Birbirimizi kollamak, karşılıklı menfaatlerimizi kullanma adına başlattığımız ilişkilerin yıllardır adı "Al gülüm ver gülüm "cümlesinde toplanmıştır. İlişkilerin en önemli ögesi.
Karşılıklı sevgi gösterisi, çıkar kollamak, menfaate göre hareket etmek anlamlarında kullanılan bir deyim olarak oluşmuştur.
Tabiri caizse bir kimseye yapılan hizmetin hemen karşılığını bekleme durumu. Büyüklerimiz bu durumu daha farklı dillerde anlatırlardır. "Gel bana bir adım. Sana koşayım bin adım" Acaba sevgimizi karşılık beklemeden verdiğimiz zaman değersizleşiyor mu? Yine "Kaçan kovalanır" cümlesini binlerce kez duymuşuz ve daha sonra da birçok ilişkilerimiz daha tomurcuk halinde iken açmadan solmuştur. Daha ötesi "Gurur ' denen tehlikeli bir duygunun karşısında yenik düşmeyen kişi yoktur.
Medyatik ilişkilerin temelinde çıkar ilişkilerine daha çok rastlarız. Üzücü olsa da hayatın en basit gerçeklerinden biridir ki bazı insanlar çıkarlarına diğerlerinden daha düşkün olurlar, kendilerini hep en önde görmek; iyi olana, güzel olana tek başlarına sahip olmak isterler. Bazıları büyümemiştir, bazıları dünyada ayakta kalmanın tek yolunun bu olduğunu sanır, bazılarının ise egosu doğuştan şişkindir. Bazıları ise ne kadar bencil/benmerkezci olduğunun farkında bile değildir. Kendi çıkar ve ego alanlarına en sevdikleri insan bile girse tahammül edemezler, çaktırmadan kuyusunu kazarlar, ellerinde görünmez iğnelerle gezerler. Rekabet hayatlarının dinamiği haline gelmiştir.
Özellikle de farkında değillerse değişmeleri mümkün değildir. Bu konudaki en ufak bir eleştiriyi bile büyük bir kırgınlık ve saldırganlık patlaması ile karşılayabilirler.
MENFAATİN KUYRUKLARI
İçimizden çok azı kendi egolarının kapsama alanına girmeyen bazı gündelik konularda çok destekleyici olabilirler, sizi dinlerler, çok iyi arkadaş olurlar hatta ihtiyacınız olan şeyi ne yapar eder. bulur önünüze sererler. Her zaman da gerçekten çözüm bulmaya çalışırlar ve siz mutlu olduğunuzda gerçekten sizinle mutlu olurlar.
Yıllardır aşk yaşayan çiftlerin ayrılmaları, menfaat kuyruklarının birbirlerine dolanmasından ileri gelmiyor mu?
Ne yaparsak yapalım insan olmanın doğasında bencillik ve egoizm hep var.
Dünyaya gelirken biyolojik bedenimizin parçası halinde doğmuşuz. Bu özelliğimizi körelterek onun yerine bizi daha erdemli hale getirecek özelliklerimizi geliştirebiliriz.
Hep şöyle biliriz; bir anne ile bebeği arasında hiçbir menfaat ilişkisi yoktur.
Halbuki yanılırız. Hiçbir paranın satın alamayacağı en yüce menfaat ilişkisi bir anne ile bebeği arasındadır. Bebek annesi olmazsa hayatta kalamaz, anne de hayatındaki parayla satın alamayacağı en büyük tatmini veya yararı da o bebeğin annesi olmaktan sağlar.
YOK ASLINDA FARKIMIZ
Bu genel itibariyle doğaldır ve olması gerekir. Dünyada hiçbir ilişki yoktur ki menfaate dayanmasın. Maddi bir dünyada bol rakamların ve her şeyin bir bedelle ölçüldüğü bir yaşam içindeyiz. Toplum kültürünün en basit ve en gelişmiş türüne kadar karşılıklı alışveriş içindeyiz. Yargılıyoruz, kızıyoruz, küsüyoruz fakat hepimiz aynı şeyi yapıyoruz. İstek ve duygularımızı yaşarken kendimize cömert, karşımızdaki kişiye cimri oluveriyoruz farkında olmadan. Bilerek ve isteyerek yapıyorsak, bilinçaltımız kendini korumak adına geriye çekilip bekliyor. Küçük bir nebze de olsa kendini değerli hissetmek için karşılığını bekliyor. Sonuçta "Al gülüm ver gülüm" olmazsa olmazlarımızdır.
"Yok birbirimizden farkımız" diyerek hiç şikayet etmeyelim. Hepimiz aynıyız.