CHP lideri Özgür Özel, son dönemde yeni bir yöntemi deniyor. CHP'lileri bırakıp İYİ Partililerden oy istiyor. En son memleketi Manisa'da yaptı bunu. Partisinin aday bulamadığı için bir bakıma mecburen aday yapmak zorunda kaldığı İl Başkanı Ferdi Zeyrek'e oy isterken kullandığı bu yöntem nedense bana tanıdık geldi. Kısa bir süre sonra ise aklıma 14 Mayıs'a giden süreçte İYİ Parti lideri Meral Akşener'in CHP'li başkanlar Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a 6'lı masadan kalktığı gün cumhurbaşkanlığı adaylığı vaat etmesi geldi.
GÜNDEM HIZLI AKIYOR
Ülkemiz malum, gündemin çok hızlı aktığı bir coğrafya. Başka memleketlerde günlerce hatta aylar yıllarca konuşulan mevzular Türkiye'de küçük sohbetlerin konusu olup geçip gidiyor çoğunlukla.
Dolayısıyla bu başka partinin belediye başkanlarını göreve çağırma mevzuunu biraz unutmuşum açıkçası.
İşte o masadan kalktığı günden bu yana kendisine de partinin yakaladığı ivmeye de yazık eden Akşener'in Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yaptığı Turhan Çömez, Özel'in meydanlarda kullanmaya başladığı bu yöntemi eleştirmiş, hatta öyle ki, "Sayın Özel en son Manisa'da, ondan önce Ordu'da gittiği birçok yerde İYİ Partililerden oy istiyor. Bir kere başka partiden 'ben sizden oy istiyorum' demek bir siyasi kalpazanlıktır ve çaresizliktir" ifadelerini kullanmış.
KURALLAR VE İNSANLAR
Bana göre bir kural kişi, kurum ve durumlardan bağımsızdır. Bazı kişiler söz konusu olduğunda ya da bazı durumlarda yapılabilmesi normal karşılanmamalıdır.
Çünkü sonuçta yapılan aynı şeydir.
Akşener de yapsa Özel de yapsa sonuç değişmez.
Akşener çıkıp kendi partisinden olmayan İmamoğlu ve Yavaş'ı göreve davet edebiliyor ve bunu da o gün tüm İYİ Partililer normal karşılıyorsa şimdi Özel'in İYİ Partililerden oy istemesini de garipsememeli. Tabi Çömez'in o zamanki tutumu nasıldı bilmiyorum ama bu çağrıya kendi partisi içinden ciddi bir reaksiyon geldiğini hatırlamıyorum açıkçası. Sadece Akşener'e öfkeli CHP'lilerin tepkilerini hatırlıyorum ben. Sosyal medyanın olmadığı, kitle ile iletişimin sadece meydanlarda kurulabildiği eski devirlerde değiliz artık.
Kişiler unutsa da arşivler unutmuyor ve ilk fırsatta hatırlatıyor. O nedenle her şeyin iki kez düşünülerek söylenmesi gerekiyor artık. Çünkü artık rahmetli Demirel'in dediği gibi 'dün dündür' deyip geçilemiyor.
