• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
BESİM KAZADO

Sürpriz İzmir ZİYARETİ

besim.kazado@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03 Eylül 2016, 17:38
Bana da sürpriz olan İzmir ziyaretinde Baz Ailesi’nin davetiyle muhteşem bir kına gecesine katıldım. Muazzez Abacı tiplemem ile bu güzel geceye küçük bir katkı da ben yaptım. Tabii bu ziyaret Ajda’mın Fuar konserini kaçırmama da yaradı. Yüksel Uzel ve Leyla Meşulam ile neredeyse sahneden izledik konseri...

Sakin sakin otururken NY'taki evimde Figen Baz, Yüksel Uzel, Şebnem Bursalı'nın bir Whatsapp fotoğrafı geldi telefonuma. Resimde arka planda Ekol Hastanesi'nin imparatoru Mehmet Baz tüm haşmeti ve sevimliliği ile buradayım ama arka plandan takip ediyorum olayları dermişcesine oturuyordu. Ki öyle de oldu. Biz sohbete koyu koyu dalmışken zarif eşi Figen Baz ile tüm seyahatimin tarih ve saatleri ayarlanmıştı.
Ve 10 gün sonra İzmir... Kısa bir aradan sonra 2 yıldır hasretini çektiğim İzmire 2. gelişim çok mutlu etti beni. Tabii alandan gelir gelmez ilk işim Aysel (Uysaler) ve Mehmet (Çakubay) buluşması oldu. Bunu ertesi gün değerli müdürem canım kızım Şebnem Bursalı ve Yasemin Şenkula buluşması izledi. Saatlerin nasıl geçtiğini anlayamadan barbun faslı geldi. Her geldiğimde Yeşilköy hava meydanında gördüğüm o dev sandalyenin başarılı patronu 'sandalyeci' firmasının yaratıcısı Kerim Başterzi ile tanıştım. Büyük bir çalışmanın sonunda yaratılan bir başarının öyküsünü dinledim. Ne diyeyim 'Helal olsun'...

RÜYA GİBİ BİR KINA GECESİ

Veeee o içimi açan, hasretini bu güzel aile ve çok yakınların yarattığı o nefis, o emek, sanat, sıcaklık dolu 'kına gecesi'. Birbirilerine bağlılıkları, sevgi saygıları ile kaynaşmış Baz ailesinin o sımsıcak 'kına gecesi'...
Ben itiraf edeyim, belki işletmeciliğimden dolayı, belki tabiat olarak çok yaşadığım ama pek haz duyamadığım bu tarz gecelerden uzak dururum. Geçen akşamki bambaşka idi. O candan karşılamaya o sade ama çok başarılı şıklık... Muhteşem Yüzyıl kostümlerini hazırlayanYavuz Göktekin ve eşinin imzasını taşıyan rüya gibi kostümler ve Makyaj Atölyesi'nin sahibesi makyaj sanatçısı harika kadın Dilek Mutlutürk'ün makyajlarına 'Beyaz Lale'nin sade ve şık dekorasyonu da eklenince muhteşem bir gece çıktı... Neler vardı? Neler yoktu ki!! Kına gecesini yaşatacak kızların birbirinden güzel kızların danslarından, halaylara, hele o geceyi basan erkeklerin meşalelerle bahçeye girmesinden onların da katılıp yeşilliklerin üzerinde devam eden halayların, kınaların, gelinin pardon güzel gelinimizin toprak sürahi ile gelip kızları toplayıp onu kırması, İzmirimizin en güzel hanımlarının birbirinden şık kaftanlarla gelip geceye rengin rengini katmaları misafirlere inanılmaz güzel ilgi, gecenin en neşeli anından itibaren İzmir'in ayrı bir rengi ayrı bir neşesi Mikrop'un çılgınca sahne alması ve de tansiyonu her geçen dakika artırması... Tabii ki bir şey detayları ile hazırlanınca tebriği hakkeder ama bu hazırlıklara bir de candan ilgi ve çalışma girince işte o zaman ayakta alkışlanır. İnanın (başta yeni gelin Öykü'nün tiyatro eseri hazırlar gibi hazırlayıp sunduğu esrine Figen Hanım'ın Mehmet Bey'in, tüm aile ve arkadaşlarının katılımı eklenince harika bir eser bir müzikal çıkmış. İşte Baz Ailesi'nin bu muhteşem gecesi imza gibi olmuş. Güzelin güzeli geceye katılanlardan ancak bizim masada olanlarla size sunduğum resimleri çekebildim. Üzerime düşen vazifenin binde birini 'Abacı' tiplemesi ile sunabildim. Memleketimizin 'tek' diyebileceğim 'Ekol' hastanesinin değerli, candan, sanatsever sahipleri Baz Ailesini tekrar tebrik ediyorum. Çocukları, o birbirinden değerli iki delikanlıya verdikleri aşıladıkları o tertemiz aile güzelliğini o güzel gelinlerinin saygı ve sevgilerini inanın yeni gençliğimizin biraz fazla rahat olduğu bu dönemde gurur ile tebrik ediyorum. Ağabey Sami Baz'ın kendi düğününde hazırladığı ve sunduğu harika 'efe' dansını unutmadık. Bakalım kardeş ne yapacak?

