Bugün köşemde 29 Ekim'de açılışı yapılacak, dünyanın buluşma noktası olacak olan İstanbul Yeni Havalimanı ve Yeni İpek Yolu'dan söz etmek istiyorum.
21. Yüzyıl ve dünya tarihinin en büyük ticaret projesi olan "Bir kuşak, bir yol diğer adıyla da Yeni İpek Yolu Projesi" tarihi bir öneme sahip...
Dünya coğrafyasındaki siyasi ve ekonomik bütün dengeleri değiştirecek bir proje...
Coğrafi konumu nedeniyle Türkiye, Yeni İpek Yolu için jeopolitik ve jeostratejik bir öneme sahiptir. Tarihi İpek Yolu'nun modern kara, demir, deniz ve havayollarıyla canlandırılması ekonomi, ticaret ve ulaştırma projeleri için çok önemlidir. Bu projenin havacılıkta en önemli ayağı 3. havalimanı ve karayolundaki şah damarı ise 3. Köprü'dür.
3. Köprünün üstünden geçmesi planlanan hızlı tren de bu projenin uygulanmasındaki en önemli saç ayaklarından birini oluşturacaktır. Hızlı tren sayesinde karayoluyla ürünlerin taşınacağı mesafe kısalacak, böylece ürünler üreticiden tüketiciye çok daha hızlı sürede ve çok daha az lojistik maliyetiyle ulaşacaktır. Kanal İstanbul projesi de Yeni İpek Yolu'na daha sonra eklenmesi planlanan bu projenin bir başka parçası olacaktır.
Cumhuriyetin 100. yılına 5 kala açılacak olan İstanbul'un üçüncü havalimanı, 350'den fazla noktaya uçuş imkânıyla dünya hava taşımacılığının da merkezi olacaktır. Yıllık 200 milyon yolcu kapasitesi, günlük 3 bin 500 iniş-kalkış sayısı, 73 milyar liralık ekonomik katkısı, 5,5 milyon tonluk kargo kapasitesi ve 62 kilometrelik güvenlik çemberiyle ilklere imza atmaktadır.
TARİHİ ZENGİNLİK YOLU
Milattan önce temelleri atılan İpek Yolu, Çin'i, Asya üzerinden Anadolu ve Avrupa'ya bağlayan tarihi kervan yolu olarak yüzyıllar boyunca, uygarlıklara tanıklık etmiştir.
Dünyanın en uzun ticaret ve kültürel iletişim ağı olarak büyük bir rol üstlenmiştir.
2013 yılında 'Bir Kuşak, Bir Yol' adıyla Çin lideri Şi Jinping tarafından sunulan modern İpek Yolu projesi, Çin'in kara ve denizden Batı'ya ekonomik atılım hamlesidir.
"Yeni İpek Yolu" olarak da adlandırılan bu proje Asya'yı, Avrupa'yı, Afrika'yı ve hatta Güney Amerika'yı birbirine bağlayan geleceğe damga vuracak bir proje özelliğini taşıyor . Böylece bu proje aynı zamanda ekonomin merkezini artık Amerika'dan Çin'e taşıyıp, bu ülkeyi dünyanın merkez ülkesi konumuna getirecek.
KÜRESEL EKONOMİ
Projeyle Avrupa ve Asya'daki 60 ülkenin birbirine bağlanması hedefleniyor. Projeye dahil edilmek istenen ülkeler dünya nüfusunun yüzde 70'ini oluşturuyor. Dünya genelinde yaklaşık 40 milyon kilometre karelik bir alanı ve dünya nüfusunun 4,5 milyarını ifade eden çok önemli bir proje olan bu çalışma, toplamda 20 trilyon dolarlık ekonomileri birbirine bağlıyor. Projenin sadece alt yapı yatırımları için 8 trilyon dolar ayrıldı. Sırf bu ölçekten bakıldığında bile projenin önemi ve büyüklüğü çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor.
Proje inovasyona dayalı kalkınmayı hızlandırarak yatırım ve ticaret kolaylığını artıracak. Güzergahta bulunan ülkelerin küresel ekonomiyle entegrasyonu sağlanacak ve ülke içi refahın artırılabileceği bir vizyon sunulacak.
Son olarak, İpek Yolu projesi, ticaretin yoğun olduğu, kaynaklar bakımından zengin Orta Doğu ve Orta Asya'yı, enerji talebinin yoğun olduğu Avrupa'ya bağlayacak. Bölgeler arası altyapının gelişmesi ve entegrasyonun arttırılması, yeni enerji projelerinin oluşturulmasına olumlu bir katkı sağlayacak.
En önemlisi de, Türkiye'nin Asya ile Avrupa kıtalarının birleştiği noktada bulunması ve enerji kaynaklarına sahip olan ülkeler için güvenli bir hat olacak olmasıdır. Aynı zamanda enerji arz eden ülkeleri, enerji talep eden ülkelerle kara ve demir yoluyla bağlaması Türkiye'yi projenin özellikle kara ve demir yolu ağını içeren "İpek Yolu Ekonomik Kuşağı" hattında merkezi bir konuma getirecektir.
Son söz; dünyanın tek merkezli, tek para birimli bir sisteme geçmesinin yolu bu proje ile görünmüştür.