• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Belgesel: Alsancak Canlısı HAKAN URGANCI

Belgesel: Alsancak Canlısı

hakan.urganci@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 06 Temmuz 2014, 15:12
Bu belgeselimizde Latince ismi Homo Sapiens Alsancakis olan Alsancak canlısını sizlere tanıtmaya çalışacağız.
Her ne kadar iki cinsinin de fiziksel görünümü güçlü ve sağlıklı olsa da özellikle dişisinin güzelliğinin meşhur olduğunu söyleyerek başlayalım.
Alsancak canlıları, dar yaşam alanı canlılarıdır. Muhafazakar yapıları, onları kısıtlı bir çevrede yaşamaya iter. Yaşam becerileri de zaten o alanda varolabilmek için gelişmiştir. Ağır yaşam koşulları ya da uzun süreli göçler, Alsancak canlılarının gönülsüz olduğu konulardır. Gösterişli fizikleri, aynen bir leopar gibi avın ardından hızlı ama kısa süreli koşmalarına imkan sağlar.
Erkek Alsancak canlısı, genellikle su kenarlarında, Kordon boylarında avlanmayı tercih eder. Gösterişli erkek, umumiyetle bir yerde yelelerini kabartarak dişinin onu fark etmesini umar ve bekler.
Dişi Alsancak canlısı yeniliğe ve gelişime açık, daha hızlı ve uzun süre koşabilen bir yapıya sahiptir. Olgun dişiler Reyhan boylarında konuşlanırken genç dişilere Gül Sokak civarlarında rastlanabilir. Dişilerin en sevdikleri besin kaynaklarından birinin 'Timsah' olduğu söylenmektedir.
Alsancak canlısı, yavrusuna özel bir önem verir. Özenle büyütülen yavrular, genellikle ilk kez genç yaşlarda evin dışına eğitim amacıyla çıkarılırlar. Eğer bir Alsancak canlısı 18 yaşlarında ülke sınırları dışına çıktıysa, bu türün genetik hastalığı olan 'tembellik virüsü'nün etkilerinden korunabilir. Eğer 30 yaşına dek bunu gerçekleştiremediyse, -aksi gerekmedikçe- yaşam alanını asla terk etmez. Habitatı terk etme isteği özellikle dişi Alsancak canlısında daha güçlü ve belirgindir.
Bu canlıların mesafe algıları oldukça farklıdır. Güzelyalı yaşam alanı Alsancak ile 8 km. mesafede olsa da bir Alsancaklı için bu mesafe yüz katıdır. Mecburi bir sebep olmadıkça- kim Ankara kadar bir yolu katetmek ister ki? Aynı şekilde 21 km. uzaklıkta olup da yine hoş bir yaşam alanı sayılabilecek Karşıyaka ise bir hayaldir. Ortalama bir Alsancakis'in Karşıyaka'ya gidip gelmesi, onun ancak Yeni Zelanda'ya göçmesi kadar sık görülebilecek bir olaydır.
Oysa ki her Alsancakis'in her yıl havalar ısınınca göçtüğü Çeşme adında yedek bir habitatı bulunmaktadır ki, Alsancak canlısı buraya olan 70 km. mesafeyi garip şekilde 700 metre olarak algılar.
Yetişkin bir Alsancakis, sporu bir yaşam tarzından çok güzellik aracı olarak görür. Kültürpark adı verilen semtin kalan tek ormanlık bölgesinde tek bacaklı külhan tavırlı kediler arasında yürüyüş yapar ya da Alyans bölgesinde raket sallar.
Genellikle deniz ürünleriyle beslenen canlı, yazın da zaman zaman kumru avlar.
Alsancak canlıları eş seçiminde de tutucu olup kendi yaşam alanlarından olmayan birini bırakın eş olarak seçmeyi, beraber yeyip içmekten bile geri dururlar. Familyada reis, dişi Alsancak canlısıdır. Bu cinsin dişisi yaşlandıkça daha da yerinde duramaz olur. Üretim hayatı bitmiş olan yaşlı erkekler ise ya köpek gezdirir ya da kafelerde kaderine terk edilir.
Yaşamları lüks bir köyde geçen konformist Alsancak canlısı belki rahat yaşamıştır ama yapamadığı pek çok şey kalmış, pek çok hayat ıskalamıştır. Belki Karşıyaka vapuruna az binmiştir. Güzelyalı Sahil'de bisiklet kiralamamıştır. Kemeraltı'nda kaybolmamıştır. Salhane'de uykuluk veya badem yememiştir. Dario Moreno sokak'ta bir şeyler içmemiştir. Güzelbahçe'de balıkçı barınaklarından kiloyla kalamar almamıştır. Buca'da at binmemiş, Eşrefpaşa'da sopa yememiştir.
Bütün bu rahatlık algısı içinde bir bakmıştır ki ömür geçivermiştir üç sokak arasında... 'Hocazade terminali'nden ahiret arabasına binmiştir. Onu nasıl mı bilirdik? Eh iyi bilirdik bilmesine de az tembel bilirdik be! Nur içinde yatsın.
(Onları nereden mi bu kadar biliyoruz? Biz de bir dönem Alsancak canlısıydık da oradan...)

