Size bu satırları pazartesi sendromunun tam ortasında yazıyorum...
Haftanın ilk yazısında sizi gülümsetecek cümleler kurmak için çabalıyorum ama ilham perim oralı bile değil!
Adeta karşımdaki koltuğa oturmuş, eline kahve fincanını almış ve sadist bir keyifle yudumlarken, "Şu anda canım sana bir şey yazdırmak istemiyor Nil" diyor!
Çaresizim!
Ben onsuz bir hiçim...
Keyfinin gelmesini beklemek zorundayım...
Fakat vakit ilerliyor ve benim yazıyı gazeteye teslim etmem lazım...
İyi de ne yapacağım!
Hemen hızlı bir haber turuna geçiyorum...
Bakalım memlekette neler olmuş...
İlk durak İzmir...
4 ay önce Karataş-Göztepe iskelesi arasında kıyıyı, çiçekler ve yeşilliklerle düzenleyen Büyükşehir Belediyesi, "minnak" bir hata yapmış!
Projede Konak Tramvayı'nın güzergahını düşünememiiişşş!
Tramvayın deniz tarafından geçecek olduğu akıllarından çıkmış...
Hal böyle olunca kıyı düzenlemesi çalışması ile ray döşeme işi çakışmış!
Yani bir nevi köprüde karşı karşıya gelen iki inatçı keçi gibi kalmış projeler!
Bu durumda ortada iki seçenek var!
Birincisi, o kadar para harcanan kıyı düzenlemesinde, çiçekler, yeşillikler, döşenen kaldırım taşları sökülecek ve tramvayın geçebilmesi için ray döşemeye devam edilecek...
İkinci seçenekte ise, kıyı düzenlemesi projesi korunacak ve İzmirliler, tramvay yolculuğunda şu anonsu duyacak:
"Bir sonraki istasyon Göztepe... Yolun geri kalanını katırlarla devam etmek isteyen İzmirliler için aktarma istasyonu!"
Haber turuna devam edip dünyaya açılıyorum...
Offf bu arada yazıyı vermem için vakit daralıyor...
Evet, çabuk çabuk gidip geri döneceğiz...
Yer Finlandiya...
Venezuelalı kayakçı Adrian Solano, Lahti kentinde düzenlenen Cross-Country (kayaklı koşu) yarışına katılmış.
Çünkü bu yarışlara katılmayı çok istemiş...
O bir hayalin peşinden koşarak büyük bir azim örneği göstermiş...
Aylarca antrenman yapmış ve kendisine güvenen sponsorların desteğiyle Finlandiya'daki kayak pistinde yerini almış...
Buraya kadar her şey güzel ama Solano da "minnak" bir hata yapmış!
Hayatında hiç kar görmediğini, karda bir saniye bile antrenman yapmadığını, üstelik kendisinin sporcu değil aşçı olduğunu unutmuş!
Bakınız fotoğraflar!
Solano, düşe kalka, arada pistte yürüyerek yarışmayı 156'ncı yani sonuncu olarak tamamlamış!
Sonra da hayatında hiç kar görmediğini itiraf etmiş!
Kafamda deli sorular!
- Venezuela hükümeti neden ülkeyi temsil etmesi için bu adamı seçti!
- Kendimize örnek olarak Solano'yu mu almalıyız!
- Cevap evetse, yeni hayat felsefimizi açıklıyorum: Uçmak istiyorsan, kanatlarının olmadığını unut!
Çabuk koşun son durağımız Oscar törenleri!
Olumsuz eleştiriler nedeniyle daha izlemeden soğuduğum La La Land filminin başına gelenler, yüreğimi dağladı...
Sen film ekibi olarak Oscar törenlerinde yerini al..
Heyecanla sonucu bekle...
Filmin, "En iyi film Oscar"ını kazandığı da açıklansın...
Sahneye çık...
Ödülü al...
Sonra adamın biri çıksın ve "minnak" bir hata yapıldığını, kazanan filmin La La Land değil Moonlight olduğunu açıklasın...
Ben empati yeteneği yüksek biriyim...
Kendimi o ekibin yerine koyuyor ve törende olduğumu hayal ediyorum...
Hata mata anlamam, o kırmızı halıda yürüdüğüm elbisemin eteklerini toplar ve heykelciği geri vermeden önce, anonsu yanlış yapan adamın kafasına geçirirdim!
Starlık da bir yere kadar!
Oscar'ımı geri alıyorlar yahu!
Evet bugünlük bize ayrılan sürenin sonuna geldik...
Yapımda ve yayında sadece ben vardım...
İlham perimin umrunda bile olmayınca ortaya böyle bir yazı çıktı!
Ne diyelim...
Geri dönüşü olmayan hatalar yapmayın!
Herkes sizi hatalarınızla sevmez!
Amaaaa eğer her şeye rağmen seviyorsa sizindir!