Bu hafta sonu İzmir'de çok farklı duygular yaşıyorum. Bu akşam Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde vereceğimiz konseri salonun açılış gecesinde hayal etmiştim. Gerçekleşecek olması çok güzel bir duygu.
Ne var ki on gündür sesimdeki pürüzü düşünüp "Eyvah! Tam İzmir konseri öncesi başıma gelene bak!" diye endişeleniyordum da. Ses tellerimde bir kanama olmuş. Doktorum konuşmayı yasaklamıştı. Neyse kendime iyi baktım. Sesim düzeldi, öksürüğüm kesildi ve moralim yerine geldi. İzmir izlenimlerimin hepsini haftaya paylaşacağız...
YAŞ YEDİ
Yaşım yedi. Bir Elazığlılar gecesinde (rahmetli babam Elazığ doğumluydu) mikrofonla kalabalık önünde ilk kez şarkı söyledim. Tek şarkılık ilk konserimde söylediğim şarkı bir Harput türküsüydü: "Sigaramın Dumanı Yoktur Yarin İmanı"... Konser mekanı ise şimdi Swissotel olakn eski Büyük Efes Oteli'nin bulunduğu alandaki bir lokaldi. Boyum mikrofona yetişmediği için sandalye üzerine çıkarmışlardı beni. O günü yaşayanlardan biri ilkokul öğretmenim Hatice Birkan'ın oğlu Üner Birkan'dı. Umarım bu gece bizi izlemeye gelir.
EYÜP HOCAM
Ortaokulu bitirdiğimde babamdan bana akordeon almasını istedim. İzmir'in tanınmış orkestralarından Çalışkantürk Orkestrası'nın şefi Eyüp Çalışkantürk hocam oldu. Müzikte altyapımı o hazırladı. Bana akordeon çalmayı öğretti. O günlerin en moda İtalyanca şarkılarının notalarını verdi. Bir gece çaldıkları lokalde onların orkestrası eşliğinde iki şarkı söyledim. Sahneye ilk çıkışımdı. Eyüp Çalışkantürk hocam bu akşam bizi dinlemeye gelecek. O kadar mutluyum ki.
SPUTNİK-6
On yedi yaşındaydım. Atatürk Lisesi'nde arkadaşlarımla kurduğumuz Sputnik-6 Orkestrası'yla İzmir'in delifişek gruplarından biri olmuştuk. Ben piyano çalıp şarkı söylüyordum. Tenor saksofona dışardan bir takviye almıştık: Tezer Barutçuoğlu. Bir süre beraber çalıştık. Yaklaşık 42 yıldır görüşemedik. Bu akşam eşi Sevin'le birlikte konserimizde olacaklar. Bundan da çok mutluyum.
YUVA 77
Yıl 1967. Kısmet Otel'in yedinci katında güzel bir kulüp vardı. İki asansörle çıkılırdı ve adı "Yuva 77"ydi. Cumartesi- pazar matinelerinde çalardık "Sol Anahtarları" grubumuzla. Kaya Güngör ve Gündüz Giresunlu yıllardır Almanya'da, Vedat nerelerde bilmiyorum. Yalçın Kezer ise Maça Beşi'nin basçısı oldu. Üstelik yenilenmekte olan Kısmet Otel'in mimarı. Onunla görüşebiliyoruz. Ama bu gece Maça Beşi'nin Kordon Otel'de programı var ve Yalçın kardeşim bizim konsere gelemeyecek. Oysa onu da bizleri izlerken karşımda görmek isterdim...
DELILAH
1968 yılının Temmuz ayı. İspanya'nın popüler şarkıcılarından Nino De Murcia, o günlerin flaş grubu Okan Dinçer ve Kontrastları eşliğinde İzmir'de konser veriyor. İlk 45'lik plağım yeni yayınlanmış. O konserde ben de yer alıyorum. Tom Jones'un hit şarkısı Delilah repertuvarımda. Konserde seslendiriyor ve çok alkış alıyorum. Şimdi 42 yıl sonra bu gece repertuvarımda yine Delilah var. Şarkılar ölmüyor. Ben o kadar yıldır aynı heyecanla söylüyorum, dinleyenler her seferinde aynı coşkuyla paylaşıyorlar.
Sibel Gazinosu, Mehmet Ali Restoran, Kadifekale Gazinosu, Büyük Efes Oteli'nin çatısı, meyhanesi, Bergama Restoran, Ertekin'in Key Club'ı İzmir'de çalıp söylediğimiz, benim için unutulmaz anılarla dolu mekanlar. Ben hiçbir Fuar bahçesinde program yapmadım. Ama Ekici Över'de Sezen'le (Aksu) bir konsere çıktığımızı hatırlıyorum. Alsancak Stadı'nda ülkemizin en güçlü sanatçılarıyla verdiğimiz konserler de unutulacak gibi değil... 70'lerin ortasında İstanbul'a yerleştikten sonra bir iki konser dışında yıllarca İzmir'de program yapmamıştım.
1993'te Konak Meydanı'nda Vilayet önünde Kemeraltı günlerinde, 1996'da Açıkhava Tiyatrosu'nda Jose Feliciano ile sahne alışımız Aysun'la benim için unutulmaz. 1996'da Etap Pulman'da bir kış sezonu boyunca Erol Kaynar'ın işletmeciliğinde Aysun'la harika geceler yaşadık. Geriye dönüp baktığımda "Ne günlerdi o günler" diyeceğim öyle İzmir anılarımız var ki.
Bu akşamki konser umarım en unutulmazı olur...