdam edilen 155 milyon kişinin 129 milyonu tam zamanlı çalışıyor.
Ortalama saat ücretleri de 26,4 dolarlarda.
Dolayısıyla ekonomiye kayda değer katkı yapabiliyorlar. Bu arada işgücüne katılım oranı yüzde 61,8 düzeylerine kadar ulaşıyor. Eğer bizdeki gibi yüzde 50'ler civarında bir katılım olsaydı işsizlik oranı çok daha düşük olurdu.
Her iki temel veri de pandemi nedeniyle tamamen genişletilmiş olan para politikası uygulamasına artık gerek kalmadığını ağır ağır normalleşmeye doğru gitmenin doğru olacağı sinyalleri veriyor. Zaten piyasalar bu gelişmeleri fiyatlamaya epey önce başlamışlardı. 2022 yılı için ikinci faiz artırım olasılığı yüzde 85'lere gelince üçüncü bir faiz artışı olur mu olasılığı masa üstüne kondu bile. Ama ilk aşamada varlık alım miktarının azaltılmasında daha agresif olacaklardır. Bir önceki toplantıda belirledikleri noktanın sanki bir aşama ötesine gelebilirler bu toplantıda. Aynı zamanda faiz artışına yönelik sinyalleri de hissedilir hale gelir.
Yani daha şahin bir FED görme olasılığımız biraz yüksek gibi.
PARALARINI KORUMAYA ALIYORLAR
Piyasalar bu gelişmeleri dikkate alarak fiyatlamalar yaparken gelişmekte olan ülkelerde ABD tarafından esecek sert rüzgarlara karşı ulusal paralarını koruyacak önlemleri ihmal etmiyorlar. Cari açığa ya da fazlasına, enflasyonun kalıcı ya da geçici olduğuna bakmadan faiz artırımları yapıyorlar. Sadece bir kez de değil, geçen hafta Brezilya bir kez daha faizleri yükseltti. Brezilya'da enflasyon yüzde 10,74 iken politika faiz oranını yüzde 7,75'den yüzde 9,25'e çıkardı. Rusya yüzde 8,4 enflasyona karşın faizini yüzde 7,5'a getirdi. Milli gelirinin yüzde 3,5'u kadar cari fazla veren Güney Kore politika faiz oranını yüzde 1'e çıkardı. Lütfen oranlara takılmayın.
Önemli olan gelişmekte olan ülke merkez bankalarının gereğini yaptığı inancı ve daha da önemlisi duruma göre önlemlere devam edeceği mesajları ile sözlü yönlendirme yapma güçlerine halen sahip olabilmeleri. Gelelim Merkez Bankası'na... Aslında gelmeye pek gerek yok. Manşet ve çekirdek enflasyon seviyelerinin neler olduğunu hatırlatmaya da gerek yok. Çünkü faiz indirimine devam edecek.