ALTERNATİF RAMAZAN SORULARI

Malum, Ramazan dolayısıyla din alimlerimiz ekranda kapış kapış! Eh bu işin rayici de o ölçüde oluyor tabii... Hocalarımız çoğu mantıksız olan sinir bozucu sorulara yanıt üretiyorlar. Zor iş! Yani ne alsalar az bence... Bununla birlikte telefonla bağlanan seyircinin işi de zor. Her yıl yeni yeni absürd sorular bulmak kolay iş mi? Ben de bu seyircimize yine bir Ramazan hizmeti yapayım istedim.
İşte bu yılın alternatif Ramazan soruları ve yanıtları:
- Yazın sıcakta ayakkabı giyilmiyor. Erkekte (araya kaçan) parmak arası terlik orucu bozar mı?
- Parmak arasından tırnak arasından bişey olmaz evladım. Püff!
- Ben Japonya'da orucumu tutuyorum. Burada öyle pide falan bulunmuyor. İftarı suşi ile yapsam olur mu?
- Osaka'da isen orada Kardeşler pide salonu var. Orayı tavsiye ederim.
- Hocam Ramazan'dan üç gün önce botoks yaptırdıydım. Etkisi altı ay sürüyor diyorlar. Şimdi ben abdestsiz oruç tutuyor sayılmam di mi?
- Sen istersen tutma kardeşim. Ya da tut ama bırakma sen bilirsin...
- Şimdi size telefonla bu soruyu sormak için bağlanınca aklıma geldi. Canlı yayın telefon bağlantısı orucu bozar mı?
- Orucu bozmaz da benim sinirimi fena halde bozar evladım... Yıkıl!
- Hocam evde wifi internet bağlantısı var. Aynı bağlantıdan herkes kendi cihazı ile internet kullanıyor. Wifi kablosuz ağ olduğuna göre bu ışına maruz kalanın orucu sakata girer mi?
- Yavrum cihaza giren şeyler değil senin bünyeye giren şeyler orucu bozar. Bana bunlarla gelmeyin!
- Hocam Google Earth programıyla dünyada sanal tura çıktım. O gün oruç tutmam şart mı? Yani seferi sayılır mıyım?
- Gugıl Ört, sen beni oraya getirmeden telefonu hemen ört çocuğum! Tööövbe estağfurullah!
- Biber gazı orucu bozar mı? (Bu soru Diyanetin destek hattına gelen gerçek bir soruymuş.)
Bu tür soruları soranlar ya ibadetlerin amacı konusunda en ufak bir fikir sahibi değiller ya da inanç sahipleriyle kafa buluyorlar. İlkini Allah islah etsin diğerini de bildiği gibi yapsın! (Ki yapmış zaten...)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.