Son günlerde merkezi Türkiye dışında olan basın kuruluşları her nedense ülkemizde siyaseti yönlendirmeye çalışıyor. Elbette kimse oy tercihini yaparken yabancı basının yönlendirmesine göre karar vermeyecek. Ama emin olun bütün bu yaratılmaya çalışılan korku ortamından etkilenenler muhakkak olacak.
Başkan 'Erdoğan gitmeli eğer gitmezse...' üzerine yazılan senaryolara bir bakın. Geçtiğimiz 21 yılda bu anlatılanların hangileri oldu? Şimdi birileri, "Erdoğan yeniden seçilirse, ülke bir diktatörlüğe dönüşür ve huzurlu yaşam kalmadığı gibi bir daha da seçimler olmayabilir" diye yazdı.
YETERİNCE DÜŞÜNÜYOR MUYUZ?
Peki soruyor muyuz eğer mevcut iktidarın asıl derdi bu ise 21 yıl gibi uzun bir sürede neden ellerinde onca imkan varken yapmadılar da şimdi bir kez daha seçimi kazanırlarsa yapacaklar diye? Hadi bizde basın birilerinin yandaşı! o halde neden bu manşetleri atan Batı medyası bu sorunun cevabına yer vermiyor o sayfalarca yazdıkları analizlerde? En azından bunu sorgulamak gerekiyor sandığa gitmeden önce...
Bir de bizim iç işimiz olan seçimi neden bu kadar önemsediklerini enine boyuna düşünmek lazım geliyor. Çünkü bizim kimsenin dayatmasına ihtiyacımız yok.
KRİTİK BİR YOL AYRIMINDAYIZ
Yıllarca kilometrelerce öteden gelip ülkemizin, bölgemizin kaderiyle oynayanların yol ayrımı olarak gördüğü bir seçim var önümüzde. Terör örgütü elebaşlarının bile açıkça fikir beyan edip seçmeni yönlendirmek istediği bir seçim. Birbiriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan, birbirlerine taban tabana zıt olanların bile çıkarlar uğruna birleştiği bir seçim. Birbirinin arkasından kuyu kazanlar, kirli pazarlıklar yapanlar meydanlarda vatandaş karşısında yalandan gülümseyerek yan yana oy istiyor.
Bu seçim ülkemiz için gerçekten kritik bir yol ayrımı. Ama Batı medyasının ikna etmeye çalıştığı şekilde değil. Önemi çok daha farklı. O yüzden daha çok demokrasi yalanlarına inanıp birilerinin oyuncağı olmayalım. Ülkemizin kaderini başkalarına tayin ettirmeyelim. Unutmayalım. Bize bu vatan altın tepsiyle sunulmadı.