• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Sonuçta hep aynı dersten kalıyoruz ZÜMRÜT YILMAZ

Sonuçta hep aynı dersten kalıyoruz

zumrut.yilmaz@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20 Şubat 2023, 23:29

Depremler ve sonrasına ilişkin fotoğraflarla videoların birçoğunu aklımıza kazıdık. Mucize kurtuluş anları, yakınlarını yitirenlerin acılarını iliklerimize kadar hissettirenler, yıkımın boyutunu dehşetle bir kez daha algılamamıza neden olan ve eski/yeni karşılaştırması yapmamızı sağlayan kareler... İskambil kağıdı gibi yıkılan beton blokların arasında canlarımızla birlikte onların hatıraları da yok oldu. Hepsi kalbimize dokundu, hepsinden bir parça bulduk.

ORTAYA SAÇILAN YANLIŞ
Bir de en büyük yanlışları yüzümüze vuran fotoğraflar var. Onlara baktıkça çalınanın sadece demir ve betondan ibaret olmadığı gerçeği ile yüzleştik. Evet sadece inşaat malzemelerinden değil liyakat ve empati duygumuz da çalınmıştı o binalar yapılırken. Mesela yerle bir olan her binanın sağında solunda başka bir binanın sapasağlam ayakta olması bu gerçekle yüzleşmemizde etkili oldu. İnsan ister istemez sorguluyor. Neden bu bina yıkıldı da tam karşısındaki sapasağlam duruyor?
Belki sorumlusu, inşaatı yaparken betondan demirden çalan müteahhit. Belki de dükkanı, mağazası daha havalı görünsün diye, içeriyi daha çok dünya malıyla doldurmak istediği için kolonları kesmekte hiçbir beis görmeyen bir işletme sahibi. Ya da ATM'lerini binanın en görünen yerine sığdırmaya çalışan bir banka şubesi. Oysa çok basit ve son derece somut bir gerçek var önümüzde sapasağlam duran binalarda.
Her iş gibi binaları da kuralına uygun yapmış olmak. Kanunla belirlenen, yönetmeliklerle detaylandırılan kuralları yapımda da sonrasında da harfiyen uygulamak. Yasal izinleri uygun zeminler için vermek, temeli usulüne uygun kazıp, binayı malzemeden çalıp çırpmadan yükseltmek, ahbap-çavuş ilişkisine bakmadan yapı denetiminden geçirmek.
Böyle söyleyince çok basit gibi görünüyor ama bizde durum hiçbir zaman bu kadar yalın şekilde yürümüyor. Hep bir açgözlülük, hep bir kenardan dolanma isteğiyle türlü türlü pazarlıklarla ilerliyor saydığımız tüm süreçler... Sonuç gün gibi ortada bugün, çünkü acı çok taze...

AYNI DERS YENİDEN
Ama biz bunun aynısını 1999 depremlerinde de yaşadık. O depremler ülkemizde yapı stoğu ve kentsel dönüşüm için milat oldu. O tarihten sonra binalar belli bir süre tüm kurallara uygun yapıldı.
Peki sonra ne oldu da 2000 sonrası yapılmış birçok bina hatta daha birkaç yıllık olanlar bile çöktü dersiniz? Yasalar aynen dururken, mühendislik ve denetim firmaları, inşaat firmaları ile ortak çalışmaya başladı. Zamanla belediyeler de bu yakın ilişkiler ağına dahil oldu. Sonuçta müteahhit de süslü püslü binalardan ev alan vatandaşlar da mutluydu. Taa ki o binalar şiddetli iki büyük depremle insanlara mezar olana kadar... Çünkü geçmişte yaşadığımız acılardan gereken dersi çıkarmamıştık ya da çıkarmıştık da dünyevi hırslarla çabuk unutmuştuk. Ve tarih acı derste de tekerrür etti. Çünkü aynen bir Şaman atasözünde de vurgulandığı gibi ders biz öğrenene kadar devam edecekti... Artık yıkılan binalar, yitirilen canlar için bu söylenenlerin hiçbir önemi yok. Daha doğrusu, şimdilik herkese öyle görünüyor. Ama aslında geride kalanlara borç olarak kaldı bu yıkımın gerçek sorumlularını bulmak. Ve bulduktan sonra da yeni dünyayı bu dersi hiç unutmadan inşa edecek önlemler almak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.