İzmir tam bir futbol haftası yaşıyor. Yarın İstanbul'da Atatürk Olimpiyat ve Ali Sami Yen statlarında tam bir futbol şöleni start alıyor. Türkcell Süper Lige, Karabükspor ve Bucaspor'dan sonra çıkacak üçüncü takım belirlenecek. Bizim İzmir'in temsilcileri Karşıyaka ve Altay, Adanaspor ve Konyaspor, son bileti kapabilmek için müthiş bir mücadeleye girecekler. Ve kuranın cilvesi, ilk maç ezeli rakipler Karşıyaka-Altay arasında Olimpiyat Stadı'nda oynanacak.
BEN DE ORADAYIM
Maçların başlamasını iple çeken İzmirliler gibi ben de valizimi kaptım, İstanbul'da dostlarımla heyecanı paylaşıyorum. F.Bahçe ve Milli Takımın unutulmaz yıldızı Ogün Altıparmak'la Kadıköy'de buluştuk. İstanbul'daki İzmirliler için F.Bahçe'nin Trabzonspor maçı ve bunun sonucunda gelecek şampiyonluğun pek önemi yok. Verilen bilgiye göre, İstanbul'da 700 bine yakın İzmirli yaşıyor, bunların 250 bininin Karşıyakalı olduğu söyleniyor. Bu Karşıyakalı derneklerin verdiği sayı. Altaylıların da azımsanmayacak derecede önemli taraftarı var bu Türkiye'nin en kalabalık, en önemli kentinde.
Elbette ki Karşıyaka-Altay maçı yarın saat 20.00'de başlayacak ve bir futbol düellosu şeklinde geçecek.
Ama dileğimiz mücadelenin sahada kalması, yenilenin, yenenin bileğini öpmesi. Çünkü, çıkarılacak kırmızı kartlar, seyircilerin yapmamasını dilediğimiz taşkınlıkları, bu iki temsilcimizin daha sonra Konyaspor ve Adanaspor'la yapacağı maçlara eksik ve yara almış çıkmalarına yol açacak, dolayısiyle bu iki kulübümüzün yanı sıra İzmir de kaybedecek. Hele saha kapatılması, seyircisiz oynama gibi cezalara çaptırılma gibi bir tehlike de söz konusu. Ki İzmir anımsayacağınız gibi bundan en fazla zarar gören kent.
OLAY ÇIKMASIN
Belediyelerimizin sağladığı otobüslerle İstanbul'a bir büyük, "Futbol Göç" başladı. Özellikle bu sabah konvoylarla yollara dökülecek, Altay ve Karşıyaka sevdalıları. Güzergah sırasında n'olur, sizi maçları seyretmekten alıkoyacak olaylar yaratmayalım, mola sıralarında işyerlerinde can sıkıcı sonuçlar doğuracak herhangi bir tartışmaya imkan vermeyelim. Haydi İzmirliler... Bu İstanbul sınavından yüzakıyla çıkalım. Bucaspor'dan sonra bir ikinci kulübümüzü daha Türkcell Süper Lig'de görmek dileğiyle şansımız bol olsun.
Doyumsuz bir geceden....
Geçtiğimiz hafta sonunda Bostanlı Vapur İskelesi üstündeki Altın Balık'a gittim. Baktım kapıda 40-50 kişi içeri girmeye çalışıyor. Görevliler kibarca, "Kusura bakmayın, yer kalmadı" diye çevirmek zorunda kalıyor. Bu ne bir futbol maçıydı, ne de KSK Arena'da oynanan bir basketbol maçı ki, giremeyenler hayıflansın. İçerde Sancar Maruflu'ya jübile yapılıyordu.
***
Ben bir insanın böylesine sevildiğini az gördüm. Kentin idari ve mülki amirlerinden tutun, belediye başkanları, ekonomik örgütlerin temsilcileri, sivil toplum örgütleri yöneticileri kimi ararsanız oradaydı. Öylesine seçkin, öylesine kalpleri İzmir için atan insanlar. Sancar Maruflu yıllarca İzmir'e kendini adamıştı. Sanırım kendisine gösterilen bu müthiş ilgi karşısında şimdiye dek yaptıklarını helal etmiştir. Ve bana göre ona öyle bir moral verildi ki, ömrüne ömür katıldı. Çok güzel ve özel bir geceydi. BESİAD Başkanı Osman Avcı'nın, "Kırk yılın hatırı vardır" diyerek dağıttığı nefis kahveler de, geceyi tamamlayan ilginç bir armağan oldu.
***
Salonda sadece Karşıyakalılar yoktu. Altaylılar, Göztepeliler, İzmir'in diğer kulüplerinin, spor örgütlerinin temsilcileri sanki bir birlik ve beraberlik özleminin hasretini giderdiler.
Dedim ya özel ve güzel bir geceydi. Dostlar uzun yıllar sonra bir araya geldi. Geçmişten anılar tazelendi, fıkralar anlatıldı. Arada alkol koyulaştıkça potlar da döküldü ortaya. Bizim Tufan Atakişi, hanımının duymayacağını sanarak anlatıyordu: "Arkadaş. Hani, 'Nereden sevdim o kadını. Bana zehretti hayatın tadını' şarkısı var ya, ben onu çok severim. Biraz değiştirdim, 'Nereden sevdim o karımı' şekline çevirdim. Ne zaman Türk musikisinin de yer aldığı bir geceye gitsek, hemen çaktırmadan klarnetçiye bahşişi sıkıştırır, karımın başında çaldırırım bu şarkıyı..."
Tufan; bunları her zaman anlatma, yerin kulağı var. Hanımın kulağına gider alimallah.