• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

İnci Aral'dan izler ve tutkular

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 16 Ekim 2013, 18:10
Bugünkü yazarımız hemen her kitabıyla ödül kazanmış usta bir öykü ve roman yazarı İnci Aral. Öykü denince akla gelen isimlerden biri olan İnci Aral, Denizli'de dünyaya geldi. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü'nden mezun. İlk kitabı 1979'da yayınlanan Aral, insanın ruh hallerini, kimliklerini, iletişimsizliklerini ele alan bir yazar. Bağlılık ve özgürlük temel alanları. Bireyin içinde yaşadığı toplum ve çevreden etkilenen ruh hallerini, kadın-erkek arasındaki uyuşmazlık hallerini ve algılama farklılıklarını yazan Aral'ın "Ağda Zamanı", "Kıran Resimleri", "Uykusuzlar", "Gölgede Kırk Derece" adlı öykü ve "Ölü Erkek Kuşlar", "Mor", "Taş ve Ten" adlı roman kitapları bulunuyor. Pek çok kitabıyla ödül alan Aral, "Ruhumu Öpmeyi Unuttun" adlı öykü kitabını okuyucuya şöyle sunuyor: "Bu kitaptaki öykü kişilerinin ortak noktaları, hayatlarının bir döneminde ölümle ilgili olağandışı bir deneyim yaşamış olduklarına inanmalarıdır."
Bu kitaptan seçtiğim "Siyah Lale" adlı öykü şöyle başlıyor:

SİYAH LALE

(... Aksatmadan, haftada birkaç kez mezarlığa gidiyordu. Öteki, görünmez, rüzgarla salınıp duran özgür ruhuyla onu bekliyordu orada. Şubat'ta, o acılı günlerde, en değerli, en seçkin lale soğanlarını aşkının toprağına gömmüştü. Olağanüstü verimliydi bu toprak. Güzel, benzersiz laleler vermişti. Taç yapraklarının içine gizlenmiş gözleri, bakır kızılı tüylerle kaplı cinsel organı, saçları, narinliği, her şeyiyle yitirdiği kadından izler taşıyan, dokunduğunda onun küskünlüğünü, sevincini, mutlu ya da huzursuz olduğunu hemen anladığı laleler. Bu gizemli iletişimi, nasıl olup da birbirlerini anlayabildiklerini anlamak gereksizdi. İnsanın artık varolmayan birine yoğunlaşabilme yeteneğiyle ilgili tanımlamalarsa yeterli olamazdı. Karısını kaybettiği o talihsiz kazadan beri, hiç acelesi, hiçbir yere yetişme telaşı yoktu. Kendi varlığının bilinen anlamda gerçek olduğundan bile emin değildi. Özellikle geceleri, hayaletlerin ortaya çıkış saatlerinde yavaşça sönerek büsbütün yokluğa dönüşmeyi özlemle bekliyordu."

AŞK BİR AYNA MI?
"Anlar, izler, tutkular" adlı deneme kitabında ise dergilerde yayınlanmış yazılara ve söyleşilerde yaptığı konuşma metinlerine yer vermiş. "Aşk üzerine yaptığım yazılı olmayan söyleşileri yazı diline aktarırken, konu üzerinde bir kez daha düşünme fırsatı bularak bazı eklemeler yaptım" diyen İnci Aral'ın bu kitabından bir alıntı,
"...Sevebileceğimiz ve duygusal ortaklık kurabileceğimiz kişiyi ararken farkında olmadan bize benzeyeni ararız. Kafamızda oluşmuş sevgi modeli bize, ölçütlerimize, eğilimlerimize, kişisel beğeni, etkileşim ve toplumsal konumumuza göre biçimlenir. Kendimizi beğeniriz ve kendimiz için uygun bir sevgi objesi yaratırız. Bu genellikle eksiksiz, kusursuz bir imgedir. Onu karşı konulmaz, dayanılmaz buluruz. Bu imgeyle gerçekten karşılaştığımız zaman da onu tanır, o olduğunu algılarız."
Bu bayram yazarlar ve kitapları arasında bir gezinti yapalım istedim. En iyi tatil okuyarak dinlenmektir zira. Tatil devam ediyor. İyi dinlenmeler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.