Dün itibariyle yeni bir eğitim ve öğretim yılı daha başladı. Her biri maden olan milyonlarca gencimiz birer cevhere dönüşmek için öğretmenlerine ve okullarına emanet edildi. Üreten, değer katan, vatanı ve milletinin gelişimi için kafa yoran gençler yetiştirmek nitelikli eğitimle mümkün. Günümüz 21.yüzyıl koşullarında çözüm odaklı, hazırcı olmayan, kendisine ve çevresine faydalı gençlere çok ihtiyacımız var. Ne yazık ki dijital çağın etkileri, sosyal medyanın dezavantajları, serbest piyasa ekonomisinin tüketim çılgınlığına ve hazırcılığa itmesi gibi etkenler gençlerimize pek çok alanda kötü etkiliyor. On sekiz yaşında olmasına rağmen bir tabak yemek yapamayan gençlerimiz var! Geçenlerde Çin'de bir ilkokulu anlatan bir video izledim. Küçücük çocuklar dikiş dikiyor, yemek yapıyor, araba tamir ediyor, temizlik yapıyor gerçekten hayran kaldım. Çin tam donanımlı bir nesil yetiştiriyor, tıpkı bizim eski Köy Enstitülerimiz gibi...
MİLLİ BİR MESELE
Verilerine bakıldığında 2023 yılında 435,3 milyar lira olan Milli Eğitim Bütçesi yüzde 150,4 artışla 2024 yılında 1 trilyon 90,2 milyar liraya yükseldi. Yükseköğretim de dahil edildiğinde bütçeden eğitime ayrılan kaynak 2024 yılında 1 trilyon 615,2 milyar lira. Bu durumda eğitimin niteliğini artırmak için öğretmenlere, şartları daha iyi değerlendirmek, eksik noktalarda çözümler üretmek ve talepkar olmak için de okul yönetimine büyük görev düşüyor.
Çünkü ülkemizin büyüme ve gelişmesinin tek dayanağı nitelikli insan kaynağı yani eğitime bağlı. Öte yandan Eylül'ün ikinci haftası itibariyle üniversiteler de açılıyor.
Özellikle şehir dışında okuyacak gençlerin yurt ve barınma ihtiyacı yeterli gelmiyor.
Mesela KYK yurtlarında dört ve altı kişilik odalarda gençlerin bir arada olması hem sağlık hem de ders çalışma imkânı açısından yeterli değil ancak her şeyi devletten bekleyemeyiz. Çünkü eğitim bir milli meseledir ve toplumun her kesimine görev düşmektedir. Örneğin hayırseverler, iş dünyası, holdingler, Yerel Yönetimler, Sivil Toplum Kuruluşları, Ticaret ve Sanayi odaları gibi kurumlar el birliği ile üniversite öğrencileri için yurtlar ve öğrenci evleri bağışı yapabilir. Gençlerimize daha çok sahip çıkmamız lazım, onlar bu ülkenin geleceğidir.
Üniversitedeki eğitim kalitesi tüm sektörlerin niteliğini belirliyor. Dünyanın gidişatı, çağın gerektirdiği koşullara uyum, yenilik ve inovasyon, güç, liderlik ve gelecek üniversite eğitimi ile doğru orantılıdır.
Ayrıca istihdamın ve işgücünün artması da buradaki kaliteye bağlıdır.
ÇALIŞKAN OLMAK
2024-2026 Orta Vadeli Plana (OVP) göre işsizlik oranlarının 10.4 seviyelerinden 9.3 seviyesine düşmesi için alınan tedbir ve politikaların özünde eğitim sisteminin kalitesine bağlı olduğu görülmektedir.
Yine Strateji ve Bütçe Başkanlığının 2024 yılı Vatandaşın Bütçe Rehberi adlı çalışmasında 2024 yılı Bütçe Giderinin 11 trilyon 89 milyar lira, Bütçe Gelirinin ise 8 trilyon 437,1 milyar liradır. Yani ülkemizin bütçe açığı ortada iken bizim eğitimden başka referansımız var mıdır?
Toplum olarak hepimizin isteği refah içinde yaşamaksa bu durumda insan kaynağının nitelikli hale gelmesi için duyarlılığın da artmasına ihtiyaç var.
A'dan Z'ye herkesin ortak derdi refah bir ortamda yaşamak. Nitelik, etik, ahlak, adalet, ehliyet ve liyakat dışında bir çaremiz yoktur. Mustafa Kemal Atatürk'ü dediği gibi: "Yalnız tek bir şeye ihtiyacımız vardır, çalışkan olmak. Servet ve onun tabii neticesi olan refah ve saadet yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır."