Seçim mesajı ve helalleşme
***
Bu sürecin önemli bir özelliği var. Seçim kampanyası biter, millet mesajını verir, siyasetçiler seçim meydanlarından söyledikleri sözleri arkalarında bırakırlar. Çünkü, milletin sözünün üstüne söz olmaz artık. Millet mükafatı da, cezayı da adil bir şekilde kesmiştir. Bundan sonraki dönem halk için verilen sözlerin tutulması dönemidir. Liderler kendi nezaket anlayışları gereği geçmişe dönük özür dileyebilirler. Kırdıklarını düşündükleri kalpleri onarmak isteyebilirler ki, bu da çok güzel bir davranıştır. Nitekim Başbakan Erdoğan, seçim gecesi balkon konuşmasında, "Hesaplaşmayalım, helalleşelim" dedi. Ardından da ilave etti: "Çünkü milletin mesajını aldık, millet bizden müzakere etmemizi, uzlaşmamızı, birlikte çalışmamızı istiyor."
Fakat Başbakan tarafından hemen seçim gecesi başlatılan bu olumlu süreç, aradan 24 saat bile geçmeden CHP ve MHP liderleri tarafından neredeyse sabote edildi. Kılıçdaroğlu, "Helalleşme olmaz, o sözleri söylediği gün özür dilemeliydi" dedi. Devlet Bahçeli ise, daha tuhaf bir şey yaptı ve "önce hesaplaşma" istediğini söyledi.
Bu sözler 12 Haziran seçimlerinin yeni dönemle ilgili yaydığı iyimser havayı önemli ölçüde zedeledi.
***
Gözlerden kaçan bir şey var: Başbakan Erdoğan'ın o gece kullandığı kavramın anlamı, derinliği, değeri. "Helalleşmek" ne demek? Bizim kültür dünyamızda dini yönü olan ama hayatın bütünü içinde bir manevi kurum olarak etkisini sürdüren bir kavram helalleşme. Çünkü bizim inancımızda, Allah kulunun bütün günahlarını affeder; kul hakkı yenmesini asla. Belli ki Başbakan'ın iç dünyasında siyasi rakiplerine haksızlık yaptığı yönünde bir rahatsızlık var.
Başbakan'ın "helallik" istemesi, siyasi gibi görünen ama aslında insani bir talep. Bence asıl değeri de burada. Diğer taraftan yine bizim kültür dünyamızda helalleşmek, özür dilemeyi, hatta bir ölçüde pişmanlığı da içeren bir kavramdır. Başbakan duygularını bu kavramla ifade ederken, aslında muhalefet liderlerinin istediklerinden daha fazlasını yapmıştır.
Ancak muhalefet liderlerinin tepkilerinden anlıyoruz ki, onlar barış istemiyorlar, yeni dönemde de kutuplaşma siyaseti güdeceklerini söylemiş oluyorlar.
Yani, milletin mesajı henüz alınmamış görünüyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.