Ana Vatan, Gök Vatan, Mavi Vatan, Yeşil Vatan... Bu tabirlerden ilkinin geçmişi çok eski. Yüzyıllardır anayurt olarak benimsediğimiz Anadolu topraklarını tarif ederken kullandığımız bu sözcüğün yanına son dönemde eklenen Gök Vatan, Mavi Vatan ve Yeşil Vatan ise Ana Vatanımızı çevreleyen bitki örtüsü, denizler ve gökyüzünü tarif etmek kullandığımız tabirler...
'MASAL' DEME GAFLETİ
Vatan dediğimiz bu toprakları korumak, sınırlarımıza yönelik tehditleri zamanında bertaraf edebilmek için de bu tariflere ihtiyaç duyuyoruz. Bu tabirleri en iyi bilmesi ve savunması gerekenlerin başında ise Türkiye'yi dünyada temsil etmiş, ulusal dış politikamıza hizmet etmiş kişiler geliyor ve bunlardan biri de CHP'nin İstanbul Milletvekili Namık Tan. Günlerdir kendisinin Mavi Vatan doktrinine yönelik kullandığı 'masal' ifadeleri tartışılıyor. Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğini yapmış, partisinin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunmuş birini bırakın, sıradan bir vatandaşın bile kullanamayacağı bir ifade bu. Ki bu kişinin usta bir siyasetçi olduğu hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Başkan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesine eşlik etmiş biri olduğunu unutmamak gerekiyor.
Üstelik Tan'ın o görüşmede hazır bulunmasının asıl nedeninin de büyükelçilikten gelen devlet tecrübesi olduğunu da akıldan çıkarmamak lazım.
TAM BİR AKIL TUTULMASI
Yıllarca ABD gibi bir ülkede Türkiye'nin imkanlarıyla yaşayan, orada Türkiye'nin gücünü kullanarak bir sürü kapıyı açtırabilen, devleti tarafından ülkeyi temsil etme görevine layık görülmüş bir ismin, herhangi bir platformda Türkiye'nin milli çıkarlarının aksini iddia etmesi tabiri caizse akıl tutulmasıdır. Yıllardır komşumuz Yunanistan ile aramızdaki itilaflı konuların başında gelen Ege karasularımızın netleşmesine hizmet eden bu doktrinin, bizzat Namık Tan gibi ülke çıkarlarını her koşulda savunması gereken biri tarafından yok sayılması, bir kalemde silinip atılabilmesi gerçekten çok üzücü. Ülke içinde siyaseten ne kadar farklı düşünürse düşünsün bir siyasetçinin görevi milli konularda resmi devlet politikalarını reddetmek olamaz.
MİLLİ OLMAYI YANLIŞ ANLAMAK
Tam da bu noktada millilik kavramı ile ilgili birkaç şey söylemeden geçemeyeceğim.
Türkiye'de pek çok siyasetçi ve devlet adamı maalesef yeterince milli değerlerimize bağlı değil. Sadece Namık Tan özelinde düşünmüyorum bunu. Çünkü sayıları öyle birkaç isimle sınırlandırılabilecek kadar az değil. Hele ki büyükelçilik makamını temsil edenler arasında 'milli' duyguları son derece zayıf olanlar var.
Hatta görevlendirildikleri ülkenin çıkarlarını temsil ettikleri ülkenin çıkarlarından çok daha üstün görenler var. Bu monşer olarak tabir edebileceğimiz kişilerde Batı özentisi o kadar ürkütücü boyutlara ulaşmış durumdaki sanki Türk vatandaşı olduklarını unutmuş gibiler. İşte bu yüzden onların gayri milli duruşu, Yunanistan gibi hadsiz talepler ve eylemlerde bulunan ülkelerin iştahını kabartıyor. Yani Yunan basınının Namık Tan'ın sözlerini manşetlerine taşımasına şaşırmamak gerekiyor.