Geçtiğimiz haftalarda ziyaret ettiğim Yörük köyü Kayadibi'nin kadınlarını o kadar sevdim ve takdir ettim ki sizlerle de paylaşmadan geçemedim. Hani, kadınları topluca diyete başlayan köy... O köyün her biri değerli kadınlarından ikisiyle uzun uzun sobet etme şansı bulunca hikayelerini sizlere de anlatmaya karar verdim. Biri köyün muhtarı, diğeri ise tam 9 senedir köyde misafirlerine hizmet vermeye devam eden Yörük Evi'nin sahibi... Buyurun size o güçlü kadınların azim dolu hikayeleri... Azime ışık, 56 yaşında ve ilkokul mezunu. Kendisi bir Yörük kadını ve aslen Kayadibi köylüsü. Yıllarca yaşadığı Bornova merkezde 18 sene oto yedek parça işinde çalışmış. İşinde ustalığa kadar yükselip 3 kadını daha meslek sahibi yapmış. Emekli olduktan sonra ise köyüne geri dönmüş. Bu yıl kadınlar, köy muhtarının bir kadın olmasını isteyince de kafaya koymuş muhtarlığı. Başarılı da olmuş, seçimlerde iki rakibini geride bırakıp muhtarlığa seçilmiş.
600 YILIN İLK KADIN MUHTARI
Azime Hanım'ın muhtar oluşu bir yana Bornova köylerinde 600 yıldır şeçilen ilk kadın muhtar oluşu bir yana. Evet yanlış duymadınız, bu köylerde 600 senedir ilk kez bir kadın muhtar seçilmiş. Seçildiğinden bu yana köylülerden aldığı tepkiler genellikle olumlu ama, 'Kadından muhtar mı olur' diyenlerin sayısı da azımsanmayacak kadarmış. Biraz bu konuda zorlık yaşasa da 'Her şeyi yapıyorum ve her şeyin üstesinden geliyorum. Şimdi biraz yadırganıyorum ama herkes zamanla alışacak' diyor Azime Muhtar. 'Köyünüz için neler yapacaksın' diye sorduğumda başlıyor anlatmaya: 'Elektriksiz ve susuz yerlerimiz var. Çocuklarımızın spor yapabileceği bir sahaları yok. Okula giden çocuklarımız ulaşım sıkıntısı yaşıyor. Köyümüzün eksiklerini gidereceğim. Kadın muhtar deyip geçmesinler. Benim de köyüm için yapabileceğim çok şey var.'
YÖRÜK KÜLTÜRÜNÜ TANITMAK
Kayadibi biraz da turistik bir köy. Burayı turistik yapan özelliklerden biri de 9 senedir kesintisiz hizmet veren Yörük Evi. 2010 yılında rahmetli Yılmaz Bağarkası tarafından açılan Yörük Evi'ni şimdi eşi Hafize Bağarkası işletiyor. Eşinin 2013 yılında kalp krizi sonucu ölümünden önce tüm işleri kendisine öğrettiğini söyleyen 57 yaşındaki Hafize Hanım, 'Ben eşimi kaybedene kadar hiç çalışmamış bir kadındım. Sanki ölümünden önce beni hayata hazırlamak istercesine bana öğretmediği hiçbir şey kalmadı. Onun ardından eserini hayatta tutumak için 6 yıldır çalışıyorum. 5 torunum, kızım ve iki oğlumla birlikte eşimin anısını burada yaşatıyoruz' diyor. Burası Yörük kültürünü gelecek nesillere tanıtmak amacıyla açılmış. Yörüklerin kullandığı eşyalardan tutun da yedikleri yemeklere kadar her şeyi burada bulmak mümkün. Bunun dışında tamamen organik ürünlerden hazırlanmış yöresel tatlar da müşterilerle buluşuyor. 'Benim soframda hormonlu gıdalara yer yok' diyen Hafize Bağarkası şöyle anlatıyor: 'Önemli olan doğalı bulup almak ve misafirlerimize doğal olanı yedirmek. Daima köy ürünleri satın alıyorum. Ekmekler köy ekmeği. Yoğurdu kendim mayalarım. Yayık ayranımı da kendim yaparım. Saç kavurmamız çok tutan bir ürünümüz, köftemiz ve gözlememiz hepsi çok tercih edilen yiyeceklerimiz.'
'ESKİ DEĞERLER YOK OLUYOR'
Günümüzde eski değerlerimizin yok olup gittiğinden de yakınan Hafize Bağarkası, 'Artık kimsenin kimseye selam vermediği bir duruma geldik. Bu anlamda Yörük Evi'nin eski değerlerimizi de ayakta tutan bir yer olduğunu düşünüyorum. Sonra da çocuklarım torunlarım yaşatsın istiyorum' diyor.
HER ŞEY POŞETE GİRDİ
Eskiden yiyeceklerin atların üzerine takılan heybelerde taşındığından bahseden Hafize Bağarkası, 'Şimdi her şey poşete girmiş durumda. Her yer poşet ve pet şişe dolu. Ama bir o kadar da hastalıklar arttı. Yeni nesile ne bırakacağız? Ben istiyorum ki çocuklar meyveyi, sebzeyi dalından koparıp yesin. Toprakla buluşsunlar, hayvanlarla tanışsınlar. Bu yüzden buranın doğallığını hiç bozmuyorum' diye konuşuyor.
ÇOCUK EVİ AÇACAK
Müşterilerin çocuklarını telefonlardan uzak tutmak için bir proje hayata geçirmeyi planlayan Hafize Bağarkası, Üst katı çocuklar için 'Çocuk Evi' olarak düzenleyecek. Burada, çocukların örgü, resim gibi kişisel gelişimlerine destek sağlayacak faaliyetler düzenlemeyi planlıyor.
KENDILIĞINDEN MARKA OLUŞMUŞ
Yörük Evi aynı zamanda kendi markasını oluşturmuş bir mekan. Buraya gelen müşterilerin yedikleri kahvaltılık ürünleri satın almaya başlamasıyla Yörük Evi bir marka olmuş. Çünkü Hafize Hanım'ın yaptığı birbirinden lezzetli şeftali, ayva, patlıcan ve vişne reçelleri aynı zamanda satışa sunuluyor. Sadece reçeller değil, çemen ve kahvaltılık domates sosları da çok ilgi görüyor.