"Gel efendim nazar eyle şu mezarın taşına / Akil isen gafil olma aklını al başına / Salınıp gezer iken bak ne geldi başıma / Akıbet türab (toprak) oldu taş dikildi başıma."
Bu bir mezar taşı yazısıdır. Ölüm hayatın bir gerçeğidir. Bizim medeniyetimiz ölümü munisleştirmiştir. Ölenleri hatırlamak üzere mezarlıklar yapmış, kabirtaşları dikmişizdir. Bu taşlar çok defa bir sanat eseri olur. Üzerindeki yazılar hat sanatının örneği olduğu gibi metinleri edebi zevki yansıtır. Böylece mezarlıklar kültürün devamlılığını sağlar.
Bunları bana hatırlatan yeni bir kitap oldu. En kaliteli kağıda basılmış, büyük boy bir albüm-kitap. İzmir Büyükşehir Belediyesi yayını. İsmi: "İzmir'in Son Osmanlıları Kokluca Mezar Kitabeleri". Hazırlayanlar İzmir Katip Çelebi Ü. öğretim elemanlarından oluşan bir ekip: Ömür Ceylan, Cahit Telci, Özer Küpeli, Ersel Çağlıtütüncigil, Yasin Özdemir, Ekim Ortaç Uludüz. Tarih, Edebiyat ve Sanat Tarihi alanında çalışan bu ekibin bir araya gelip böyle kaliteli iş çıkarmaları takdir ve tebrike değer bir iştir.
KÜLTÜR TARİHİNE KATKI
Kokluca Mezarlığı 18'inci asırdan itibaren gömü yapılan bir yer olup, klasik Osmanlı mezar kültürünün modern çağlara evrilme sürecini görebileceğimiz bir mekandır. Kitapta Osmanlı harfleri ile yazılmış 256 mezar kitabesinin katalog bilgisi ve incelemeleri yer almaktadır.
Cahit Telci'nin incelemesinden öğrendiğimize göre Kokluca Mezarlığı sakinleri, Osmanlı İmparatorluk coğrafyası ölülerinin toplandığı bir yerdir. Bu mezarlıkta Balkanlardan 19'uncu ve 20'inci asır başlarında dayanılmaz acılar sonucu göç edenlerin kabirleri vardır. Bosna, Üsküp, Filibe, Köprülü, Limni, Selanik ve Usturumca dışında; Kırım, Mısır, Şam, Konya, Manisa ve Rize gibi yerlerden gelmiş kimselerin kabirleri bulunur.
Mezar taşlarında kültürümüzün değişim çizgisini görmek mümkündür. Mesela küçük yaşta ölen çocuk kabir taşlarında, Osmanlı döneminde daha sanatlı ifadeler yer alır: "Nazeninim uçtu cennet bağına" denir. 20'nci yüzyıl başındaki ise "Yat yavrum küçük mezarında" şekline dönüşür.
Kokluca mezar taşlarından bir kısmında ölüm sebepleri ve hastalık isimleri de yazılıdır; verem, menenjit veya doğum sırasında vefat gibi. Kitapta meslek grupları ve İzmir'in köklü ailelerine dair bilgiler de vardır.
MİNNET VE TEŞEKKÜRLER
Mezar kitabe metinlerini edebi bakımdan inceleyen Ömür Ceylan, sanatlı ifadelerin geniş bir değerlendirmesini yapmış. 19-20'inci asırlara ait birkaç dönem manzumesi şöyledir:
"Ah ile zar kılarak gençliğime doyamadım / Derdime derman aradım bir ilacın bulamadım."
"Ziyaretten murad olan duadır / Bugün bana ise yarın sanadır."
"Bir kuş idim uçtum yuvadan / Ölüm ayırdı anam ile babamdan."
Binbir zahmeti göze alarak Kokluca mezar taşlarını günlerce yerinde inceleyen, fotğraflarını çekip metinlerini çözerek yayına hazırlayan Katip Çelebi Üniversitesi ekibine kültürümüz adına minnet borçluyuz. Ekipten yakında vefat eden Özer Küpeli'ye rahmet dilerim. Bu değerli çalışmanın kaliteli şekilde basımını sağlayan APİKAM yöneticisi Hasan Tahsin Kocabaş'a ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne teşekkürler.