Bir ay kadar önce, "İzmir Tarımının Gerçek Tablosu" adlı yazımın birinci bölümünü yazmıştım.
Fakat araya önemli sektörel gelişmeler girince, ikinci bölümü yazmak için ancak fırsat bulabildim. Daha önce de sıklıkla vurguladığım üzere, İzmir; tarım, gıda ve orman ürünlerinde Türkiye'nin Konya ve Antalya ile birlikte en yüksek hasılaya sahip ilk üç ilinden biridir. Fakat İzmir'in Konya ve Antalya'nın dışında Şanlıurfa, Mersin, Balıkesir, Adana ve Ankara gibi tarımsal üretimi fazla illerin de çok üzerinde bir özelliği daha var. İzmir aynı zamanda tarım, gıda ve orman ürünlerinde çok gelişmiş bir sanayi bölgesi. Zaten ham madde yönünden fazlasıyla yeterli olan İzmir ilinde ayrıca yetişmiş insan gücü ve sanayi altyapısı, tarım - sanayi - teknoloji entegrasyonu bakımından bölgeye büyük avantajlar sağlıyor. Sonuç olarak şunu söyleyeyim. İzmir, uluslararası düzeyde bir GIDA ÜSSÜ olabilecek potansiyeli içinde taşıyor.
TÜİK YANLIŞTAN DÖNMELİ
İzmir süt hayvancılığında Türkiye'nin en gelişmiş ilidir. Son 10 yıldan beri ülkede en çok süt bu bölgede üretiliyor. Ne var ki Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) süt üretimini hesaplamada, ayrıntıya girmiyorum, farklı bir yöntem kullanıyor. İzmir ilinde süt üretim miktarı diye gösterilen 1.3 milyon ton şeklindeki rakam, yine daha önce yazmıştım, yanlıştır.
İzmir'in gerçek süt üretimi 2.2 milyon ton dolayındadır. Buna bağlı olarak yaklaşık 1 milyon tonluk önemli fark tarımsal hasıla sıralamasında İzmir'i Konya ve Antalya'dan sonra üçüncü sıraya düşürüyor. Bu apaçık İzmir'e yapılan bir haksızlıktır. Yanı sıra söz konusu tespitim, Türkiye'nin toplam süt üretimi rakamnı da etkiliyor. Bu önemli konuyu daha sonra tek başına bir yazıda ele almak istiyorum. Ama burada sorulması gereken bir soru var. Acaba Türkiye'nin toplam süt üretimi, açıklanan rakamın yani 23 milyon tonun fiilen üzerinde mi?
Çok büyük bir ihtimalle öyle gözüküyor!
YENİ PROJELER
Şimdi de kısaca, Bakanlığın ve İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün projelerine bakalım.
Dünyanın en büyük jeotermal kaynaklı 'Tarıma Dayalı İhtisas Sera Organize Sanayi Bölgesi, Dikili ilçesinde 3 milyon 29 bin metrekarelik alanda hayata geçiriliyor.
Bütçesinin yüzde 75'i, Bakanlık hibesiyle desteklenen, Yerli ve Milli Çeşitlerin Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında 1 milyon 200 bin domates, biber, patlıcan fidesi ile 438 kg bamya ve kavun tohumu çiftçilere teslim edilecek. Coğrafi tescilli ürünler sıralamasında 3. sırada olan İzmir'de coğrafi işaret tescilli 25 ürün bulunuyor.
Başvuru aşamasındaki 20 ürünün daha coğrafi tescil almasıyla birlikte İzmir tarımını markalaştırma süreci devam edecek.
Toplam bütçesi 20 milyon lira olan 35 yeni proje sayesinde bitkisel üretimden hayvancılığa, su ürünlerinden istihdamın artırılmasına, dijitalleşmeden yeni çeşitlerin İzmir'e kazandırılmasına kadar çok sayıda yatırım seçeneği ile tarımsal katma değer artırılacak.
İZMİRLİ KADINLARA DESTEK
Hazırlanan projelere birkaç örnek daha vererek yazıyı tamamlayayım. İlçelerin dağ köylerinde, atıl ve boş bırakılan arazilerde arz açığı bulunan ve katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitkilerin üretilmesi için Üreticiye Kazanç, Tüketiciye Sağlık, Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiriciliği Projesi başlatılıyor. Besin değeri ve sağlık açısından zengin olan kurutulmuş meyvelerin üretimini yaygınlaştırmak için Bergama Belediyesinin de katkılarıyla Bergama İlçesi Jeotermal Enerji İle Sebze, Meyve, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Kurutma Tesisi Projesi hizmete alınacak.
Kadınları kent merkezlerinde de destekleyecek yeni proje ise "Yerli ve Milli Çeşitleri İzmirli Kadınlarla, Kentte, Taraçada, Balkonda, Kırsalda, Bahçede, Tarlada Toprakla Buluşturuyoruz Projesi" olacak.