Bazı şeyleri anlamamaya yemin etmiş gibi yazançizenler aksini iddia etse de AK Parti'nin kaderi aynı zamanda Türkiye'nin de kaderi...
AK Parti delegeleri yarın sadece yeni genel başkanlarını değil, Türkiye'nin yeni başbakanını da seçecek...
Günlerdir o başbakanın kim olacağına dair rivayetleri, sözde kulis bilgilerini konuştuk... Yeni başbakan kim olacak diye meraklandık.
Oysa hayatın ileriye bakarak yaşandığını ama geriye bakarak anlaşıldığını idrak edenler için bir sır değildi yeni başbakanın kimliği...
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı günlerinden itibaren kader birliği yapan, AK Parti'nin darbeler ve
e-muhtıralarla siyasetten tasfiye edilmeye çalışıldığı süreçlerde dik duran, 17-25 Aralık darbe girişimlerinde Erdoğan'la beraber hedefe konulan ama çizgisinden milim sapmayan Binali Yıldırım'dı gönüllerdeki isim.
Kendi ifadesiyle; AK Parti'yi kuran, tabelasını duvara asan, partide herkes çekildiği zaman son hesabı ödeyecek çekirdek ekiptendi...
Gücünü oturduğu koltuktan almayan, tersine hep o koltuğu güçlendirmek için çabalayan bir görev adamıydı...
14 yıl boyunca birçok siyasetçinin almaya cesaret etmediği riskleri parti ve ülke menfaatlerini gözeterek almaktan çekinmedi.
Dönemin Başbakanı Erdoğan'ın talimatıyla İzmir'e gelip aday oldu, partiyi toparladı, algıyı değiştirdi. Belki seçimi alamadı ama AK Parti'ye en mesafeli duran kent olan İzmir'de bile gönüllere girmeyi başardı.
AK Parti'nin 14 yıllık iktidarında Türkiye'nin 7 bölgesinde, 81 vilayetinde iz bırakan dev altyapı projelerine imza attı.
21 ay önce "Hızlı trenler yapmamışsanız, havayolunu halkın yolu haline getirmemişseniz, bakan olmuşsunuz neye yarar, başbakan olmuşsunuz neye yarar" dedi... O sözlerle adeta yeni başbakanı tarif etmişti...
21 ay sonra dediği oldu. Hızlı trenler, bölünmüş yollar, kıtaları birleştiren tüneller, dünyayı kıskandıran köprüler inşa eden, havayolunu halkın yolu yapan bir başbakan geliyor...
Yıldırım'ın başbakanlığı Türkiye'ye ve üçüncü kez başbakan çıkaran İzmir'e hayırlı uğurlu olsun...