Bir organizasyonda üretim / hizmet sürekli gecikiyor, yarım yamalak yapılıyor veya basit bir iş için gereğinden çok daha fazla zaman harcanıyorsa tehlike çanları çalmaya başlamış demektir.
İşlerin tam ve vaktinde yerine getirilmemesinin altında yatan 2 temel sebep vardır.
1- Yeterli personelin olmayışı
2- Yöneticilerin yanlış ve anlaşılmaz emirler verip isteklerde bulunmaları
Yalnızca bu iki sorunu ortadan kaldırdığınızda bile işlerin ne kadar kolaylaştığını ve yoluna girdiğini hemen fark edeceksiniz.
ETİNDEN SÜTÜNDEN
Birinci maddeyle başlayalım. Artan rekabet koşulları personelden maksimum faydalanmayı kaçınılmaz kılmıştır ancak bu işin de dozunu iyi ayarlamak gerekir. "Madem ki bir maaş ödüyoruz etinden de sütünden de istifade edelim" anlayışı içinden çıkılmaz durumlar yaratabilir. Güvenlik görevlisi olarak işe aldığınız bir kişi boş vaktinde danışmada da dursun, ufak tefek getir götür işini de yapsın, postaları dağıtsın hatta müdürün arabasını da yıkayıversin ne olacak (!)
Bazı bankalarda güvenlik görevlilerinin banka memurları gibi çalıştığını normal bankacılık işlemlerini yaptığını görürsünüz. Peki o orada makbuz keserken bankayı kim koruyor? Muhasebeci biraz da personelle ilgilensin, eğer bayansa arada bir çay da demlesin. Görev tanımlarını altüst eden bu "kurnazlıklar" günün sonunda ciddi faturalar ortaya çıkarır. Bordro çeken bir muhasebeci beyanname vermeyi unutuverirse ne olacak?
"Planlı çalışırsan hepsini yapabilirsin?" gibi saçma sapan klişelere sığınmayın. İnsanlar ne yapacaklarını ve neden sorumlu olduklarını bilmek isterler. Bir insanın birden fazla işe odaklanması zordur. Elemanlarınız birer makine değildir.
Görev tanımlarınızı gözden geçirin ve yeterli elemanınızın olup olmadığı iyi tespit edin.
AH BİR ANLASAM
En büyük sorunlardan bir tanesi de yöneticilerin yöneticilik becerilerine sahip olmamasıdır. Bir yönetici astına emir verirken veya istekte bulunurken:
- Bu personel benim istediğimi yapacak eğitim, bilgi, beceri ve deneyime sahip mi?
- Yeterli motivasyonu var mı?
- İstediğim şey onun görev tanımı içinde mi?
- İsteklerimi onun anlayacağı (nazik) bir dilde doğru terimler kullanarak açıkça ifade edebildim mi ve o benim isteğimi açık ve net bir şekilde anladı mı? "Peki efendim" dedi ama ona kontra sorular sorup anladığından emin oldum mu?
- Bu işi yapabilmesi için ona yeterli süreyi tanıdım mı?
- Bu işi başarıyla yapabilmesi için gerekli teçhizat ve kaynağı ona sağladım mı?
Sağlıklı yapılamamasının bir nedeni de korkak yöneticilerdir. Koltuk kaygısıyla yaşayan bu kişiler varolan sorunları ve eksikleri yukarıya yani patrona iletmek istemezler. Patronun gözünde sürekli sorun üreten ve taleplerde bulunan birisi konumuna düşmek istemezler. "Bizim yükleme departmanında yeni bir elemana ihtiyacımız var" demek yerine işi başkalarının sırtına yıkmaya veya başka departmanlardan alakasız insanları transfer ederek çözmeye çalışırlar. Böylelikle yukarıya "Bakın az adamla ne kadar çok iş yaptırıyorum" mesajı gönderdiklerini zannederler. Böyle yöneticilerin olduğu yerlerde eleman sirkülasyonu çok olur verimsizlik artar.
Son söz olarak; işletmelerin ileri iletişim becerilerine sahip, kurnaz değil akıllı, planlı ve cesur yöneticileri ihtiyacı var.
İyilikle kalın
