13 Mart günü POTA'da "Yürüyen bant"lara dikkati çekmiş ve "Bozulmalarının an meselesi olduğunu" vurguladıktan sonra "Onarım için dolapların dönmeye hazır olduğunu" belirtmiştik.
Üçyol semtindeki metro istasyonunda yürüyen merdiven bozuldu ve halk paniğe kapıldı.
İşte size o günkü "hatırlatma" ve "dikkat" yazımız.
***
Bu yürüyen bant veya merdivenlerin "yıllık bakımlarının nasıl yapıldığını ve çevrilen dümenlerin nasıl tezgahlandığını" irdeleyen yazımızdan pasajlar.
***
Montajı tamamlanmış, işletmeye açılmış asansör ve yürüyen merdivenlerin
bakım işlerinin nasıl yürüdüğüne bir bakalım.
İşin geçici kabulü yapıldıktan sonra bakım ve arıza hizmeti
müteahhit firma adına asansör ve yürüyen merdiven firmaları tarafından
kesin kabule kadar yürütülür.
Kesin kabulden sonra artık her iş ihalelere kalır.
İdareler Kamu İhale Kanununa (KİK) dayanarak grup bakım ihalesine
çıkarlar. Bu yasanın en az 30 kere değiştiğini de hatırlatalım.
Bu ihalelerin şartnamelerine "montaj firmalarından yeterlik belgesi alıp gelin" maddesi konularak çok sayıda firmaya yol açılır.
Sonuçta hem montaj firması, hem de "yeterlik belgesi" alan rakip firma beraberce ihaleye girerler.
Böylece hemen hemen her sene bakım firması ve fiyatlar da değişir. Bazı durumlarda yedek parça temin edilemez olur, orijinal olmayan değişik parçalar sisteme takılmaya başlanır.
Ünite kırılgan hale gelir ve kazalar başlar. Bu işleyiş sırasında her ay olması gerektiği şekilde periyodik bakımın yapılması ve idarenin bunu
dikkatle takibi gerekir.
Şimdi bir soru var: "Acaba 2000 yılından günümüze kadar tüm metro, İzban ve üst geçitlerdeki asansör ve yürüyen merdivenlerin bakımlarını
yapan firmaların yıllara göre dağılımı nasıldır?
Listelendirildiği takdirde ne demek istediğimiz anlaşılacaktır."
Ve, bir soru daha: "Karşıyaka katlı pazaryerindeki yürüyen bantlar, tesis edildiğinden bu güne kadar kaç gün çalışmıştır?
Halkın cebinden çıkan para kime yaramıştır?"
hayattan
hayattan
Tekstil sektörünün yarısı kadınlardan
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, tekstil sektöründe çalışanların yarısını kadınlar oluşturuyor. Bu istatistiki veriler, kayıt dışı ile birlikte toplam 1 milyona yakın kadın çalışanın tekstilde istihdam edildiğini ortaya koyuyor. 2014 yılının ilk yarısında en çok işe alımın da tekstil alanında gerçekleştiği göz önüne alındığında; sektörün kadınlar açısından önemi gözler önüne seriliyor.
İstihdam açısından bakıldığında Türkiye'nin en önemli sektörlerinden birisi olan tekstil sektörü, çalışanların cinsiyeti açısından da ülkeye sağladığı fayda ile dikkat çekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, birçok sektörde kadın çalışan oranı yüzde 15'in altındayken, tekstil çalışanlarının yüzde 50'sine yakını kadınlardan oluşuyor. Sektörde kayıtlı ve kayıt dışı yaklaşık 2 milyon çalışan olduğu göz önüne alındığında, bu istatistik yaklaşık 1 milyon kadın çalışanın istihdam edildiğini de ortaya koyuyor. Bu durum kadınların aile içinde söz sahibi olmalarını ve toplumsal yaşama daha fazla katılmalarını beraberinde getiriyor.
küpe
küpe
Halkın yararına olmayan bilgi, gereksiz yük gibidir.
Mevlana
günün fıkrası
günün fıkrası
Önce görmem lazım
Bir genç, köydeki çiftlikten iş istemişti:
Çiftlik sahibi:
"Size devamlı iş veremem ama odunların yerleştirilmesi için hizmetçiye yardım ederseniz size üç öğün yemek ve ayrıca 25 lira veririm. Oldu mu?"
Genç devam etti:
"Niçin olmasın? Yalnız size evet demeden önce görmem lazım..."
"Odun yığınını mı görmek istiyorsunuz?"
"Ne münasebet, hizmetçiyi..."
laflama
laflama
* Gözlerim uykuyla barıştı sanma. "Hep seni mi düşüneceğim sanki" diye sorsam alınırsın. Benimki sadece şekerleme be kadın!...
* Bazen hayatım film şeridi gibi geliyor aklıma. Bak makinist 10 dakika film arası verdi. Hadi, patlamış mısır, frigo dondurma, kola gelsin... Allah ne verdiyse artık!
* Hanım benim oğlana bile 23 Nisan'da bir günlüğüne aile reisliğini takdim ediyor. Ben ise hep havamı alıyorum. Kocaların adı yok!
* Artık gençler pembe panjurlu bir ev hayali kurmuyor. Panjur imalathanesinde asgari ücretli sigortalı bir işe de okey diyoruz!
* Bitkisel hayata girdi. Bundan böyle vejetaryen!
* Ben sana vezir olamazsın demedim oğlum. Her şeyi bildim havalarında olursan rezil olursun dedim!..
İbrahim Ormancı'dan