Bu hafta gerçekten az yaşanır cinsten bir haftaydı.
Pes peşe cenazeler geçidi yaşandı. Önce Diyarbakır'da örgüt cenazeleri kaldırıldı.
Tuhaf bir cenaze toreniydi, aslında PKK'nin gövde gösterisi yaptığı bir mitingden başka bir şey değildi o cenaze merasimi.
Her şeyi her anı suçtu aslında. Ama orada de facdo bir durum yaratıldı ve Hükümet ve güvenlik güçleri de haklı olarak o yasadışı duruma müdahale etmedi.
BDP'liler cenazede olay çıkmamasını kendi başarıları olarak yansıtmayı bildiler. Zaten algı yaratma konusunda gerçekten ustalaşmış bir parti BDP.
***
Mehmet Ali Birand'ın cenazesi çok güzel uğurlandı. Birand'ın iyi bir insan olduğu gerçeği tüm toplum tarafından benimsenen ortak bir düşünceymiş ki toplumu birleştirdi adeta. Ona gösterilen ilgi ve sevgiyi sonuna kadar hak ettiğini arkasından yazılanlardan bir kez daha anlıyoruz.
Dün de Birand gibi çok güzel ve iyi bir insan olan Prof. Dr. Toktamış Ateş'in cenazesi kaldırıldı. Birand'a ve şehit polis Cengiz'e üzüldüğüm kadar üzüldüm Hoca'nin kaybına. Ben hiç tanıyamadım Hoca'yi ama tanıyanlardan çok dinledim. Çok pozitif bir insandı, hep güler yüzlüydu. Televizyon tartışmalarında en haşin tartışmacıları bile güler yüzüyle, sıcak ses tonuyla nasıl ehlileştirdiğini hayranlıkla izlerdim. Tanışmadan çok sevdiğim insanların başında gelirdi Toktamış Hoca. Ayrıca Hoca Türkiye'deki en özgür fikirli bilim adamlarından biriydi.
Katıksız bir Atatürkçüydü. Cumhuriyet'i, Atatürk'ü en karşı bilinen yerlerde en güçlü biçimde anlatır ve dinleyenleri etkilerdi. Ben bu konularda aşırı ters fikirleri olan pek çok çevreyi olumlu etkilediğini biliyorum. Ama Hoca'nın herhangi bir takıntısı yoktu. İyi niyetli olan herkesle çalışırdı. Mesela son dönemlerde Hoca kimsenin ne dediğine bakmadan muhafazakar gazete ve televizyonlarda yazmaya ve program yapmaya başlamıştı. Oysa Hoca on yıl Cumhuriyet'te yazmıştı gecmişte...
***
Ben Toktamış Hoca'yı aynı zamanda Prof. Ahmet Ateş gibi maalesef yeni nesilin pek tanımadığı efsanevi büyük hocalardan birinin oğlu olduğu için de çok sevdim ve her zaman ilgiyle izledim. Toktamış Hoca'nin babası Prof. Ahmet Ateş ülkemizin yetiştirdiği en büyük İran Edebiyatı uzmanıydı. Eski edebiyatımıza dair hala aşılamamış eserleri vardır. Ben Osmanlica'yı Ahmet Ateş'in kaynak eserlerinden öğrendim. Bugün Türkoloji kürsülerinde hala temel kaynak olarak gösterilir onun eserleri. İşte Toktamış Ateş Hoca böyle bir ailenin çocuğuydu. Kendisi de otuza yakın kitap yazdı, bazı kitapları çok kiymetlidir.
Birand gibi güleryüzlü iyi bir insanı kaybettik, Allah rahmet eylesin.