• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
İzmir’e yakışmayan bağnazlık ERHAN GÜLENÇ

İzmir’e yakışmayan bağnazlık

erhan.gulenc@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11 Haziran 2018, 23:46

İzmir, Türkiye'de demokrasinin kalelerinden biridir, insanların hoş görüsüyle ünlüdür. Ancak, 24 Haziran seçimlerine yaklaşırken İzmir'e yakışmayan, demokratik hoşgörüyle bağdaşmayan bazı münferit olaylar yaşanmaya başladı.
Geçtiğimiz pazar günü bu köşede AK Parti İl Başkanı Aydın Şengül ve ekibine vapurda bir tanıtım videosu çekimi yaparken bir grup tarafından "Cahilsiniz" gibi ifadelerle sözlü saldırıda bulunulduğunu yazmıştık. Bu olay Şengül ve ekibinin soğukkanlılığıyla büyümeden önlendi.
Fakat, bu olay maalesef son olmadı.
İzmir genelinde seçim çalışması yapan ve stantlar açan AK Partili gençlere yönelik benzer saldırılar art arda yaşanmaya başladı.
İki gün önce Foça'da seçim standında görev yapan AK Parti İl Gençlik Kolları üyesi 17 yaşındaki bir genç, "Ben devrimciyim" diye bağıran birinin saldırısına uğradı. Gençlerin standı dağıtıldı. Önceki akşam da Bostanlı sahilinde tatsız bir olay meydana geldi. Gençlerin açtığı standa gelen bir kadın, bağırarak İzmir Marşı söylemeye başladı. Ancak, genç kadının buna tepki göstermesini beklediği AK Partili gençler de yüksek sesle marşa eşlik etti. Bunun üzerine söz konusu kişi, İl Gençlik Kolları Başkanı Eyyüp Kadir İnan'la tartışmaya çalıştı ve sonrasında küfür ederek uzaklaştı.

"AŞAĞILAMAYA ÇALIŞTI"

Üzücü olayın ardından İnan ile görüştüm.
Yaşananları tüm içtenliğiyle anlattı.
Daha önce Buca ve Karşıyaka'da da görev yapan arkadaşlarının sözlü saldırılara maruz kaldığını dile getiren İnan, "Bostanlı'da da söz konusu kişi İzmir Marşı söylemeye başlaması üzerine 'İzmir Marşı ve Mustafa Kemal Atatürk bu ülkenin ortak değeridir. Kimse bu değerlerimizi provokasyon aracı yapamaz' diyerek kendisine eşlik etmeye başladık. "Ardından gelip, benim kim olduğumu, hangi okul düzeyinden mezun olduğumu, yaşımı, hakir görerek, aşağılar bir şekilde sorma girişiminde bulundu. Ben de kendisine Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü mezunu olduğumu, sosyoloji tezli yüksek lisans yaptığımı söyledim. Ayrıca, 2.5 yıl TBMM gibi kıymetli bir kurumda milletvekili danışmanlığı yaptığımı ifade ettim.
Bunun üzerine bana 'Sen bunları okumuş olamazsın' dedi ve küfür ede ede uzaklaştı. Çünkü onun gözünde bir AK Partili üniversite okuyamaz, yüksek lisans yapamaz, eğitim düzeyi bu kadar olamaz..." dedi.

"KİMSENİN HAKKI YOK"

Bu olaylara rağmen çalışmalarına kararlılıkla devam edeceklerini ifade eden İnan, şu sözlerini altını çizerek aktarıyorum:
"İzmir bir hoşgörü kenti ve biz de bu şehrin gençleriyiz. Ön yargılar olabilir. Farklı düşünceler olabilir. Ancak, hiç kimsenin bu şehirde yaşayan gençlere mahalle baskısı uygulamaya hakkı yoktur. Faşistçe bir davranışa mahkum bırakmaya hakkı yok. Küfür ederek, hakaret ederek hiç kimse bu şehrin gençlerini aşağılayamaz. Bizler ne olursa olsun, bu güzel kentin değerlerini yaşatmaya gayret edeceğiz. Bunu da demokrasiye özgürlüklere, hoşgörüye ve insan olmanın onuruna yakışacak bir şekilde yapacağız. Bizim üzerimizden yapılmak istenen provokasyonlara alet olmayacağız." İzmirliler olarak gayet güzel ve barış içinde devam eden seçim sürecine gölge düşürecek bu tür olaylara karşı duyarlı olmalıyız. Provokasyon yapma hayali kuranlara geçit vermemeliyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.