İzmir'in gözdesi, sembolü, prestiji Kordon...
Türkiye'nin neresine giderseniz gidin, İzmir denilince insanların aklına gelen tek yer.
Çarpık yapılaşmanın ve düzensizliğin alıp başını gittiği bu kentte, bakınca içimizi açan son kalemiz!
Bari onu elimizde tutalım.
En azından Kordon'u, "ucuzlatmayalım!"
Ucuzlatmak deyince, işyerlerinin fiyat politikasından söz etmiyorum elbette.
Kordon'daki pek çok işyerinin, müşteri çekmek için başvurduğu garip yolu söylüyorum.
"Buyruuunn" hastalığı!
Kemeraltı'nın yıllardır insanı çıldırtan ve hala tam olarak çözüm bulunamayan "virüsü" Kordon'a da bulaştı!
MÜŞTERİ AVINDA
Dikiyorlar mekanın kapısının önüne bir garson. Adamın görevi, kaldırımdan geçenleri resmen sözlü taciz etmek!
"Buyruuunn! İçeride boş yerimiz var" diye başlayan konuşma, sizinle birkaç adım yürüyerek sürüyor ve başlıyor satılan ürünleri sıralamaya, "Çay, kahve, salep, kahvaltı çeşitlerimiz var. Buyrun..."
Bazen bu enteresan satış psikolojisine restoranlar da ekleniyor.
Bu nedense daha da ilginç geliyor bana. Kafeteryayı falan geçip restoran açmışsın. Biraz daha "ağır abi" durumun var yani! Ama müşteri çekme yöntemin bu!
Yürümeye devam edince bazen arkadan sesleniyorlar, "Gelip oturmak ister misiniz?"
Nedir bu Allah aşkına?
O an ne bekliyorlar çok merak ediyorum.
Bir anda arkanı dönüp, "Aaaa ben de bunu bekliyordum. Valla çağırmasanız kırılacaktım" deyip oturacak mıyız?
Garson "buyrun" dedi diye, fikrini değiştirip içeri giren var mı sahiden? Yoksa, bu "itici yöntem" nedeniyle, mekanda oturmaktan vaz mı geçiliyor?
Şahsen ikinci gruptayım. O mekanda oturmaya karar verdiysem bile, "müşteri avı"na çıkan garsonun olduğu yerden uzaklaşıyorum.
Böyle bir "ucuz yöntemin" sunacağı her şeyin de kötü olacağını düşünüyorum.
KALİTE VE UCUZLUK
Bu işler ceza kesmekle falan da çözülmüyor.
Zihniyet meselesi!
Kordon'da bir ton kira parası veren işletme sahibinin, kendi bindiği dalı kestiğinin farkına varması gerekiyor.
Müşterinin Kordon'a gelme nedeni, "kalite!"
Yoksa gidip herhangi bir yerde içeceğini içer, yemeğini yer!
Kordon'un, İzmir ile özdeşleşen bir tarzı var. Bozmayın!
Kendinize örnek olarak aldığınız "Kemeraltı yöntemi"nden kurtulmak için yıllardır mücadele veriliyor.
Bir de siz çıkarsanız nasıl çözülecek bu iş!
Büyükşehir'den sıcak yuva
Bunca yıllık İzmirliyim böyle soğuk görmedim.
Metabolizmam isyanda!
Göçmen kuşlar gibi sıcak ülkelere gitmek istiyorum.
"Bu Sibirya, soğuğunu gönderecek yer mi bulamadı" diye söyleniyorum.
Ve ben alt tarafı, evim ve gazetem arası yürüyerek yaptığım yolculukta üşürken isyan ediyorum. Ya evi barkı olmayanlar... Bu dayanılması zor günleri park ve kaldırım köşelerinde geçirenler...
İşte pek çok kişinin içini acıtan bu soruna İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden çözüm geldi.
Büyükşehir, evi olmayan, bu soğukları park ve kaldırım köşelerinde geçirenler için Fuar 4 No'lu holün kapılarını açtı. Geçici barınma evinde evsizlere sıcak bir yuva sunuldu. İhtiyaçları karşılandı.
Büyükşehir, bu hizmetiyle çok güzel bir iş yaptı... Tebrikler...