Bugün 19 Mayıs. Atatürk'ü Anma ve Gençlik-Spor Bayramı. Gençlerin bayramı yani. Gençlerimiz. Gelecek adına kendilerinden çok şey beklediğimiz gençler. Üç gençten söz etmek istiyorum bugün. Üç genç kızdan. Biri lisede okuyor. Yabancı dilde eğitim yapılan bir okulda. Başarılı bir öğrenci. Aynı zamanda sosyal. STK'lara üye. Gönüllü olarak çalışıyor. Sinema ve tiyatroya, kitap okumaya meraklı. Liseyi bitirmesine iki yıl var ama şimdiden üniversiteyi nerede okuyacağı ve hangi bölümü seçeceğine odaklanmış durumda. Annesi Avrupa'da okumasını, masterini ABD'de yapmasını öneriyor. Babası kararı kendisine bırakıyor. O ise Avrupa yerine ABD'de okumayı istiyor.
EĞİTİM Mİ, KARİYER Mİ?
Sonunda bu yaz okul kapanınca ABD'ye gitmesine ve orada bir aylık yaz kampına katılmasına karar verildi. Hem ülkeyi tanıyacak hem de üniversiteleri gezecek. Böylece seçim yapması kolaylaşacak. Annesi babası için kızlarının eğitimi çok önemli. Bir meslek sahibi olmasını istiyorlar. Tabii evlenmesini ve çocuk sahibi olmasını da. Ama öncelikle eğitim ve kariyer. Bir kadının kocası bile olsa kimseye muhtaç olmadan yaşaması ve hayatını kendi seçimlerine göre yaşaması doğrultusunda yetiştiriyorlar kızlarını. Diğer genç kızın durumu daha farklı. O da lisede okuyor. İyi bir lisede. Birçok gencin hayalini kurduğu bir okulda. Dolayısıyla ailesinin durumu iyi. Onların da amacı kızlarının iyi bir eğitim görmesi. Meslek sahibi olması ikinci planda. Çünkü pek okumaya hevesli bir genç kız değil. En büyük eğlencesi arkadaşlarıyla gezmek, kafelerde oturmak ve alışveriş yapmak. Modaya ve magazine meraklı. İlgi görmeye de. Beğendiği erkeklerin kendisine aşık olmasını istiyor. Kısacası gezmek, eğlenmek ve flört etmek sevdasında. Ailesinin arzusu da iyi bir evlilik yapması. Zengin bir koca, rahat ve lüks bir yaşam içinde yaşaması.
AZ İŞ, ÇOK PARA
Sonuncu genç kızımız düz liseden mezun. Özel üniversitelerden birinde okuyor. Okuyor ama habire sınıfta kalıyor. Bir türlü bitmiyor okul. Devam etmesi paraya bağlı. Babası da "Yeter artık!" diyor. "Bitireceksen sana yatırım yapayım. Yoksa bırak okulu bir işe gir ve çalış." Ne okumak ne de çalışmak istiyor. Aslında ne istediğini kendisi de bilmiyor. İstiyor ki çok iyi bir yerden bir teklif gelsin. Ve kolay bir iş olsun. Sabah erkenden kalkıp gitmeyeceği, istediği zaman çıkacağı ve çok çalışıp yorulmayacağı bir iş. Ve tabii iyi para kazansın. Her istediğini alabilsin. İstediği her yere gidebilsin. O nedenle ailesinin ve yakın çevresinin bulduğu işlerden 2 günde çıkıyor. Çünkü "çok çalıştırıyorlarmış ve bu çalışmaya göre parası azmış!". Ayrıca işe gidince sevgilisi ile de görüşemiyormuş. Aslında sevgilisi çalışmasını istemiyor. O da onu dinliyor. Bu yüzden de her gün evdekilerle çatışma yaşıyor. Şu günlerde tek isteği "evden ayrılmak!" Üç genç kız ve üç hayat. Daha nice hayatlar var. Kimi evlilik yani koca peşinde. Kimi ailesine bakma yani geçim derdinde. Kimi de eğitim yani kariyer. Herkesin gençlik bayramı kutlu olsun...
