İzmir Büyükşehir Belediyesi, İstanbul'da Sign of the City Awards isimli yarışmada iki dalda ödül kazanmış.
Büyükşehir Belediyesi bunu böbürlene böbürlene duyurdu.
Verilen ödüllerden biri de İzmirlilerin her gün saç baş yolduğu 'ulaşım' içinmiş.
Belediyeye 'Sürdürülebilir Ulaşım' projesi nedeniyle bu ödül verilmiş. Bu ödülü hangi kritere göre verdiler bilmiyorum ama buna karar vermeden önce keşke İzmirliler'e de bir sorsalardı. Çünkü, İzmir'de giderek İstanbul'dakine benzeyen trafik çilesi yaşanıyor ve vatandaş Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun başlattığı 'aktarmalı ulaşım' sistemiyle gideceği yere ancak 2 ve 3 vasıta değiştirerek varabiliyor...
HAFIZA KAYIPLARI YAŞANABİLİR
Madem Kocaoğlu'na vatandaşın bu kadar şikayetçi olduğu bir alandan icat edilip ödül verilebiliyor, ben bu yarışmayı düzenleyenlere buradan sesleniyorum:
Eğer Aziz Başkana çok ödül vermek istiyorsanız, İzmir Körfezi'nde akan evsel atıklar yüzünden oluştuğu belirtilen ve 3 gündür kent gündemine damga vuran 'çayır' için de ödül verin olsun bitsin.
Bakın Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Baha Büyükışık deniz marullarıyla oluşan bu çayır için ne diyor: "Deniz marulları doğanın bir uyarısı kabul edilebilir.
Körfez kirliliğinin devam etmesi halinde İzmirliler deniz havası alırken zehirlenebilir. Denizden yükselen ve havaya karışan toksinlerin çok ciddi rahatsızlıklara sebep olduğu gözlenmiştir. Amerika'da yaşanan toksin zehirlenmesinde insanlar hafıza kayıpları yaşadı." İzmirlilere saç baş yoldurtan ulaşım konusunda ödül verilebiliyorsa, vatandaşı yıllarca "Yüzülebilir Körfez geliyor" diye oyalayıp denize evsel atık akıtmaya devam edilmesine de haydi haydi verilir!
Bu ödülün ismi de şöyle olsun:
Kenti en iyi yeşillendirme ödülü!..
YA 246 LİRA VER YA DA SENEYE GEL
Türkiye'de sağlık hizmetleri son 15 yılda çağ atladı. Bu doğru.
Ancak, bazı hastanelerde zaman zaman karşılaşılan uygulamalar ise can sıkabiliyor. Dün de bu köşede görüşlerine yer verdiğimiz İzmirli ünlü avukat Senih Özay'ın bir üniversite hastanesinde başına gelen gibi. Özay, bir rahatsızlığından dolayı muayene olmak üzere hastaneye gidiyor. Özay'dan tetkiklerinin yapılabilmesi için röntgen filmi çektirmesini istiyorlar.
Ünlü hukukçu, röntgen bölümüne gittiğinde büyük bir şok yaşıyor.
Özay'a diyorlar ki, "Ya 246 TL öde röntgenini hemen çektir ya da 1 yıl sonraya randevu verelim"... Özay hastalığıyla ilgili teşhisin bir an önce konulmasına katkı sağlayacağını düşünerek röntgeni hemen çektirmek için bu parayı ödüyor. Ünlü hukukçu, "Ben ödedim ama 1 yıl sonraya randevu alıp gidenler çoktu" diyor. Buradan o hastane yönetimini uyarıyorum: Vatandaşın tepkisini çeken bu uygulama için bir an önce çözüm bulun...