• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Giriş Tarihi: 10 Nisan 2021, 18:19

Çölün gemisi diye anılan develer, bizim için adeta Arabistan yarımadasının sembolüdür.
Mesela Mısır manzarasını bir piramitsiz, bir de devesiz düşünemezsiniz.
Peki ya size devenin Mısır'da çok geç popüler olduğunu-hatta eski Mısır dilinde 'deve' sözcüğünün bile bulunmadığını söyleseydim?
Devenin ülkede tanınır, bilinir olduğu dönemde Mısır İmparatorluğu tam 1000 yaşındaymış.
Bu hayvanın bu kadar popüler olmasını sağlayan neymiş biliyor musunuz?
Cevapları alayım:
Çöle uyum sağlayan tek hayvan olması mı?
Susuz günlerce dayanabilen bir hayvan olması mı?
İki yanıtınız da doğru ama sorumun cevabı değil.
Bu özellikler, devenin bu yarımadanın en popüler hayvanı olmasının sebebi değil. Develer, savaşta avantajlı olduğu için bu kadar ünlü olmuş.
Garip geldi değil mi?
Açıklayalım.
Develerin başarısı, ilginç şekilde, diğer hayvanların onlara karşı beslediği garip korku ve nefret hissinden kaynaklanıyormuş.
Eski Pers Uygarlığı bu durumu bir rastlantı sonucu keşfetmiş. Bir savaşta öndeki birkaç deveyi gören düşman atları paniğe kapılmış.
Üstlerindeki binicileri fırlatıp kaçmaya başlamışlar. Pers ordusu da bu durumu fark edince atlarını develerle değiştirmiş ve bu gelenek böyle devam etmiş.
Hani bazen böyle uyumsuz, böyle kötü, hatta yeteneksiz biri nasıl bu kadar tanınıyor ve ilgi görüyor diye soruyoruz ya, işte tam da bu yüzden...
Bazen sizi işlevli kılan yetenekleriniz ve ayrıcalıklarınız değil, gariplikleriniz, hatta tuhaflıklarınız olabilir.
Boşuna dememişler, reklamın iyisi kötüsü olmaz diye...

EVLİLİKTE VİETNAMLI GİBİ OL!
Çölün gemisi diye anılan develer, bizim için adeta Arabistan yarımadasının sembolüdür.
Mesela Mısır manzarasını bir piramitsiz, bir de devesiz düşünemezsiniz.
Peki ya size devenin Mısır'da çok geç popüler olduğunu-hatta eski Mısır dilinde 'deve' sözcüğünün bile bulunmadığını söyleseydim?
Devenin ülkede tanınır, bilinir olduğu dönemde Mısır İmparatorluğu tam 1000 yaşındaymış.
Bu hayvanın bu kadar popüler olmasını sağlayan neymiş biliyor musunuz?
Cevapları alayım:
Çöle uyum sağlayan tek hayvan olması mı?
Susuz günlerce dayanabilen bir hayvan olması mı?
İki yanıtınız da doğru ama sorumun cevabı değil.
Bu özellikler, devenin bu yarımadanın en popüler hayvanı olmasının sebebi değil. Develer, savaşta avantajlı olduğu için bu kadar ünlü olmuş.
Garip geldi değil mi?
Açıklayalım.
Develerin başarısı, ilginç şekilde, diğer hayvanların onlara karşı beslediği garip korku ve nefret hissinden kaynaklanıyormuş.
Eski Pers Uygarlığı bu durumu bir rastlantı sonucu keşfetmiş. Bir savaşta öndeki birkaç deveyi gören düşman atları paniğe kapılmış.
Üstlerindeki binicileri fırlatıp kaçmaya başlamışlar. Pers ordusu da bu durumu fark edince atlarını develerle değiştirmiş ve bu gelenek böyle devam etmiş.
Hani bazen böyle uyumsuz, böyle kötü, hatta yeteneksiz biri nasıl bu kadar tanınıyor ve ilgi görüyor diye soruyoruz ya, işte tam da bu yüzden...
Bazen sizi işlevli kılan yetenekleriniz ve ayrıcalıklarınız değil, gariplikleriniz, hatta tuhaflıklarınız olabilir.
Boşuna dememişler, reklamın iyisi kötüsü olmaz diye...
Vietnam denince, aklımıza hep Amerikan savaş filmleri gelir. Ne de olsa sinema, küresel kültürü oluşturuyor ve bu güç de ağırlıklı olarak Hollywood'un elinde. Oysa değerlere ve geleneklere bakarsak, her gelenek ve kültürün eşsiz özelliklerini keşfedebiliriz.
Bunlar, aslında insanlığın ortak mirasıdır. Vietnam geleneklerine göre, eşlerin birbirine bir misafir gibi davranması gerekirmiş.
Bakın burada "misafir gibi" derken hayat arkadaşını geçici görmesini kastetmiyorum. Tam tersine, Anadolu kültüründe zaten mevcut olan misafirperverlikteki değerlerden bahsediyorum.
Misafir gibi davranmasını söylüyorum.
Yani özenli, saygılı davranmasını, hoşgörülü olmasını, elinde olanın en iyisini ona ikram etmesini...
Her gün bu misafirliği sıfırdan başlatırsanız saygı da hiç azalmayacak, karşıdakini de besleyecektir.
Bu tür bir ilişkiyi kim yıkabilir?
Yakıcı hisler geçer, arzular azalır ama bütün bunlar sağlam bir ilişkiyi bitirmeye yetmez.
Sadece saygı ve ondan doğan merhamet, tüm duyguların şefidir aslında. Saygı ve merhamet çekip giderse geride ne aşk kalır ne tutku...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.