Ülkecek yaşadığımız deprem felaketi sonrası en çok ihtiyacımız olan şey İYİ NİYET. Millet olarak özümüzün en güzel yanı olan bu özelliğimiz maalesef yeterince doğru yansıtılamıyor. Ortada derin acılar, iyileşmesi zor yaralar dururken bir kısım insan hızla kötülük yayıyor.
Hem de önlenemez bir şekilde. Çünkü birçok şey maalesef insanların insafına kalmış durumda. Özellikle sosyal medyada yayılan, insanlarımızın çaresizliklerini, acılarını sadece daha fazla takipçi almak için kullanan ve son derece kirli dille çoğaltan bir topluluk var. Sosyal medya hesabı olan herkes bu tarz örneklerin ne tür bir hızla yayıldığına şahit oluyor.
NE ARARSANIZ VAR!
Hırsızlık ve yağma görüntüleri, insanların ölüleri üzerinden hala siyaset yapma peşinde koşanlar, sırf ırkları yüzünden insafsızca ve yeterince düşünülmeden linç edilenler... Ne ararsanız var sosyal medyada...
Evlerinin göçüğü altından kurtarılmayı ya da en yakınlarının kurtarılmasını bekleyenler, yıkımı yaşayıp canlarını kaybeden binlerce insanımız, kendilerine uzanacak yardım elini beklerken, birileri bırakın yardım etmeyi, onların tarifsiz acıları üzerinden prim yapma derdine düşmüş durumdalar. Teknoloji ve sosyal medya mecraları yaşadığımız çağın inkar edemeyeceğimiz bir gerçeği ve gereği.
Ama bu mecraları doğru kullanmak, oradan alacağımız bilgileri doğru anlamak da bir o kadar önemli. Çünkü buralarda gördüğümüz her bilgiyi, her videoyu doğruluğunu teyit etmeden kabul etmenin son derece tehlikeli sonuçları olabilir. Hele de böylesine büyük bir yıkım yaşadığımız bir dönemde... Bu mecraları doğru kullanmak çok faydalı olabilecekken, depremin hemen ardından yardıma koşan vatandaşları, sivil toplum kuruluşlarını, ulusal ve uluslararası organizasyonları ihtiyacı olan kişilere daha hızlı ulaştırmaya yarayabilecekken yanlış ve kötü niyetli paylaşımların, nefret dilini çoğaltmanın, devleti aciz göstermenin ne kişilere ne de topluma en ufak bir faydası var.
KÖTÜLÜK ÇOĞALTANLAR
Bu platformları kötülük yaymak için kullananların en önemli sorununun, kendilerinin de parçası oldukları Türk toplumunu yeterince tanımamak olduğu çok açık. Oysa biz millet olarak böyle değiliz. Belki bunun için normal bir zamanda ispata gerek yok ama bugünlerde var. Geleceğe dair umut besleyebilmemiz, yeniden ayağa kalkmamız ve daha güzel yarınları kurmamız için bu gerekli.
Özümüzü arama kurtarma çalışmalarına katılmak için kilometrelerce uzaktan Türkiye'ye gelen ekipler bile görüyor ama bazı canavarlar Türk insanının özverisini, dayanışmasını göremeyecek kadar kör ve duyarsızlar maalesef. İşte onların nefretine inat iyiliğin yayılması şart.