Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk'ün partisi CHP, ne hallere düştü... İşte bugünkü manşetimizde yer alan haber...
Oğulları dağa kaçırılan annelerin Diyarbakır'daki HDP binası önünde gözyaşı dökerek yaptığı eylem sürerken, CHP devletin PKK'ya destek verdiği için görevden aldığı HDP'li Diyabakır Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı'yı İzmir'de ağırlayacak.
BAL GİBİ TERÖRE DESTEK
CHP'nin son kayyum kararlarının ardından yaptıkları açıkça terör örgütünü lanetleyen ve feryat eden annelere karşı PKK'nın yanında saf tutmaktır. Bu 'demokratik muhalefet' değil bal gibi terör destekçiliğidir. Beğenin veya beğenmeyin ama ortada şöyle bir somut gerçek var: HDP'li belediyelere kayyumu atayan Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu bir parti politikası değil, devlet politikasıdır.
CHP de bu devleti kuran liderin partisi olarak, devletin yanında yer almalıydı.
Önceki gün de yazdım, Atatürkçü CHP'liler artık bu gidişe sesini yükseltmek zorunda. Bugün susanlar, ihanete ortaklar demektir.
KOCAOĞLU KENDİSİNİ İKİNCİ KEZ YAKAR MI?
CHP İzmir'de kongre kazanı kaynamaya başladı. Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in ekipleri harıl harıl çalışırken Bornova'da gerçekleşen bir buluşma kulisleri hareketlendirdi.
Kocaoğlu, kendisiyle birlikte siyaset yapan Bornova Belediye eski Başkanı Olgun Atila'nın ofisinde, adı İl Başkan adaylığı için geçen İl eski Başkan Yardımcısı Orhan Karaoğlu'nun da bulunduğu partililerle bir araya geldi.
Kocaoğlu'nun, Musa Çam'ın da içlerinde yer aldığı bazı eski vekillerce adaylık için desteklendiği konuşulan Karaoğlu ile buluşması "Acaba Özkan ve Soyer ekipleri dışında İzmir örgütünde 3. bir ittifak arayışı mı başladı" sorusunu gündeme getirdi.
YİNE KAYBEDERSE BİTER
Kulislerde bunlar konuşulurken Kocaoğlu'nu ve CHP'yi yıllardır takip etmeye çalışan bir gazeteci olarak benim değerlendirmem ise, şöyle: Kocaoğlu, bu kongre sürecine aktif olarak girmez giremez.
Çünkü, adaylık konusunda yaşadığı hüsrandan sonra bir de il kongresinde kaybetmeyi göze alamaz. Bu siyaseten kendini ikinci kez yakması ve bir siyasi mevta haline gelmesi demek olur. O yüzden şimdi bir yandan küllerinden yeniden doğmanın hesabını yaparken bir yandan da 'akil adam' görüntüsü altında bu şekilde sadece nabız yokluyor...