Nil Kuyumcu

Hormonlu değil natürel spor!

İyi güzel, yaz yaklaşırken herkeste bir "spor" telaşı başladı... Eskiden evi bir siler süpürürdük... Kışlık giysileri kaldırır, yazlıklara ferah ferah yer açardık... Şimdi, dolaplarımızdaki değil, kendi üzerimizdeki fazlalıkları atmak için çabalıyoruz...
Fakat gel gör ki, bazılarımız, manavdan "ayıklanmış barbunya" alan tembeller misali, sporda da kolaya kaçıyor!
Salonda ömür törpüleyeceğine!
Evdeki halının üzerinde son beeeeşşş diye acılar içinde kıvranacağına!
Açık havaya çıkıp koşacağına!
Cep telefonundaki uygulamasında "aşk yaşar" gibi, gözünü ayırmadan "adımlarını" sayacağına!
İlaç alıyor!

***
Ondan sonra da bu sözde sporcuların ölüm haberleri birbirini kovalıyor... Yine İstanbul'da henüz 35 yaşında olan vücut geliştirme sporcusu hayatını kaybetti...
Vücut geliştirme ilaçları nedeniyle geçirdiği kalp krizinden öldüğü tahmin ediliyor...

***
1990'larda falan giydiğin giysi "marka" değilse sen bir hiçtin! O dönemin gençliği için, giydiğin kot markası kadardın! Şimdi ise devir değişti... Artık "markan" değil, "kas"ın kadar konuşuyorsun! Hal böyle olunca da, "kestirmeden kas sahibi" olmanın yollarına düşülüyor... Ama işte bu yol, iyi bir yol değil! O hormonların bilinçsizce, aşırı dozda tüketilmesi felakete yol açıyor... Ne uğruna ölüyorsun? Omuzların biraz daha geniş, belin daha ince, karnında bir tepsi baklava olsun diye!

***
O dünyadaki insanlar, kullandıkları ilaçların sanıldığı kadar zararlı olmadığını iddia edip, çevrelerine tavsiye ediyor...
Madem bu kadar "eminler" zararsız olduklarına, şöyle çok detaylı bir kan testi yaptırıp, en yakın doktora bir gitsinler bakalım... Kullandıkları ilacın içeriğini, kullanım dozlarını, gün sayısını versinler...
Doktor derse ki, "Sana bu baklavalar helal olsun... İç canım ilacını, bir tepsi de benden ekle" diye, o zaman peki!
Yok eğer, "Ne uğruna sen kendini öldürmeye çalışıyorsun" diye bir cevapla karşılaşırlarsa da, çok geç olmadan bu yoldan geri dönsünler...

KÖPEKTEN KORKANLAR!
Hiç kıvırmayacağım... Biri, "Kedileri mi yoksa köpekleri mi daha çok seviyorsun" derse... Ben köpekleri seçerim...
Tamam o minnoşlar da sevimli ama ben köpeklerin o masum bakışlarını, kuyruklarını sallayarak daha seni görür görmez gösterdikleri sıcaklığı seviyorum...
Ama tüm bunlara rağmen, vahşi olarak adlandırılan, Pitbull, Rottweiler gibi köpekleri tasmasız dolaştıranlara çok kızıyorum...
Son olarak tasmasız dolaşan bir Pitbull, Aydın'da sokak kedisini parçalamak üzereyken vatandaşlar kurtarmış... O kedi yerine yaşlı biri, çocuk da olabilirdi... O hayvanları saldırgan yetiştirerek zaten büyük bir suç işliyorsunuz... Onları bir de tasmasız sokaklara salıp, o suçunuzu artırmayın! Bu vakalar yüzünden insanlar, masum sokak köpeklerinden korkup, onlara tepki gösteriyor! Siz de onların zehirlenmelerinin, şiddete uğramalarının önünü açan sözde hayvan severler oluyorsunuz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.