Ayçin Kantoğlu'nu dinlemeye devam ediyoruz:
Elbette Gazze ile Türk insanının kuracağı bağ sadece insani olamaz. Yani en önce bu olmak durumunda ama burada kalamaz. Çünkü vatan dediğin toprak orası, orada gördüğün o direnç sana seni hatırlatıyor. Çünkü orada direnenler senden. Sen doğurmadın ama, onlar senin çocukların. Bugün Osmanlı bakıyesi topraklarda Müslümanların katledildiği zamanlardan geçiyoruz. Bitmedi, bitmiyor, Irak, Afganistan, Suriye. Doğu Türkistan ayrı bir felaket. Yani bir tesbihin imamesi koptu, tesbih tanelerinin her biri bir köşeye dağıldı.
Böyle gider mi? Ya da böyle nereye gider? Her birimiz bir tercih yapmak noktasına hızla yürümüyor muyuz? Gözümüzü kapadık, hiçbir şey yapmadık diyelim, hayatımızda aslında en ufak bir değişikliğe yol açmadı bu durum. Ama bir şeyleri kaybediyoruz biz. Peki kendimize nasıl insan diyeceğiz? Dindaş olmayı, dinen kardeş olmayı bir tarafa bıraktık, kendimize insan deyip aynada yüzümüze nasıl bakacağız? Yarın birbirimize ahlakın, faziletin ne olduğunu nasıl anlatacağız? Hangi dille, hangi kelimelerle anlatacağız? Bu kadar ölümün üzerine… Irak'ta öldürdükleri insan 2.5 milyon var herhalde. Afganistan öyle, Suriye öyle. Hiçbirinin bedelini ödemediler, bir kişinin bile… Bir kişinin bile bedelini ödemediler. Hiçbirinin intikamı alınmadı.
ZAVALLI ÇOCUKLAR
Şimdi sıra, döndü dolaştı ana karnındaki çocuklara geldi. Yetişkinleri anlarım, savaşta bir taraf ölebilir, taraflardan biri galip gelir öbürünü öldürür, amenna. Savaş zamanı çocuklar da ölebilir, bir ölür, üç ölür beş ölür. Yirmi bin çocuk nasıl ölür bir senede? Bunun nesini nasıl izah edeceksin? Burada tarihi bir referansla izah edemezsin! Kendisinin Filistinli olduğunu bilmeyen bir çocuğun ölümünü sen Filistin'le İsrail arasında problem var diye nasıl izah edersin? Çocuk Filistin'i tanımıyor ki! İsrail'i de bilmiyor. Bu çocuk gözünü açtığı zaman karşısında bir tane bomba görüyor. Peki bu "çocuk" dediğimiz kavram ne? Onlar için de bizim için de yani biz hep görüyoruz orada bu kadar kadını çocuğu, sivil insanı da insan haklarından, çocuk haklarından, hatta esir haklarından bahseden bu Batı orada. En azından yöneticileri itibariyle, politikaları itibariyle kadınları ve çocukları nasıl olup da görmüyor? Hiçbir şekilde görmüyor ki öldürmeye devam edebiliyor. Çünkü bir kere bu soykırım sömürgeci zihniyetin ayrılmaz bir parçası.
BARBAR DEĞİL VATANSEVER
İlk kez yapmıyorlar ki. Kızılderilileri de böyle katlettiler. Onları öldürürken de orada kadınlar ve çocuklara hiç bakmadılar. Onlar Filistin'e baktıklarında da kadın ve çocukları görmüyorlar. Bunu da açık açık söylüyorlar. Sadece İsrail'in cumhurbaşkanı başbakanı, gazetecisi, hahamı, vatandaşı değil Amerikalı yetkililer de söylüyor. Avrupalı yetkililer de söylüyor. Onlar Filistin'e baktıklarında Gazze'ye baktıklarında bir avuç barbar görüyorlar. Bir avuç eğitimsiz geri kalmış insan!. Dünyanın başına bela! Orada hiç kimse terörist damgasından azade değil. İsterse iki yaşında bir çocuk olsun, onların tamamı, onları katledenler bakımından terörist!. Böyle bir psikolojiyi belki bir kedinin yavrusunun yerken fare olarak görmesine benzetebiliriz. Gördükleri ve yaptıkları budur. Aksi takdirde, bir sene oldu her gün kucağımıza başı koparılmış, kolu koparılmış, vücudu parçalanmış çocukları atıyorlar. Her gün.
SİYONİZM İLLETİ
Peki onları öyle görenler, ben merak ediyorum, acaba bizi nasıl görüyorlar? Çünkü bir kısmımız gayet Avrupalıya benziyoruz, bir kısmımız benzemiyoruz ama. Acaba bizim aramızda bir fark telakki ediyorlar mı? Filistinliler arasında bir fark gördüler mi? Orada sadece dindar, muhafazakar insanlar yaşamıyor; gayet sol tandanslı komünizme gönül vermiş, bu konuda savaşmış, insan eğitmiş, mücadele etmiş gayet solcu abiler var, ablalar var. Onlara peki farklı mı davranıyorlar? Davranamazlar, çünkü Siyonizm dediğimiz illet kendisinden başka hiç kimseyi kabul edebilen bir illet değildir. Siyonizm dediğimiz illet kendisinin özel olarak yaratıldığına inanıyor. Üstün olduğunu düşünüyor. Dünyada geri kalan herkesin; ister Müslüman olsun, ister putperest olsun, kim olursa olsun, muhafazakar, seküler, liberal ne dersen de, hepsini kendinden aşağıda görüyor. Bir yere bomba indiği zaman muhafazakardı, komünistti, sekülerdi böyle bir ayırım yapmıyor buna gerek de duymuyor.