Bu hükümdarlık ne kadar devam edecek bilmiyorum ama Fenerbahçe sadece rakiplerini değil, 9 sezondur beline yapışan "düdüklümikrofonlu- bayraklı kuvvetleri" de yeniyor.
Bir gün önceki maça bakıyorsunuz, diğer karşılaşmaların yorumlarını dinliyorsunuz, iş Fenerbahçe'ye gelince arkadaşların pozisyon yorumları birden bire standart değiştiriyor. Fenerbahçe'nin farklı kazandığı, serisini 14 maça çıkardığı bir karşılaşma sonrası bunlar mı yazılmalı?
Artık samimiyetini ve inandırıcılığını yitirmiş hakem camiası var karşımızda. Sayılmayan golü bir kenara bırakalım, Syzmanski ve Tadic'e verilmeyen iki penaltı, tabanın 1.80 metreye kalktığı bir ayak varken, "devam" diyebilen hakem ve arkadaşları vardı. Daha önce de başkaları böyleydi.
Son dakikalarda artık İsmail hoca bile gülmeye başladı, bu dramatik komediye.
Kanatları etkili kullandılar
İsmail Kartal üç gün arayla bir oyuncusu değişen takımı aynı coşku ve tempoyla oynatmayı başardı. Rizespor'u kendi alanında tuttular, ilk yarı kalelerine bir kere getirdiler. İkinci yarıda sadece şut imkanı verdiler.
Bu arada iki kanadı da çok etkili kullanıp, Dzeko'yu da, Tadic'i de pozisyonlara soktular. Ferdi sol beke geçip, eski ezberlerine geri döndüğünde yine takımın bel kemiği oldu. İrfan Can Kahveci ve Fred direkt paslarla sürekli rakip defansın sırtındalar. Her bölgesiyle etkili ve tehlikeli bir takım var ortada.
Eskiden taraftarı bölerek, takıma-oyunculara düşman ederek hallederdi işleri.
Sarı-lacivertli "askerler" ortada bilet bırakmamacasına stada akın etmeye başladıklarında, ıslıkları-alkışlarını doğru yere koyduklarında, silahsız kaldı operasyoncular.
5 gollü şov maçında neler olmuş diyebilirsiniz. Anlayın; bu maçları hakemler yönetmiyor!