Dijital çağ her geçen gün hızla ilerlerken, küresel rekabetin başını yazılım çekiyor. Ülkeler dünyanın lideri olmak için yazılım hamlelerine yöneliyor. Dünyanın en büyük teknoloji şirketleri diğer sektörleri hızla solluyor. Gelişmiş ülkeler ile ülkemizi kıyasladığımızda, yazılımda bugüne kadar zayıf kaldık. Rakamsal değerlere baktığımızda ülkemiz yazılım ithalatına 1.5 milyar doların üzerinde bir harcama yapıyor. Oysa yazılım geliştirmek ve bunun pazarını oluşturmak fiziki bir ürüne göre daha kolay.
Maliyet açısından baktığınızda bir fabrika kurmaktan çok düşük maliyetler gerektiriyor.
Bir bilgisayar ile milyar dolarlık işler ortaya çıkarılabiliyor. Tabi bunun için başta eğitim ve yerli yazılımın tercih edilmesi önem taşıyor. Mesela ülkemizde yaygın kullanılan ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) uygulamalarında birçok şirket yabancı yazılımı tercih ediyor. Bu yabancı özentiliği, yerli yazılım şirketlerinin gelişmesini ve büyümesini engelliyor.
Öte yandan yazılım şirketlerinin teknoparklar dışında da faaliyet gösterebilmesi, kuluçka merkezlerinin geliştirilmesi ve startupların teşvik edilmesi, SGK ve Gelir vergisi gibi konularda destek sağlanması ve sektörü daha çok ön plana çıkaracak çalışmaların yapılması bu alandaki girişimcilerin en büyük beklentisi. Yazılım küresel boyutta çok büyük bir pazara sahip ve bizim yerli ve milli yazılım üretecek, bunu pazarlayacak kapasitemiz var. Üstelik fazla genç nüfusumuzla çok şanslıyız. Çok başarılı işler yapabilecek gücümüz var. Okullarda, genç nesli eğitecek bilişim, teknoloji tasarım, kodlama vs dersler veriliyor. Şirketler de bu eğitimlere yönelik, kar ve hizmetini arttıracak inovatif çalışmalara yönelebilirler.
ALBAYRAK'IN ÇAĞRISI
Zaten yazılımın girmediği bir alan kalmadı. Yakında düşünce gücümüzle yapılabilen birçok uygulamayı yaşıyor olacağız. Türkiye'nin yazılım alanında dönüm noktası olacak hamlesini geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak açıkladı. Bu hamle aynı zamanda 2023 Mili Teknoloji Hamlesindeki 500 bin yazılım uzmanı hedefini de kolaylaştıracaktır.
Albayrak "Türkiye'de 140 bin civarında yazılımcı mevcut. Yazılımda ara eleman açığımız bulunuyor. Türkiye olarak büyük ideallerimiz ve hedeflerimiz var. Yazılımcılık alanında büyük bir sıçrama sağlarsak, hedeflerimize ulaşmak çok daha kolay olacak. Türkiye'de sınırlı sayıda yazılımcı bulunması nedeniyle yazılımcılar bir projede sistem analisti, sistem test uzmanı, proje yöneticisi, veri tabanı uzmanı, tasarım uzmanı, güvenlik uzmanı gibi birçok görevi aynı ayda yürütmek zorunda kalıyor. Firmalarımız sürekli yazılımcı bulamamaktan yakınıyor. Albayrak, "1 Milyon Yazılımcı Projesi" sektördeki nitelikli eleman ihtiyacını giderecek, yazılımcıların sadece uzmanlaştıkları işe yönelerek daha verimli çalışmasına imkan tanıyacak ve ülkemize bu alanda arzu ettiğimiz yetkinliği sağlayacak" diyor.
Albayrak'ın bu çağrısı gençlerimiz için büyük bir fırsattır. Gençler bu çağrıya kulak vermelidir. Zaten gençler, yazılımın en önemli alan olduğunu, petrolden bile daha değerli olduğunu göreceklerdir.
GELECEĞİN ENERJİ KAYNAĞI
Yazılım, geleceğin enerji kaynağıdır.
Türkiye'nin dışa bağımlı olduğu sektörler arasında teknoloji ve yazılım alanı da bulunuyor.
Değişen dünya ile birlikte bunu aşmak için gençlere çok ihtiyaç var. O akıllı telefonlardaki ve makinelerdeki yazılımların çok daha fazlasını Türk genci üretebilir. Sadece kendinizi keşfetmeye ve ülkemize daha duyarlı ve gözlemci yaklaşmaya ihtiyaç var.
Korona salgınıyla mücadele edilen şu günlerde ülkelerin durumu ortada. Çoğu başta sağlık sisteminden sınıfa kaldı. Bir ülke koronalı hastası için 30 bin dolar fatura çıkarabilir mi?
Ülkemizin başka ülkelere yaptığı yardımlar, ücretsiz sağlık sistemi, kısa sürede ürettiği solunum cihazı ile gücü ve kapasitesini birçok ülkeye ispatladı.
Türkiye'nin güçlü yönlerini ön plana çıkaracak insan kaynağına ihtiyacı var.
Dijital yetenek açığını kapatmak için, geleceği gençlere emanet etmenin vaktidir.