• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Ben senin bıçaklanmanı affetmiyorum! NİL KUYUMCU

Ben senin bıçaklanmanı affetmiyorum!

nil.kuyumcu@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07 Şubat 2017, 20:53

Anlata anlata dilimizde tüy; kalemimizde mürekkep bitsin...
Buradan "iyi hal" indirimi uygulayan hakimlere bile atarlanalım!
Amaaa ne olsun, İstanbul'dan gelen haberle, "çileden çıkalım"...
Kendisi gibi doktor olan eşi Necdet Süer tarafından hem belinden hem bacağından bıçaklanan, bu olayın neticesinde dalağını kaybeden Dilhan Süer ne demiş!
"Eşim hakkındaki şikayetimden vazgeçiyorum!" Harika!
Bravo!
Alkışlar sizin için hanımefendi!
Ne iyi yapmışsınız!
Eşiniz de zaten bu kararınız karşısında duruşmada, timsah gözyaşlarını, pardon gözyaşlarını tutamamış ve teşekkür etmiş...
Siz şimdi boşanma aşamasını falan bırakın, nikah tazeleyin bıçakçı, ay yine pardon yaa sürekli yanlış yazıyorum (!), doktor eşinizle!
Yalnız çok merak ettim, kocanız sizi bir dahaki sefere kurşun yağmuruna falan tutarsa ne yapmayı planlıyorsunuz!

Bazen kadın dünyasını anlamakta bir kadın olarak ben bile zorlanıyorum...
Bu tarz davaların "kişisel" olmaktan çıkıp, şiddet gören tüm kadınlar için "emsal" niteliği taşıdığı anlaşılsın diye daha ne yapalım bilmiyorum!
Hani çocuklara yapılır ya, "öpeyim geçsin" diye...
Kocanız bıçakladığı yerleri öpsün geçsin!
Siz affedin doktor hanım!
Ama biz "kadın haklarını" koruyan kişiler olarak, onun sizi bıçaklamasını affetmiyoruz!

Bunlar metroysa bizimki ne?

Fotoğrafta iki metro istasyonu görüyorsunuz...
Birisi Moskova Kievskaya, diğeri ise İsveç Solna Metro İstasyonu...

İnsanın buralardan çıkası gelmez... Fotoğraflarına bakarken bile bir müzeyi geziyor ya da fantastik bir sinema karesinin içinde hissediyorsunuz kendinizi...

Peki ya bizim istasyonlar!
Hadi böyle bir mimariyi geçtim, 8 bin yıllık tarihi olan bir kentte, istasyonların tavanları ve duvarlarında bu muhteşem mirasın resimleri yansıtılamaz mıydı!

Ya da azıcık hayatımıza renk gelseydi!
Gerçi Allah var bak bizim Çankaya metro istasyonuna da "Nusret'in tuz dökmesi" misali birkaç sanat eseri serpiştirilmişti.

Bir de "sanatsal çalışma" olarak istasyonların tavanlarından su akıyor, onu da unutmayalım!

Şimdi de emekliler nazlansın!

Hükümetin bankalarla yaptığı anlaşmanın ardından emeklilere promosyon verilecek biliyorsunuz...
"Bankalar, promosyonu vermemek için aylardır nazlana nazlana bir hal oldular" dedik.
Peki şimdi ne yapıyorlar? Telefonla arayıp, "Bankamız size şu kadar TL armağan ediyor" diyerek, promosyon kampanyalarını anlatıp, müşteri toplamaya çalışıyorlar. Şimdi "emeklilerin" nazlanma vakti işte! İyice araştırın, en yüksek ücreti veren bankayla anlaşın ve sizi arayarak "armağan" verdiğini söyleyen banka temsilcisine de "Senin o verdiğin armağan falan değil, benim hakkım" deyin!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.