Yerli turist, 3 günlük bayram tatilinde rotayı Kuzey Ege'ye çevirmiş...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı pazartesi gününe rastlayınca, bir de hafta sonuyla birleşince, "Tatillllll" diye çığlık atarak bavullarını toplayanlar, Kuzey Ege'ye doğru koşmaya karar vermiş...
Kuzey Egeli turizmciler sevinçli bir telaş içindeler...
Tesislerdeki doluluk oranı yüzde 100'lere ulaşmış...
Balıkesir Koca Seyit Havalimanı'na Ankara ve İstanbul'dan sefer yapan uçaklarda yer kalmamış...
***
Oysa ki, bizim alışkın olduğumuz görüntü, bayramda Çeşme sahillerine akın etmek, Alaçatı gecelerine akmaktı!
Sonra arkasından da "Bu ne biçim fiyatlar arkadaşlar" diye isyan etmek, karşı tarafın "Paran yoksa gelme beybisi! Sizi isteyen kim!" tartışmasını duymaktı...
Hadi bakalım, bayramda ne olacak...
Belki denize girmek için henüz çok erken olduğundan tatilciler Çeşme'yi "sonraya" saklayıp, daha mütevazı bir tatil hayaliyle Kuzey Ege'yi tercih etmişlerdir...
Ama hayat bu belli olmaz...
Bazen, "rakip" olarak görmediğin biri, "tek bir doğru hamle"yle her şeyi değiştirip, "ipleri" ele geçirebilir...
***
Kuzey Ege; Cunda Adası, Gömeç, Ayvalık, Ören, Akçay ve Altınoluk'un bütün güzelliklerini arz-ı endam ettirebilir...
Ne bileyim...
Gece belli bir saatten sonra mekanda sadece çay-kahve içecek müşteriyi kabul etmeyen Alaçatılı bazı işletmeler gibi yapmayıp, "Hoş geldiniz" diye masa gösterebilir...
Hesabı gören adamı öfkelendirmek yerine gülümsetebilir...
Eeee bu hayatta, tatile çıkmanın anlamı rahatlamak, stres atmak, bir gram huzur bulmaksa, o gülümseme çok şeye değer olabilir...
***
Demem o ki, Kuzey Ege, bu 3 günü, yaklaşan yaz sezonu için çok iyi değerlendirebilir...
Zaten Ayvalık Turizm Derneği Başkanı Ümit Özgültekin, geçen yıla göre sezona çok daha iyi bir başlangıç yapacaklarını söylerken, "Tesislerde doluluk oranları yüzde 100'lere ulaştı. Biz de sabırsızlıkla bekliyoruz.
Çünkü kötü geçen bir kış mevsiminin ardından, iyi bir yaz mevsimine gireceğiz. Yükseliş devam ediyor" demiş...
Vallahi ne yalan söyleyeyim, şu "Sabırsızlıkla bekleme" cümlesi bile güzel...
"Nasıl olsa gelecekler" sözünün "rahatlığının" karşısında, birinin size "heyecanla" beklemesi tercih edilebilir...
Ya daaa...
"Ne yaparsan yap, senden vazgeçmem eski yârim. Sen benim, bırakamadığım alışkanlığımsın" denilerek, Çeşme yollarına çıkılabilir...
Bakalım, bayramdan sonra açıklanacak turizm rakamlarıyla göreceğiz...
ÖĞRETMENDEN UÇAN TEKME DERSİ!
Haberi okuyunca, önce bir "Haydaaa" diyorsun...
Sonra, burada yazamayacağın sözler aklından geçiyor!
Bursa'nın İznik ilçesi Çiçekli köyü ilköğretim okulunda iddiaya göre, İngilizce öğretmeni Hasan Can S, 10 yaşındaki erkek çocuğa uçan tekme atmış!
Hastanede ilk tedavinin ardından eve gönderilen, ama gece rahatsızlanınca tekrar hastaneye götürülen çocuğun iç kanama geçirdiği ortaya çıkmış ve ameliyata alınmış!
Ya arkadaş!
Şiddete karşıyız dedik de...
Küçücük bir çocuğa iç kanama geçirten bir tekme atan, üstelik adı öğretmen olan adamı görürsem, ben de ona önce uçan tekme sonra da kafa atarım ama!