Ruslar, turizmi Türkiye'den öğrendi

Berlin'deki "Turizm Fuarı"nda, turizm duayeni Hüseyin Baraner'den çarpıcı değerlendirmeler var:

* 38 yıldır bu fuara katılırım, ilk kez din üzerine sorulara muhatap oluyoruz...

* Rus pazarı 2017'de patlama yapacak. 2015 ve 2016'da onlara sıcak yaklaşan, dostluk gösteren kazanacak...

* Çeşme Türk-Rus Dostluk Parkı'nın katkısını tüm ülke görecek..

Avrupa'yı güneş ışınları Nisan ayında ısıtmaya başladığında Türkiye satışları artacak, çünkü çocuklar 'Baba nereye tatile gidiyoruz?' diye sormaya başlayacaklar..

* Dondurulmuş gıda gibi, dondurulmuş yatak satılması dönemi sona erdi...

***

Avrupa Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı ve aynı zamanda 4 bin 500 Alman seyahat acentasından oluşan RTK (Raiffeisen Tours Koorperation) zincirinin Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner şöyle diyor:

"Ruslar, turizmi Türkiye'de öğrendiler. Biz de Rus turistler sayesinde, son yıllarda neredeyse onların bize kattığı güçle büyük yatırımlar yaptık. Dünyanın en güzel tesislerini Ruslardan kazandığımız paralarla inşa ettik."

Baraner'i dinlemeye devam:

"Türkiye'nin çok önemli bir kozu var. Diğer ülkelerin elinizden alamayacağı bu koz, 1-2-3 çocuklu ailelerin aslında tek gidebileceği yerin Türkiye olmasıdır. Çünkü Allah'tan onlara o güzelliği, o büyük aile odalarını, çocuklara o eğlenceyi, yemeği, geniş sahaları verebilen tek ülke Türkiye. Orada rakipsiziz. Çocuklar, ilk güneş ışınları ortalığı hafiften ısıtmaya başladığında, yani Avrupa'da Nisan ayının ortasından itibaren tatili düşünmeye başlıyorlar."

yeni kitaplar

9 Eylül Üniversitesi'nde Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri programında doktora öğrenimine; Yönetim ve Çalışma Psikolojisi Anabilim Dalı'nda araştırma görevliliğine devam eden Nuray Turan'ın

"Çalışma Yaşamında Yetenek, Beceri, Yetkinlik, Yeterlilik" adlı kitabı Nobel Yayın'dan çıktı.

İş dünyasında yetenek olgusu üzerine eğilen kitap aynı zamanda

"Beceri-yetenek-yeterlilik" kavramları ile tüm bu kavramların birbirleri arasındaki ayrımlara dikkat çekiyor.

Yazar Turan, İK çalışanları, iş yaşamının aktörleri ve üniversite öğrencileri için önemli bir kaynak niteliğindeki çalışmanın, bahsi geçen kavramların ayrıştırılmasına yönelik ilk kaynak kitap olma özelliği taşıdığını da belirtiyor.

Dr. Mazhar İzmiroğlu'nun kaleme aldığı 'Aile Şirketleri' dizisinin bu 4'üncü kitabında, kuşak geçişleri kapsamında, liderliğin genç nesle devri konusu değişik perspektiflerden mercek altına alınıyor. Ebeveynler başta olmak üzere aile mensupları ve şirket hissedarlarınca benimsenmesi gereken anlayış ve süreç boyunca izlenmesi gereken yol haritası net çizgilerle ortaya konuluyor, somut önerilerde bulunuluyor.

Karşılaşabilecek darboğazların nasıl aşılabileceğine ilişkin çözümlerin, başarılı aile şirketi liderleri ve aile şirketlerinin üst yönetiminde görev almış profesyonel yöneticilerin görüşleri ile zenginleştirilerek okura sunulan bu çalışma, liderliği genç varislere en uygun şekilde devretmeyi hedefleyenler için bir başucu kaynağı niteliğinde.

küpe

Çocuklar şekerle, büyükler yeminle aldatılır.

Bismark, harpte yararlılık gösteren bir askere madalya takarken sordu:

"Yüz altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?"

Asker sordu:

"Madalyanın kıymeti nedir?"

Bismark:

"Maddi kıymeti aşağı yukarı üç altın..."

Asker tamamladı:

"Öyleyse, 97 altınla madalyayı isterim."

laflama

* Dağlarına bahar gelmiş, insanlarına bahar yorgunluğu gelmiş memleketimin !

* Manda yuva yapmış söğüt dalına. Kaynanası gelip orada da bulmuş.

* " Çocuk da yaparım kariyer de" diyorsun da, sen önce bir çay yapda içelim.

* " Deveye neren eğri ?" diye sormuşlar. Yanıt vermemiş. Develer konuşamaz ki, develer konuşamaz ki !

* Ne akileyiz, ne de divane. Gel gör bizi bu kutuplaştırma neyledi !

İbrahim Ormancı'dan