Pazarlamanın amacı tüketicinin dilek, istek ve ihtiyaçlarını karşılamaktır.
Tüketici davranışlarının bilinmesi gerekir. Bunun için tüketici davranışlarını analiz etmek önceliklidir.
Çünkü marka tüketici satın alma davranışlarını etkilemek konusunda en temel etkendir. Marka, pazarlama disiplinin sahip çıktığı ve farklı bakış açılarıyla, farklı tanımlanan bir kavram.
Marka, günümüzde ölçülebilir bir piyasa değerine ulaşmış, yeni ürün üretme potansiyelinin ve özgüveninin arkasındaki en önemli "güç"tür.
Başarılı marka meydana getirmek, doğruyu söyleme üzerine kuruludur. Algı yönetimini doğru yapmalısınız.
Önemli olan kendiniz hakkında ne söylediğiniz değil insanların sizin hakkınızdaki düşüncelerini yönetmektir.
Markalaşmada önce sahip olacaksın, sonra yansıtacaksın. Sahip olmadığın bir vasfı, sahip olmuşsun gibi sunmamalı ve zihinleri yanıltmaya çalışmamalısın. Aksi takdirde, zihinlerde engellerin oluşmasına, sık söylenen deyimle kötü imaja yatırım yapmış olursun.
Taklitler ve ünlü markalara benzeme çabaları sadece aslını yücelten, yapana ise zarar veren örneklerdir.
Marka bir firmanın en büyük imajı ve sermayesidir.
Taklitçi kişi veya kurumların stratejisi, hiçbir masrafa girmeden, belli bir seviyeye gelmiş, satış ve pazarlama stratejisini oluşturmuş, tüketici nezdinde güven oluşturmuş markaları ve kurumların isimlerini taklit ederek haksız kazançlar elde etmektir.
GÜNÜMÜZDE YAYGIN
Marka taklitçiliği ve isim kullanma günümüzde çok yaygınlaşmış, özellikle ülkemizdeki bazı sektörlerde çok yaygın olarak yapılmaya devam etmektedir.
Marka taklitçiliğinin bir diğer tehlikeli boyutu ise tanınmış markaların, kurumların isimlerini benzerlerini tescil ettirerek, illegal olarak yaptıkları marka taklitçiliğini legal olarak yapıp kendilerini rahatlatmak ve haksız yere kazanç sağlama yoluna gidilmesidir.
Bu konuda son örnek Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nün yapmış olduğu açıklamadır. İzmir'de açılan bir eğitim kurumunun 'Dokuz Eylül' adıyla 2018-2019 eğitim öğretim yılında öğrenci alacağına ilişkin girişimini duyan üniversite yönetimi, yanlış algı yarattığı gerekçesiyle konuyu yargıya taşıma kararı aldı.
O KOLEJE TEPKİ
Adını İzmir'in kurtuluş gününden alan ve milli mücadele dönemine atfedilerek kurulan Dokuz Eylül Üniversitesi, özel bir firmanın 'Dokuz Eylül' adını marka olarak tescil ettirip eğitim alanında faaliyet göstermesine tepki gösterdi.
Okulun 'üniversitenin bir birimi' algısına sebebiyet verecek nitelikte olduğunu kaydeden DEÜ Rektör Vekili Prof.
Dr. Erdal Çelik, "Bu ülkenin milli ve manevi değerleri belli. Kimse onun üzerinden ticaret yapmaya kalkmasın.
Dokuz Eylül, aziz milletimizin milli mücadelesini taçlandırdığı bir gündür ve üniversitemiz de bu değere atfedilerek kurulmuştur. Adı kentle özleşen 36 yıllık bir yükseköğretim kurumunu, hiç kimse kâğıt üstünde oyunlarla benzeşim ve çağrışımlarla kendine benzetemez.
Herkes yerini ve haddini bilecek" diye konuştu.
'İHLAL EDİLİYOR'
Dokuz Eylül isminin kamu tüzel kişiliğinden doğan haklarla üniversiteye ait olduğunun altını çizen Rektör Vekili Çelik, "Bizim faaliyet gösterdiğimiz bir alanda hiç kimsenin bunu kullanmaya hakkı yok. Birilerinin Dokuz Eylül diye kendine marka yaptığı ve maddi kazanım beklediği şey, bizler için mücadelenin maneviyatla bütünleşmiş halidir. O anlamlı günün içinde şehitlerin kanı vardır; bir milletin direnişi vardır. Bizim için o isimde 36 yıldır bilime ve insanlığa hizmet eden bir kurum vardır. O yüzden de bunun içini para doldurmaz.
Bu düşüncesi olanlar, İzmir'in sembollerinden lütfen uzak dursunlar" diye konuştu.
Son söz; "Taklitler aslını yaşatır."