Küstüm oynamıyorum siyasetinde son nokta
HEP BİR OYUNBOZANLIK
İYİ Parti lideri Meral Akşener'in ise masada Kemal Bey gibi bir misyonu yoktu ilk baştan beri. Olmadığı gibi bütünleştirici pek bir söylemde de bulunmadı.
Hatta Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'nun bile masayı bir arada tutmak için daha çok çaba sarf ettiğini söylemek mümkün. Hep bir oyun bozanlık, hep bir memnuniyetsizlik, hep bir arkadan dolanma, hep bir küstüm oynamıyorum durumu... CHP liderinin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusundaki ısrarını kırmak için yapmadığı kalmadı Akşener'in. Ve sonunda yenildi. Yenildiğini anlar anlamaz da ilk işi masayı dağıtmak oldu. Geçen yıldan bu yana defalarca aynı masada buluştuğu CHP liderine yönelik zehir zemberek sözler sarf ederek masadan kalktığı yetmezmiş gibi bir de CHP'nin belediye başkanlarına çağrıda bulunarak yanında götürmeye kalkıştı. İş bu noktaya kadar gelene kadar defalarca yaptığı itiraz dikkate alınmayan İYİ Parti lideri, sonunda aslında en baştan beri yapması gereken şeyi yaptı. Madem CHP liderinin aday olmasını istemiyor, Kılıçdaroğlu, adaylık için belediye başkanlarının önünü kestiğinde bunu yapmalıydı. O zaman İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Kemal Bey'e kumpas hesapları yapacağına itirazını net bir şekilde yolun başında olmasa bile ortasında net şekilde dile getirmeliydi.
SİYASİ FATURASI OLACAK
Son ana kadar kaldığı masayı seçime sayılı günler kala dağıtmasının bizzat kendisine de partisine de bir faturası olacak elbette. Masadan kalktığını duyurduğu basın açıklamasında hem kendi adaylığını ortaya koymayıp hem de partisi adına bir isim öne süremeyen İYİ Parti lideri, belediye başkanlarına yaptığı çağrıdan da istediği cevabı alamayınca şu an büyük bir panikle cumhurbaşkanı adayı arıyor. Ancak bundan sonra aday olarak kimi açıklarsa açıklasın bırakın kazanmayı mevcut konumu ve oy oranını bile koruması zor görünüyor. Daha dün Kılıçdaroğlu'na duyduğu minneti onu ailesine emanet edecek kadar samimi bir dille itiraf eden Akşener'in, Meclis'teki varlığını borçlu olduğu CHP liderini yarı yolda bırakarak yaptığı siyasi ahlaksızlık sandıktan cevabını alır. Böyle bir lidere de partisine de mevcut seçmeninin bile güven duyması zor bundan sonra. Aynı güven bunalımı artık 5 lidere inen masanın geri kalan siyasi figürleri için de geçerli.
Bugüne kadar çoktan konuşulması gereken en önemli mutabakat konusunu en sona bırakan liderlerin kurduğu ittifak da yönetme ideali sunduğu ülke de krizden kurtulmaz imajı artık tamamen yerleşti. Bugün iktidara en çok muhalefet eden kesimlerden bile Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusunun seçime bu kadar yakın bir tarihe bırakılmaması gerektiğine dair açıklamalar geliyorsa hata çok önceden başlamış demektir. Sanırım 6 liderin kendileri ve birbirlerine yaptığı bu kötülüğü Başkan Erdoğan istese bile yapamazdı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.