Bir belediye başkanı mensubu olduğu parti için bu kadar mı yük olur!
Hangi başarı kriterine vurursanız vurun, karşınıza başarısız bir belediye başkanı portresi çıkıyor.
Başarısız ama bir tür dokunulmazlık zırhına büründürülmüş bir belediye başkanı.
İzmir gibi bir şehir sekiz yıldır dökülüyor ama bunun sorumlusu Aziz Kocaoğlu değil!
Bu şehrin insanlarına arsenikli su içiriliyor, sorumlu Aziz Kocaoğlu değil!
Bu şehir her yağmur yağdığında çöküyor, sorumlu arandığında Aziz Kocaoğlu görünmez kılınıyor!
Hukuk, yolsuzluk ve usulsüzlükten dolayı yakasına yapışmış ama beyefendi kendini öylesine dokunulmaz sanıyor ki umurunda değil!
Siz Aziz Kocaoğlu'nun yargılandığı davalardan dolayı İzmir halkına hiç hesap verdiğini gördünüz mü?
İzmir'i yenilgi üstüne yenilgi alan bir şehir haline getirdiği için iltifat gören bir belediye başkanıdır muhterem.
Partisinin genel başkanı başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye'nin adaylarını kendisi özenle seçiyor ama sıra İzmir'e gelince "Aziz Bey nasıl isterse öyle olur" diyebiliyor.
Üstelik bu sözü partisinin en önemli yedi milletvekilinin "Aziz Kocaoğlu'nu yeniden aday yaparsanız kaybederiz" uyarısını yaptıktan sonra söylüyor.
Bu nedenle ben de şu aciz aklımla merak ediyorum: Bu şehri bu kadar ele güne rezil etmiş, bu kadar gradosunu düşürmüş bir yerel yöneticinin bizim görmediğimiz ne cevherleri var ki bu denli bir dokunulmazlık zırhıyla korunup tercih sıralamasında herkesin önüne geçmesi sağlanıyor?
***
CHP'lilerin bana şu soruyu sormaya hakkı var: "Sana ne kardeşim, sen CHP'ye bile oy veren biri değilsin."
Doğru CHP'ye hiç oy vermedim, vermem de. Çünkü CHP benim başbakanım Menderes'i asan partidir. Buna kıyamete kadar böyle inanacağım. Ama hayatın gerçekleri içinde CHP, Türkiye'nin en önemli siyasi kurumudur.
CHP dediğimiz kurumun içinde binlerce iyi yetişmiş, ülkesine hizmet aşkıyla yaşayan insan var. Ben özellikle İzmir milletvekillerini her zaman beğenirim. Bu insanlara hangi görevi verirseniz verin hakkıyla yaparlar. Aziz Kocaoğlu, CHP'li bir başkandır ve onun bu şehre yaşattığı büyük hayal kırıklıklarının faturası bu şehrin insanlarına ödettiriliyor.
Ne hakkı var CHP'nin bize bunları yaşatmaya?
Ne hakkı var Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kadar feryada kulaklarını tıkamaya?
Kemal Bey etrafına bir baksın lütfen, ateş gibi insanlar var.
Ama yok, bu işte bir iş var. Aziz Kocaoğlu'nun belediyecilik yaparken hiçbir işe yaramayan ama sıra koltuğu korumaya gelince müthiş işe yarayan gizli güçleri olsa gerek!
***
Ben derdimi bir daha söyleyeyim: Benim derdim bu şehre kimin başkan olacağı filan değil, Aziz Bey hiç değil ama bu şehrin Türkiye için yerine getirdiği ve getireceği birden fazla misyonu var.
Bakın, CHP'lilere ve Kemal Kılıçdaroğlu'na çok anlaşılır bir şekilde bir kere daha söylüyorum:
Erdoğan, İstanbul'da başkanlıktan aldığı güçle Türkiye'ye vaziyet eder hale geldi. Gökçek, Ankara'da başkanlıktan aldığı güçle Türkiye'nin en önemli, ne dediği merak edilen aktörlerinden biri. CHP'nin benzer bir mevzii var mı? Var. İzmir. Ama ne görüyoruz? Onca CHP'li başkan içinde temayüz eden tek adam Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen. O da CHP'den seçilmemiş. CHP başarısızlığın sebebini başka yerde aramasın.
Başarısızlığa oynarsan kaybedersin!