Merkez Bankası her yeni yıla girerken uygulayacağı para politikasının temel çerçevesini çiziyor ve kur rejiminde izleyeceği yolu belirliyor. Yeni yol haritasını da kamuoyu ile paylaşıyor. Geçen hafta yeni yılın para ve kur politikalarını açıkladı. 2023 yılında da değişikliğe gitmeyerek 2001 krizinden bu yana ilk 5 yılda örtülü sonrasında da doğrudan olmak üzere uyguladığı "enflasyon hedeflemesi" rejimine devam dedi Merkez Bankası. Hatta çok uzak olmasına rağmen orta vadeli hedefi olan yüzde 5 enflasyon hedefini de korudu. Değişmeyen diğer bir konu da para politikasının ana hedefi oldu. Merkez Bankası Kanununun 4. maddesinde belirlenmiş olan fiyat istikrarı ana hedefi bu yılda da devam edecek. İkincil hedef ise finansal istikrarın sağlanması...
Fiyat istikrarı yani ekonomi aktörlerinin belirsizlik algısı yapmadan sağlıklı kararlar alabildikleri seviyedeki enflasyona ulaşabilmek için temel para politikası aracı 7 gün vadeli repo faiz oranı olacak. Para Politikası Kurulu her ay yapacağı olağan toplantılarında Merkez Bankası'nın likidite verirken uygulayacağı faiz oranını belirleyecek. Bildiğiniz gibi geçen sene kullanmadı politika faiz oranını. Daha doğrusu enflasyon ile mücadelede değil büyüme hedefine hizmet edecek şekilde kullanmayı tercih etmişti.
FİNANSMAN MALİYETİ ÖN PLANDA
Temel hedefinin her ne kadar fiyat istikrarı olduğunu duyurmuş olsa da Merkez Bankası para politikasını bu yılda da üretim, büyüme, istihdam ve ihracat sacayakları üzerine inşa etmiş durumda.
Bu yüzden 7 gün vadeli repo faiz oranını enflasyona yönelik değil finansman maliyetlerini dikkate alarak kullanacak.
Politika faiz oranı bu amaçla kullanılınca Merkez Bankası'nın makroihtiyati tedbirler olarak tanımladığı bir dizi önlem de devreye girmek zorunda kalıyor. Örneğin kredilerde menkul kıymet tahsisine başvuruyor. Üstelik tahsiste kullanacağı menkul kıymetlere de sınırlama getiriyor. 5 yıldan uzun vadeli devlet iç borçlanma senetleri gibi ya da endeksli tahvillere iskonto ile üstelik yüzde 60'lar gibi yüksek oranlar belirleyerek tahvil piyasalarına da ayar veriyor.
2023 YILINDA LİRALAŞMAYA DEVAM
2023 yılı programında tahmin ettiğimiz gibi "liralaşmaya" ayrı önem veriliyor. Geçen sene başlarında faizlerin aşağı çekilmesi sonucunda TL'nin reel getirisinin negatife dönmesi dolarizasyon sürecini ivmelendirmişti.
Nihayetinde kurların çok yükselmesi de ithalat fiyatları ve kurlardan fiyatlara geçişkenlik faktörleri üzerinden enflasyonu fırlatmıştı. Bunu engelleyebilmek için Merkez Bankası liralaşma politikası çerçevesinde bankaların hem aktif hem de yükümlülük taraflarında TL'nin ağırlığının artmasını sağlayacak önlemlere başvurmuştu. Bu yılda da liralaşmaya devam edecek. Bu bağlamda swap işlemlerinden öte açık piyasa işlemleri kanalıyla bankaları fonlayacak.
Kur rejiminde de yıllardır olduğu gibi bu yılda da "dalgalı rejimi" tercih ediliyor. Yani kurlar serbest piyasa koşullarında arz ve talebe göre belirlenecek. Merkez Bankası gerek gördüğü durumlarda piyasaya müdahale edecek. Bir yerde yönetilen dalgalı kur rejimi uygulamış olacak. Geçen sene çokça müdahale etme ihtiyacı duymuştu. Sonunda "kur korumalı mevduat" sistemiyle kurların ateşi kısmen düşünce döviz satışlarını azaltmıştı.
Umarız Merkez Bankası politika faiz oranını fiyat istikrarına yönelik kullanabilir. Eğer amacına uygun kullanırsa serbest piyasa mekanizmasını bozan makroihtiyati tedbirlere de daha da önemlisi kur korumalı mevduat sistemine de ihtiyaç kalmaz.