Son günlerde moda bir söylem haline gelen ancak inanç değerlerimizi bozmayı amaçlayan "deizm" tehlikesi ile karşı karşıyayız. Deizm oyunu asırlar boyunca İslam'ın sancaktarlığını yapan bu milleti yok etmek girişimlerinden biridir. Çünkü bir milleti yok etmek için ilk önce inançlarından başlamak gerekir.
İnanç ve değer yargılarını kaybeden bir millet yok olmaya mahkumdur.
Yakın tarihimizde de bunun örneklerini bariz bir şekilde gördük ve yaşadık. Bizler ne zaman kutsal kitabımız olan Kur'an'a sarıldıysak o zaman yükseldik. Ama ne zamanda dinimizden ve değer yargılarımızdan uzaklaştık o zaman çökmeye başladık. Ama inşallah yeniden diriliş çok yakındır. Nasıl ki Kur'an-ı Kerim bulunan odada ayaklarını uzatıp yatamayan Osman Gazi, 7 asır dünyaya hükmeden 3 kıta ve 7 denizde hüküm süren koskoca bir imparatorluğun kurucusu olmuştur; işte bizler de bu dinsizlik akımına kapılmadan ve Allah'ın ipine yani Kur'an hakikatlerine sımsıkı sarılarak yükselişimize devam edeceğiz.
SADECE ALLAH BİLİR
Gelelim tekrar bu deizm saçmalığına...
İnsanlar bu dünyada istediği dini seçme özgürlüğüne sahiptir. Çünkü Allah (c.c.) imtihan sırrı gereği ahirette bedelini ödemek şartıyla bu özgürlüğü insana vermiştir. "Dinde zorlama yoktur" (Bakara/256) ayeti ile bu konu açıktır.
Kimin neye inanıp neye inanmadığını da Allah'tan başka kimse bilemez.
Fakat bizim inancımıza göre bir kişi eğer Müslüman olmadığını söylüyorsa, artık hangi dinin mensubu olduğunun hiçbir önemi yoktur. Çünkü Allah katında tek din İslam'dır. "Muhakkak ki Allah katında tek din İslam'dır" (Ali İmran/19) ayeti ile de peygamberlere vahiy ile gelen ancak tahrif edilerek Yahudilik ve Hristiyanlık olarak değiştirilen dinlerin adının da aslında İslam olduğu vurgulanmıştır.
İNKAR EDİYORLAR
Dolayısıyla İslami kaynaklara göre Müslüman olduğunu beyan eden kişinin "deist" olduğunu söylemesi doğru değildir.
Çünkü "deizm" olarak adlandırılan ve sadece bir yaratıcı olduğunu kabul edip peygamberlerin ve onlara gönderilen kutsal kitapların inkar edildiği anlayış küfürdür. Yani kendilerini deist olarak adlandıran kişiler, peygamberlere ve kitaplara iman etmemekle aslında Allah'ı (c.c.) inkar etmiş olurlar.
ŞEHADETİN ANLAMI
Halbuki kainatı yaratan Allah (c.c.), kendisine nasıl iman edip kulluk görevlerimizi yerine getireceğimizi dolayısıyla dünya ve ahiret saadetinin şartlarını göndermiş olduğu peygamberler ve ayetleri vasıtasıyla bizlere bildiriyor. "Biz her millete bir peygamber gönderdik.." (Nahl, 16/36) ayeti ile peygamber gönderilmeyen topluluk olmadığı belirtiliyor.
Hatta 4 büyük melekten biri olan Cebrail (a.s.) vahiy için görevlendirmiştir . Bu yüce hakikatlere iman eden Müslüman, İslam'ın şartlarını yerine getirir. Bunun ilk şartı şehadet getirmektir. Türkçe mealiyle "Ben şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve resulüdür".
Bu kelime-i şehadet son nefeste dahi bizim kurtarıcımızdır. En başta dediğim gibi burada kimsenin inancına karışma niyetinde değilim. Ancak şu uyarıda bulunmak her Müslüman gibi benim de görevim. Çünkü bir kişi aynı anda hem Müslüman hem deist olamaz.
