• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Meme kanserine dikkat çekmek istiyom been HAKAN URGANCI

Meme kanserine dikkat çekmek istiyom been

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15 Şubat 2014, 15:48
Sosyal medyada uzun zamandır süren bir oyun var. Bunu da kadınlar yapıyor. Önce 'benimki benekli, benimki kırmızı, yok benimki bilmemnerede' diye yazıyor, ardından da arkadaş listesindeki erkeklerden gelen 'Bu nedir?' tarzı yaklaşımlarla eğleniyorlardı. Konu, iç çamaşırının tarifi idi. Sonra yeni oyun başladı. Kimi çilek yazıyordu, kimi muz. Ananas bile vardı. Burada da seçtikleri meyvelerle aynı amacı güttüler. Soranlara, (sonunda) bunun meme kanserine karşı dikkat çekmek üzere bir oyun olduğu söyleniyordu. Bu hastalıkla mücadele edenler kadındı, bu garip yolla dikkatleri çekilmek istenense erkeklerdi. Amaçlanan neydi? Meme kontrolüne bizim gitmemiz mi? Anlamak mümkün değil.. Onca tepkiye rağmen bu oyunu sürdürüyorlar. Geçenlerde de '12 aylığına Küba'ya gidiyorum / 8 aylığına Belarus'a gidiyorum' oyunu başladı. Yine amaç aynıymış. Meme kanserine dikkat çekmek!!! Kimin? Biz erkeklerin??? Hayır prostat kanserine dikkat çekmek istiyorsan yap bunu... Aksi halde kime ne yararı var? Bu eylemi yapanların hemen hepsinin kariyer sahibi, eğitim seviyesi yüksek bir kesim olması da hepten anlaşılmaz bir şey.
İyi niyetinizden şüphem yok, belki eğleniyorsunuz ama böyle bir paylaşım yapmadan önce Allah aşkına çevrenizde meme kanseri olmuş kadınlara, yaptığınız şey hakkında ne düşündüklerini sorun. Eğer onlar hep onay verdiyse bana da halt yemek düşer, afedersiniz! Ne yapayım, bu da benim duyarlılığım... Kanser gibi bir olgudan oyun yaratmak benim vicdanımı rahatsız ediyor. Eğer sıkıyorsa itici olmak, popülerlikten uzaklaşmak pahasına memesi alınmış kadıncağızların internette paylaştıkları fotoğrafları profil fotoğrafı yapın! O zaman ben öpeyim elinizden mi artık neresi denk gelirse...

50 yazar, 1 kitap, 1 klip

Gazeteci yazar dostumuz Gökmen Küçüktaşdemir'in durgun göle küçük bir taş atmasıyla başladı her şey, sonra dalgaları kestirilemeyecek bir hızla yayıldı. İtalyan bir gençle İzmir adlı genç kız arasında başlayan aşk, ressamın İzmir'de İzmir'i araması ekseninde sürüyor.
Gökmen'in aklındaki proje, kendi başlattığı bir öykünün birbirinden farklı meslek gruplarından insanlarca devam ettirilmesiyle ortaya çıkan bir farklı fikirler şöleni idi. 'Herkes Biraz Yazar' projesi böyle doğdu. Birinin bıraktığı yerden biri devam etti yazmaya... (Ben de bu yazan ellerden biriyim) Böylece doktorundan solistine, psikoloğuna kadar 50 farklı kafanın ortak ürünü olan 'Sensiz Ölümdür Aşk' ortaya çıktı.
Bu projeye bir de klip çekildi. Albümünü Hakan Asılkefeli'nin seslendirdiği proje için pek çok kişi canla başla çalıştı. Gökmen'in sarsılmaz inancı (hatta inadı) ile 14 Şubat'a yetiştirilen kitap, kitap marketlerde yerini alırken, şu anda yazar grubunun büyük bir kısmı Sevgililer Günü nedeniyle İstanbul'da tanıtım atağında... O radyo senin, bu televizyon benim, gezip kitabımızı anlatıyorlar. Sağolsunlar. Satışından elde edilecek gelir hayır kurumlarına bağışlanacak olan kitabımız, sizin ve sevdiklerinizin ellerinde değer bulacak, yavrularımıza da umut olacak. Destek Yayınları'ndan çıkan 'Sensiz Ölümdür Aşk'ı kitabevinizden istemeyi unutmayın, olur mu?

Filmlerden ne öğrendim?


JAWS: Büyük beyaz köpekbalıkları aslen şarklı olup, içlerinden birini öldürdüğünüzde bunu kan davasına çevirip dört film boyunca ailenizin tüm erkek evlatlarını tehdit edebilirler.
STAR WARS: (Konsey toplantılarındaki galaksi ırklarının kostümleri düşünülerek) Bülent Ersoy'un gerçekten de çağının ötesinde ileri bir moda zevki vardır.
ŞEYTAN: Amerikalılar Felak ve Nas surelerini bilmemektedir.
INDIANA JONES: Bizde olsaydı öyle arkeolog falan olmazdı. Bizim arkeologlar efendi adamlardır, bilim insanlarıdır. Ne öyle kırbaç mırbaç? Türkiye'de olsa olsa faytoncu olabilirdi. O da her gün dayak yerdi.
TERMİNATOR: Her kötülüğün sorumlusu gelecekten gelen katil robottur. Bizde ise tam tersidir, her kötülüğün müsebbibi geçmişten gelen politikacıdır.
KING KONG: Maymunu ormanın içinden çıkarabilirsin ama ormanı maymunun içinden.. Asla!
BENJAMİN BUTTON'IN HİKAYESİ: Yerli versiyonunda Ajda Pekkan oynamalı.
DEJA VU: Ulan bana bu maddeyi daha önce yazmışım gibi geldi ama..
KUTSAL DAMACANA : Şimdi bizi bol bol plastik damacanalarla korkutuyorlar ya... Yenisi çevrilse kesin 'Cam Damacana' adını alırdı.
LEGO FİLMİ: Dünyanın bütün legoları da birleşse, bu CHP aynı amaç için birleşemez, kesin bilgi.

Bu ne dünya kardeşim, seven sevene!


Türkiye'de 750.000 TL'ye mevkii mezar satıldı.
İngiliz kızı Zoe Pemberton, anneannesini e-bay alışveriş sitesinden satılığa çıkardı.
Gidenlerden kalanlar nokta com adlı web sitesi ile giden sevgiliden kalan eşyalara açık artırmayla satıldı.
Virginia Wade isimli bir kadın, elektronik ortamda yazdığı ve efsanevi canavar kocaayak tarafından tecavüze uğrayan (ve sonunda bunun tiryakisi olan) bir grup kadının öyküsünü anlattığı kitabı ile 'canavar pornosu' akımını başlattı.
Eskişehir'de yaşayan genç C.A, yatağına pisleyen kedisinin barsaklarını deşti, videoya çekip internette paylaştı. Bir buçuk saat boyunca kedinin can çekişerek ölmesini seyretti.
Yahu ben size bişey diyecektim de.. Neydi o? Haa, geçmiş Sevgililer Günü'nüz kutlu olsun!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.