İŞTE BİR SÜPERSTAR

Size 3 günlük İzmir"imi dolu dolu anlatmaya çalıştım.
Cuma gecesini de 1 cümle ile anlatmak istiyorum. Her zaman sahifelerce anlatırım.
Değişen bir şey yok, belki daha da mükemmel çünkü. Son İstanbul, Bodrum konserlerini basın, facebok, instagram'dan sıkı sıkı takip ettim. İzmir'deki Fuar gecesine yetiştim Yüksel Uzel ile, bize Leyla Meşulam da katıldı, sahnenin ortasına orkestrada çalıyorcasına oturabildik, kaç bin kişi vardı... Yine en güzeldi, yine en iyi o söylüyordu, yine en şık o idi, yine 7 den 70'e hepbir ağızdan okuyordu herkes, yine herkes deli gibi coşmuştu, yine en güzel ve renkli hakiki konseri vermişti, yine en başarılı dünya standardında bir gösteri idi, yine en mütevazisi o idi, yine Tekti, Ajda idi...

ALSANCAK ÖZLEMİ

Dün canım Yüksel'im (Uzel) geldi yanıma İzmir'e. Gidiverdik 'Sir Winston'a.
Bernaile Davut'un süper sevdiğim kafesine. Önce benim canlarımdan Saffet'im (Gözlükaya) geldi. Nasıl severim onu kızım gibi. Başarılı mimar kızımla ne güleriz ne dertleşiriz ne de anlaşırız. Azıcık hasret giderdik ki homeopati ilminin ustalarından Levent Buda geldi. Hakikaten Alsancak ayrı bir keyif. Hadi bir de 'Reyhan'da çay içelim dedik. Çeşme'ye gidecek Şenay'ım (Düdek) bir 'ce' dedi. Aynı anda Şenay'ın da çok sevdiği kardeşimiz Kerem Alışık geldi. Fuar ve Karşıyaka'da sergileyeceği oyunlar için gelen Alışık, hakikaten harika bir genç ve sanatçı. Tabii Alsancak turunda en çok uğradığım yerlerden biri de 'Miraç'ın butiği. Kahve, ıhlamur ve bol seyahat hatıralarımız... Ve de Miraç'ın her zamanki zarafeti bir şeyler içelim... Alsancak'ın limonatası. Süper. Bu arada butiğin önünde otururken Fransız Konsolosumuz Zeliha Toprak geçiyordu ki pek heyecanlıydı. Güzeller güzeli kızı Yasemin'in yaş günü ve çok özel çok güzel bir akşamına yetişiyordu. Yasemin'ciğim tebrikler...

TEZAHÜRAT İLE KARŞILANDIM

Baz ailesinin yapacağı yeni bir davete gelmek için en yakın olarak 2. torunun doğmasını bekleyeceğim NY'ta.
Ne mutluyum İzmir'i çok seviyorum, İzmir de beni seviyor dermişim. Şaka bir yana geçen gün her gün uğradığım 'Alsancak Unlu Mamulleri'ne sabah sabah ekmek almaya gidiyordum ki kafelerden birinde oturan bir grubun içinden bir hanım 'bir dakika' deyip koştu, dün çıkan sahifemle geldi.
Masa tezahürata geçti. İçimden, birileri bu yaşlı Besim'i neşelendirsin diye bu grubu tutmuş olabilir mi? diye geçirdim.
Bu arada sayfamın gerçekleşmesinde çok emeği olan Burcu Ilgın'a buradan 'ellerine sağlık canım benim' diyorum ve hemen kahvesini içmek üzere gazetemize geçiyorum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.