İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB), bir süre önce ekonomide yaşanan türbülanstan esnaf kesiminin de olumsuz etkilendiğine dikkat çekmiş, esnaf sanatkarları rahatlatacak ve ekonomik mücadeleye katkı koymalarının önünü açacak bir dizi öneri geliştirmiştir. 11 ayrı öneriden oluşan paketteki bazı maddelerin hükümet ve ekonomi çevrelerince de kabul görmesi, düşüncelerimizin uygulamaya konulması da camiamızı memnun etmiştir.
Önlemler paketimizin en önemli maddelerinden olan, dövizle yapılan sözleşmeler ile yerli malı tüketimi konularında adımlar atılmış, Başkanlık kararnamesi ile dövizle sözleşme yapılmasının önüne geçilirken, Ticaret Bakanlığı'nın yaptığı yönetmelik değişikliği ile de ülkemizde üretilen malların etiketlerinde Bakanlıkça tespit edilen logo veya işaretlerin kullanılması zorunlu kılınmıştır. Daha önceki açıklamalarımızda ve yazılarımızda dövize dayalı sözleşmelere ilişkin görüşlerimizi dile getirdiğimiz için bugünkü yazımızda Yerli Malı Logosu'na ilişkin düşüncelerimizi aktarmak istiyorum.
TÜKETİCİLERE UYARI
Türkiye'de yaşanan olumsuz gelişmeler geçici olacaktır. Çünkü ekonomide yaşanan badireler üretim ve ihracat artışı ile aşılabilecek mahiyettedir. Bu nedenle üretimihracat ve üretim-iç tüketim zincirindeki tüm halkalara yönelik tedbir ve desteklerin hazırlanması büyük önem arz etmektedir.
Tüm bunların yanında, ekonomik mücadelede hükümete, iş dünyasına olduğu kadar halkımıza da görevler düşmektedir.
İESOB bugüne kadar, Yerli Malı Haftası, Ahilik Haftası gibi çeşitli platformlarda, Yerli Malı tüketimine ve alışverişlerde esnaf sanatkar tercihine yönelik uyarılarını kamuoyu ile paylaşmıştır. İESOB bu düşüncesine hazırladığı öneriler paketinde de yer vermiş, ilgili birimlerin tüketicileri yönlendirecek çalışmalara ağırlık vermeleri gerektiğine dikkat çekmiştir.
Çünkü Yerli Malı'nın barkodunun 869 ile başladığına ilişkin tüm uyarılara rağmen, tüketicilerin barkoda yeterince dikkat etmedikleri bir gerçektir. Tüketicileri yerli malına özendirmeye yönelik yeni tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada Ticaret Bakanlığı'nın 'Fiyat Etiketi Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklik kanaatimizce yerinde olmuştur.
UYGULAMA BAŞLADI
18 Eylül'de Resmi Gazete'de yayınlanan değişiklik, 3 Ekim (Dün) itibarıyla yürürlüğe girmiştir. Değişikliğe göre, Türkiye'de üretilen malların etiketlerinde, Bakanlıkça tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaretleri kullanmak zorunlu olacaktır. Etiket ve listelerde malın üretim yeri, ayırıcı özelliği, tüm vergiler dahil satış fiyatı, birim fiyatı gibi ayrıntılar yer alacaktır.
Etiketlerin ve fiyat listesinin üzerindeki rakam ve harflerin okunabilir, eksiksiz, gerçeğe uygun, yeterli büyüklükte ve başka rakam, kelime ve işaretlerle karıştırılmayacak şekilde olması, yanıltıcı ve aldatıcı bilgiler içermemesi zorunluluk olacaktır.
GELECEĞİ DÜŞÜNÜN
Ticaret Bakanlığı'nın yeni uygulaması, ekonomik istikrara katkı sağlayacak bir etken olacaktır. Son zamanlarda yaşanan fiyat dalgalanmalarını önleyecek, hem üreticinin hem tüketicinin ekonomik çıkarlarını koruyacaktır. İnsanların logolu ürün tercihi; ithal girdi veya ürünlere olan yoğun talebin önüne geçilmesi, Türkiye'deki dış ticaret ve cari açığının önlenmesi anlamına gelecektir. Bu noktada tüketicilerin hem tüketimi kamçılayan hem de raflarında ithal ürünlere ağırlık veren yabancı sermayeli AVM'ler yerine, yerli malını ve yerli malının en fazla bulunduğu esnaf sanatkarları tercih etmeleri daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Geleceğimizin tutumlu olduğumuz, yerli malı kullandığımız, küçük işletmelere sahip çıktığımız ölçüde güzel olacağı unutulmamalıdır.