• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
SEDA KAYA GÜLER

Kaza değil cinayet!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23 Aralık 2013, 19:51
Başka bir ülkede olsa 11 gencin ölümüne sebep olan trafik kazası günlerce böyle geçiştirilir mi dersiniz?
Korkunç bir olay. Aslında bu bir kaza değil, bir cinayet. Peki, bu cinayetlere hala ses çıkarmayacak mıyız? Bizzat Kayseri Valisi Orhan Düzgün açıkladı: Aracın son iki yıldır fenni muayenesinin yapılmamış. Dolayısıyla bu aracın taşıma belgesi yok yani ruhsatsız. Peki, bu kimin suçu? Biz yolcular mı denetleyeceğiz bunu, trafik ekipleri mi?
Vali, "Bu şartlara uymayan, şehirlerarası yolcu taşıma şartlarına uymayan bir midibüs maalesef" diyor. Hep maalesef diyoruz zaten. Her şeye maalesef. Olan hayatının baharında pırıl pırıl 11 gence oluyor. Ve "maalesef" demek bu kişileri geri getirmiyor. Rakamlar her yıl binlerce kişiye trafik kazasında kaybettiğimizi gösteriyor. En son 2009 yılında yapılan araştırmaya göre bir yılda trafik kazalarında ölenlerin sayısı 10 bin. Kaynak: Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği internet sitesi.

DENETİMLER YETERSİZ

Kayseri'deki kazadan sonra yapılan teknik inceleme de minibüsün freninin tutmadığı anlaşılmış. Ve böyle bir araçla yola çıkmak son derece tehlikeliyken, şoförlerin yakıttan tasarruf etmek için daha kısa ama bir o kadar da tehlikeli bir yolu tercih ettikleri ortaya çıkmış. İşte bu yüzden "cinayet" diyoruz. Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği (KTYG) de öyle düşünüyor.
Başkan İhsan Memiş, yaptığı açıklamada, "Türkiye'nin Karayolları Trafik Kanunu 1983 yılında çıkmış tamamen kamu kuruluşlarını haklı ve tüm vatandaşları da suçlu gösteren bir mantıkla hazırlanmıştır. Belli kuruluşlar isimlerini bu kanuna yazdırmışlar. Ancak çoğunlukla görev yapmıyorlar ve çözümler de üretmiyorlar" diyor. Yani bir kanun var ama paramparça. Memiş'e göre gizli buzlanmayı, kış lastiğinin önemini, araçların fenni muayenesinin olup olmadığını vatandaş da yetkililer de kavramış değil. Araç sahipleri, firma sahipleri, bu aracı tutanlar, bu aracı kullanan sürücüler henüz bu bilinç ve sorgulamayı yapmıyorlar.

BİR YILDA 10 BİN ÖLÜ

İhsan Memiş de soruyor "Suçlu kim?" diye.
"Şehrin valisi mi, kaymakamı mı, karayolları bölge müdürleri mi, o servis aracını veya midibüsünü kiralayanlar mı, kiraya verenler mi, sürücüler mi, yolda denetim yapmayan trafik zabıtası mı veya o araca binerek bu dünyadan genç yaşta gidenler mi?"
Ölenlerden ikisinin yaralılara yardım etmek isterken başka bir aracın çarpması sonucu ölmeleri de işin başka bir trajik boyutu. Hepimize düşen dersler var bu olayda. 10 bin kişi çok büyük bir rakam. Adeta bir kıyım. Buna "dur" dememiz lazım. O yüzden insanlar hava yoluyla yolculuğu tercih ediyorlar. Çünkü uluslararası bir denetim var. Buna uymak zorundasınız. Karayolunda da bu denetim olmalı.
Uçaktan indikten sonra da arabaya binmek zorundayız ve şehir içinde araba kullanıyoruz. Önce kendimiz denetim yapacağız sonra da yetkililerden hesap soracağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.