Halkçıyım dedi.
Seferihisar'da Ekmeksiz Plajı başta olmak üzere en değerli belediye arsalarını şirketlere, holdinglere yok pahasına sattı. Örneğin, 1 milyon 350 bin liraya sattığı 28 dönümlük Eşek Adası'nın değerinin bugün 84 milyon lira olduğu belirtiliyor.
- 'Sosyal demokrasi 4.0' dedi.
Seçim öncesi verdiği bir röportajda "En büyük rüyasının Türkiye'nin en güçlü sermayedarı Koç Holding'in genel merkezini İzmir'e taşıtmak" olduğunu ağzından kaçırıverdi.
- 'Çav bella, çav bella' dedi.
Adayların belirlenme sürecinde bizzat patronlar kulübü Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) tarafından bir toplantı bahanesiyle İzmir'de vizyona çıkarıldı.
GEZMEYE DOYAMIYOR
- 'Gelecek yerelden başlayacak' dedi.
Belediye bütçesinden gitmediği ülke kalmadı. Şimdi de seçilince soluğu Kuzey Kıbrıs'ta aldı. Yakında İtalya'ya gitmeye hazırlanırken Kasım'daki Barcelona seyahati için şimdiden Meclis kararı aldırttı. Gezmeyi o kadar çok seviyor ki, partisinin büyük önem verdiği 23 Haziran'daki İstanbul seçimlerinde bile Türkiye'de değil İtalya'da olacak.
- 'İzmir'de işsiz genç, aşsız ev kalmayacak' dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak gençler ağırlıkta olmak üzere çalışanlarını kapı önüne koyan CHP'li ilçe belediye başkanlarına çıkıp da 'Ne yapıyorsunuz beyler?' diye bile sorma zahmetinde bulunmadı.
HALKIN BÜTÇESİNE DARBE
- "Refahı adil olarak paylaşacağız" dedi.
Kendisine yakın Karşıyaka ve Seferihisar Belediye Başkanlarına on milyonlarca lira destek verdi. Ama CHP'nin İzmir'deki diğer belediye başkanlarına ya da AK Parti yönetimindeki belediyelere zırnık koklatmadı.
- 'Halkın bütçesini rahatlatacağız' dedi.
Göreve geldiğinde ilk işlerinden biri Balçova'daki teleferik ücretlerine yüzde 45 zam yaparak 9 liradan 13 liraya çıkarmak oldu. 4 kişilik bir ailenin sadece teleferiğe binme masrafı bile 52 lira oldu.
İZMİRLİ ŞAŞKINLIK İÇİNDE
- 'İzmir'de düşük ve orta gelirli İzmirlinin konut sorununu çözecek adımlar atacağız' dedi.
İlk işi 4.5 dönüm bahçesi ve eşsiz manzarası olan Şato Restoran binasını lojman haline getirerek kendi konut sorununu çözmek oldu. Üstelik 'Ne yapıyorsun?' diye soranlara da 'art niyetli' suçlamasında bulundu. Ayrıca aile dostu olan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay'a da Büyükşehir'e ait lüks bir konutu lojman olarak tahsis etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li Başkanı Tunç Soyer'den bahsediyorum.
Saydığımız bu maddelerle aslında göründüğü gibi biri olmadığını birçok kez ortaya koyan Soyer'in ipliği bu son 'Şato' kararı ile artık iyice pazara çıktı.
Bugüne kadar kendisini çok iyi pazarlayarak İzmirlinin gözünde oluşturduğu olumlu algıda ilk kez bu derecede bir kırılma yaşanıyor. Soyer'in 'Çav Bella' şarkıları söyleyen bir sosyal demokrat değil 'burjuvalık düşkünü' bir sermaye yanlısı olduğu daha net görülüyor. Birçok İzmirli kandırıldığını düşünüyor. Maalesef, bu Şato olayı İzmirlinin dizlerini daha çok döveceğinin de işaretlerini veriyor.
