Hürrem'den Nakşidil Sultan'a

Muhteşem Yüzyıl ya da diğer adıyla Aşk-ı Derun sayesinde Kanuni dönemini anlatan kitapların satışı 500 bini bulmuş. Tarihi merak edenler kitaplara başvurmuş..
Eğri oturup, doğru konuşalım, Muhteşem Yüzyıl dizisinde haremdeki ilişkiler ön planda olmasa, yani Hürrem ile Mahidevran veya Firuze'nin çekişmesi yaşanmasa, Hatice Sultan ve Nigar Kalfa, İbrahim Paşa için yanıp tutuşmasa, Valide Sultan ağırlığını koyup gelinlerini idare etmeye kalkışmasa, bu dizi izlenir miydi dersiniz?
Muhteşem Yüzyıl'ın gördüğü ilgi üzerine TRT'de de Osmanlı/Kıyam dizisi yayınlanıyor. Kimse bu diziyi tartışmıyor. Çünkü Muhteşem Yüzyıl kadar seyredilmiyor, yurtdışında ilgi görmüyor.
Başka bir dizi çekin, Kanuni sürekli savaşsın, başka ülkeleri fethetsin, sürekli savaş sahneleri izleyelim, ölenler, öldürenler ne kadar ilgimizi çeker. Kanuni'nin kanunları anlatılsın ama tüm gerçekliğiyle, savaşlar da öyle, tüm acımasızlığıyla, yapılan mimari çalışmalardan söz edilse, gözümüzü kırpmadan seyredecek miyiz? Hiç sanmıyorum.

500 BİN KİTAP!

Haremdeki ilişkiler dizide ön planda olmasa, Muhteşem Yüzyıl izlenir mi?

Elbette onlar da yapılmalı. İzlenip izlenme kaygısı taşımadan, tarihimize ışık tutmak için bu tür çalışmalara kaynak ayrılmalı. Bunu yapacak olan bakanlıktır, devlet kurumlarıdır, TRT gibi kurumlardır. Her hangi bir yapım şirketinden kar edecek bir reyting alamayacak yapımlar yapmasını bekleyemeyiz zira. Muhteşem Yüzyıl dizisini yapan yapım şirketi de, çok akıllıca yaptı bu işi; dizilerin matematiğini iyi bilenler tarafından yazıldı, hazırlandı ve amacına ulaştı.
Nedir bu amaç; Hem yapım şirketi hem kanal bu işten kar etti, para kazandı. Halkın da tarihe ilgi duyması sağlandı. Dizide izlediklerinin gerçek olup olmadığını öğrenmek için veya merak ettiği için kitaplara yöneldi. Dizi yayınlandığından beri Kanuni dönemi ile ilgili satılan kitapların sayısı 500 bini geçmiş. Bunun ne kadar önemli olduğunu söylemeye gerek var mı?

NAKŞİDİL OYUNU
Keşke Osmanlı'nın bütün dönemlerini, Türklerin tarihini, yakın tarihimizi ele alan diziler, filmler yapılsa, oyunlar, kitaplar yazılsa. O dönemleri merak edip okusak, bilgilensek. Mesela şu günlerde yeni bir oyun sahneleniyor Dilek Türker-Tiyatro Ayna tarafından. Pazar gecesi galası vardı Nakşidil Sultan adlı oyunun. Nezihe Araz'ın yazdığı ve Mahmut Gökgöz'ün sahnelediği Dilek Türker ve Tiraje Başaran'ın oynadığı oyunu izledik Fevziye Mektepleri Vakfı ve Işık Okulları salonunda.
Oyunu sonunda Dilek Türker, hiçbir destek almadan tamamen kişisel çabaları ve gayretleri ve Fevziye Mektepleri'nin katkılarıyla bu oyunu sahneleyebildiklerini söyledi seyircilerin büyük alkışları arasında.
2. Mahmut'un annesi olarak Valide Sultanlık yapıyor. Ama öz annesi değil, 2. Mahmut'un. Onun Fransızca öğretmeni ve yetişmesinde emeği büyük bir kadın. 1.Abdülhamit zamanında saraya geldiği söyleniyor. Kimi kaynaklarda 3. Selim'in büyük aşkı olarak geçiyor. Oyunu izledikten sonra eve geldiğimde hemen kitapları karıştırdım, aniskopedilere baktım. Dizilerin, oyunların amacı da bu olmalı zaten. Merak edip daha çok bilgilenmek...