Günümüzden bir cimrilik hikayesi, kurgu değil, gerçek bir olay:
Ege'nin sahile yakın köylerinden biri. Kahramanımız hayli yaşlı. 300-400 dönüm olduğu tahmin edilen verimli tarlalara sahip. Çalışkan ve tutumlu bir insan, elinden inşaat işleri gelir. Gelgelelim cimri mi cimri! Bütün derdi biriktirmek, daha çok biriktirmek. Dövizdi, altındı derken epeyce maddi varlık biriktirmiş.
Hastalık derecesinde cimri olduğu için paralarından en yakınları bile fayda göremiyor. Eşine, çocuklarına, torunlarına hiçbir şey koklatmıyor. Mesela seneler önce aldığı çamaşır makinasını uzun süre ambalajından çıkarmayıp, zavallı karısının elde çamaşır yıkamasına aldırmamış.
Zaten eşini kaybedeli hayli olmuş.
Para biriktirme hırsı artarak devam etmiş, yıllar yılları kovalamış, yaşı 90'ı bulmuş, güçten düşmüş, hastanede yatmaya mahkum olmuş. Mezara yaklaştığını iyice fark edince, belki de içi sızlaya sızlaya evinde sakladığı dövizler olduğunu çocuklarına söylemek durumunda kalmış. Tam tarif ettiği yerde değilse de evin avlusunda bir köşede dövizler bulunmuş.
Asıl önemlisi altınlar. Elinden iş geliyordu ya, altınları evinin duvarlarında bir yerlere vaktiyle saklamış. Çocuklarına bunları oradan çıkarabileceklerini söylemiş. Fakat tam tarif edememiş, belki de iyi hatırlayamamakta, unutmuş veya karıştırmıştır.
Bir iki denemeden sonra evde saklanan altınlar bulunamamış. Sonunda dedektörle arama kararı verilmiş. Bu sırada hadise duyulup şuyu bulunca, jandarma gelip evi mühürlemiş. Şimdi dedektör bulup hangi duvarda olduğu aranması bekleniyor.
KÖTÜ BİR HASTALIK
Tarih içinde meşhur cimriler ve cimrilik hikayeleri vardır. Cahız'ın "Cimriler Kitabı" meşhurdur ve dilimize çevrilmiştir.
Molier'in "Cimri" piyesi tiraji-komik bir klasik eserdir.
Kur'an ve hadislerde cimrilik çok kötülenir.
Kur'an'a göre Allah cimrilik edenleri, başka insanların da cimri olmasını isteyenleri ve Allah'ın kendi kereminden verdiğini saklayanları sevmez. Cimrilik insanın kendi yararına bir davranış olmayıp aksine tam aleyhine bir sonuç doğurur.
Peygamber Efendimizin şu mealde sözleri vardır: İnsanlar hakkında düşünülebilen en kötü ve alçaltıcı iki huy cimrilik ve korkaklıktır. Cimrilik duygusuyla iman bir arada bulunmaz.
TEDAVİSİ CÖMERTLİK
Bir hadiste mal hırsı demir zırha benzetilmiştir. Cimriliğin zıddı cömertliktir. Cömert insandaki yardım duygusu mal hırsını yenip kişi cömertlik yaptıkça üzerindeki zırh gevşer, yani cömert insanda mal hırsının ve cimrilik duygusunun baskısı gittikçe azalır.
Aynı zamanda başkalarının sıkıntılarını hafifletmiş olmaktan dolayı da huzura kavuşur.
Buna karşılık cimri insandaki mal hırsı, kendisini gittikçe sıkan bir zırh gibi rahatsız eder; insanların zor durumda olduklarını görmekten dolayı da vicdanen rahatsız olmasına rağmen cimriliği yüzünden vicdanını rahatlatacak iyilikler yapamaz. Böylece cimrilik duygusu kendisini tam bir psikolojik baskı altına alır. Bu sebeple Hz. Peygamber cimrilikten Allah'a sığınmıştır. Hz. Ali meselenin başka bir yönüne değinir: "Eli dar olanın, gönlü de dar olur."
Cimrilik ahlâkî ve psikolojik bir hastalıktır.
Bunun tek çaresi cömertliktir.
Yani vermeyi bilmek, paylaşmak ve yardımlaşmaktır.
NOT: Değerli okuyucularım, bundan sonra haftada 2 yerine bir gün, sadece perşembeleri yazacağım.