29 Mayıs 1976 gecesi İstanbul Tarlabaşı'nda çok iyi bir rock gitaristi, ünlü bir müzisyen, yakın bir arkadaşının garsonyerinde çıplak ve boğazı çorapla sıkılarak boğulmuş bir halde ölü olarak bulundu. Katili ise kısa bir süre sonra, Milliyet Gazetesi'nin usta karikatüristi Bedri Koraman'ın çizdiği robot resim sayesinde yakalandı. Öldürülen ve eşcinsel olarak bilinen müzisyenin adı Mesut Aytunca'ydı ve henüz 32 yaşındaydı.
***
1950'lerde ve 1960'ların başlarında İngiltere'den başlayarak tüm dünyaya yayılan bir Shadows dalgası vardı. Fender marka gitarlarıyla yarattıkları sound ve özellikle enstrümantal "Apache" şarkısıyla yaptıkları sükse Shadows grubunu dünya çapında şöhrete taşımıştı. Her, yeni müziğe başlayan gitarist Shadows'un gitaristi Hank Marvin gibi gitar çalma heveslisiydi o günlerde. Shadows aynı zamanda "The Young Ones" şarkısıyla fırtınalar estiren Cliff Richard'ın eşlik grubuydu. Beatles öncesi İngiltere'nin müzik ilahları olarak "Cliff Richard ve Shadows" gösteriliyorlardı. Plak satışlarında önlerindeki tek rakipleri Elvis Presley'di...
***
1966'da Hürriyet Gazetesi tarafından Türkiye çapında düzenlenen Altın Mikrofon müzik yarışmasını Siluetler grubu kazandı. Solo gitaristi Mesut Aytunca olan grup, Erol Bilem (Bas gitar), Mehmet Dirlar (Ritm gitar) ve Aydın Daruga (Bateri) den oluşmaktaydı. Siluetler, yarışmada "Lorke" adlı enstrümantal şarkıyı o ünlü Shadows grubunun tınılarıyla çalmış ve başarılı olmuşlardı...
***
Mesut Aytunca dönemin en iyi rock gitaristlerinden biri olarak gösteriliyordu. Moğollar grubunun kurucularından Aziz Azmet ve Murat Ses'le de çalıştı. 1968'de grubundan ayrılan arkadaşları Moğollar'ı kurunca Mesut Aytunca, Siluetler'in yeni kadrosuyla 1969'da "Eziliş/ Leb-u Leb" 45'liğini yaptı. Grup 1970'te dağıldı. Aytunca'nın ilk solo plağı da "Gurbet İlde / İki Seven Deli Olmaz mı" 1972'de yayınlandı. İki şarkı da onun bestesiydi...
***
Sanatçı 1973'de bir İtalyan orkestrasına girip Kuveyt'e gidince Siluetler grubu tamamen tarihe gömüldü. Aytunca, 1974'te bir solo plak daha yapıp müzikten uzaklaştı. 1944 İstanbul doğumlu olan usta gitarist, Tıp fakültesini 3'üncü sınıfta terk etmiş, ardından Gazetecilik Yüksek Okulu'nu bitirmişti. Müzik hayatına da daha 16 yaşındayken Gökçen Kaynatan Orkestrası'nda bas gitar çalarak başlamıştı...
***
Ben Mesut Aytunca'yı Yeni Asır'da yazmaya başladığım ilk dönemlerde 1965'de İzmir'e Büyük Efes Oteli'ne program yapmaya geldiklerinde tanıdım ve röportajlarını yaptım. Grubu da ilk ve son kez orada dinledim.
Gitar çalışını çok beğenmiştim. Yıllar sonra Moğolar'ın üyesi Taner Öngür, Mesut Aytunca için "Erken bir David Bowie" benzetmesi yapmıştı.
Trajik ölümünden sonra bir dergi röportajında onu yakından tanıyan Moğollar'ın kurucularından Murat Ses, sanatçıyı şöyle anlatmıştı:
"Bence Türkiye'de grup anlayışının temelini atmış kişidir. Shadows'tan yoğun biçimde etkilenmişti. Hank Marvin'in tekniklerini en ince ayrıntısına kadar özümsemiş, içeriğini yerelleştirmişti. Konserlerinde Shadows cover'larının yanında "Lorke" ya da "Kaşık Havası" gibi düzenlemelere de yer verirdi. Birlikte ürettiğimiz uzunçalarda orga ve armonikaya belirgin bir ağırlığın verilmesi, star solo gitarist Aytunca'nın yer yer kendini geriye çekebilmesi, yeniliğe olan açıklığının ve gençlere verdiği fırsatın göstergesidir. Onu saygıyla anıyorum."
***
Bizim kuşağın bir süre beğeniyle dinlediği, grubunda davulda Salim Dündar, piyanoda Metin Alatlı gibi müzisyenlerin de çalıştığı Mesut Aytunca 39 yıl önce bir cinayete kurban giderek aramızdan ayrıldı. Usta bir gitarist olarak müzik tarihimize adını yazdıran sanatçıyı ölüm yıldönümünde genç kuşaklara tanıtmak istedim...
***
Bugün, bir başka sanatçıyı, daha 25 yaşındayken motosikletiyle yaptığı kazada hayatını kaybeden Uzay Heparı'yı 21'inci ölüm yılında anıyoruz. Onno Tunç'un tahtına adaydı ve çok genç yaşta aramızdan ayrıldı. Sevgiyle hatırlayalım ve unutmayalım...