Geçen akşam kadınlara asla el kaldırmadığına inandığım ve kaldırmayacağını düşündüğüm bir erkek arkadaşım, "Kadına yönelik şiddet olayları son zamanlarda mı artış gösterdi yoksa medya mı bunları yeni görmeye başladı?" diye sormaz mı?
İnanmak istemiyor erkeklerin çıldırıp eşlerini dövmelerine, öldürmeye varacak kadar şiddet uygulamalarına, medyanın abarttığına inanmak istiyor. Ama bir yandan da kendi sorusuna kendisi cevap veriyor: "Bu köyde olağan sayılır erkeklerin eşlerini dövmeleri. Hatta ben hatırlarım, bir kadın merdivenden düştü yıllar önce, 'öldü' dediler. Ne polis geldi ne savcı, ertesi gün de kadını gömdüler."
Eskiden de vardı dayak olayları ama "ailenin iç işi" deyip kimse karışmazdı. Komşular kapılarını kapatıp kulaklarını tıkardı. Kadının anne ve babası da bilmemezlikten gelirdi, olaya müdahale etmek yerine. Kadın da utancından sokağa çıkmazdı sanki utanması gereken kendisiymiş gibi.
BASININ TAVRI
Ama öyleydi işte. Hala da öyle. "Kim bilir ne yapmış?" deniyor dayak yiyen kadın için. Sorunun temelinde de "bu düşünce" yatıyor. Sanki erkekler durduk yerde eşlerini dövmezlermiş gibi, illa kadının bir suç işlemesi gerektiğine inanılıyor. Kadının hak ettiğine yani. "Niye ben el kaldırmıyorum karıma?" diyen erkek de, "Niye benim kocam beni dövmüyor?" diyen kadınların doğuştan suçlu olduğunu düşünüyor. Kendileri dayak atmadığına, yemediğine göre yeniyorsa bir nedeni vardır diye düşünmeleri. Kendi başlarına gelmeden olayın vahametinin farkına varmamaları. O zaman da durumu kanıksamaları.
Baştaki sorunun cevabına gelirsek; Eskiden de vardı şiddet olayları ve ne yazık ki medya ilgisiz kalırdı bu olaylara. Kadın, genç ve güzelse 3. sayfaya taşırdı, "Güzel kadının kötü talihi" türünden başlıklarla olayı ajite ederek.
30 yıl öncesine kadar bu konu KADINCA gibi kadın dergilerinin konusuydu, 15-20 sene öncesine kadar da töre, tecavüz ve dayak haberleri gazetede "benim haberlerimdi" feminist olduğum ve bu konuyu sürekli gündeme getirmek istediğim için. Yazı işlerindeki erkek arkadaşlar nedense sevmezdi bu tür haberleri manşete çıkarmayı veya üzerine yorum yapmayı. Özellikle de işin içinde ensest varsa.
BİRLİKTE ÇÖZELİM
Birçok kadın derneğinin konuyu sürekli gündeme getirmesi sayesinde bu gün televizyonların ana haberlerinde ve gazetelerin manşetlerinde bu haberleri okuyoruz. Ve da AB'nin bu sorunu da çözmemizi şart koştuğu için. Toplumda kadının konusu ve kadına yönelik şiddet konusunda sınıfta kaldığımız için. Ve bu yüzden sanki ilk kez duyuyormuşuz gibi şaşırıyoruz.
Bazılarımız hala varoşlarda veya kırsal kesimde yaşandığını zannediyor bu olayların. Hala başını kuma gömüyor yani. Ve en büyük yanlışı ise hala bunu "kadın sorunu" olarak görmekle yapıyoruz.
Yıllar boyu televizyoncular bu konuyu sadece kadınlarla tartışmayı seçtiler.
Oysa kadına yönelik şiddet, kadın sorunu değil tam tersine erkek sorunudur. Neden erkekler sevdikleri kadınları öldürecek kadar dövmeye kalkışıyorlar? Neden sevdikleri ve onsuz yapamayacaklarını düşündükleri kadınlardan aynı zamanda nefret ediyorlar? Erkeklerin derdi ne? Neden canileşiyorlar? Bunları araştırmamız gerekiyor.