• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Eline dizine dursun FİLİZ ÖZKOL

Eline dizine dursun

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Temmuz 2021, 19:08
Yıllardır dinlediğimiz şarkıların sözlerinde yana yakıla en olumsuz dualar saklıdır. Kızgınlık içinde ağzımızdan çıkan binlerce kelimelerin cirit attığı söz düolarının hedefine acaba hangisi ulaşıyor. Çok istediğimiz şeylere kavuşamadığımız zaman, neden başkalarına öfke kusarız. Kim, kime göre haklı?
Bazen 'olmuyorsa olmuyor' diyebiliriz.
Haklı ve haksız olma matematiği karışıktır.
Hemen hemen herkes yaşamın birçok kavşağında hak etmediği davranışla karşılaşmıştır.
Kötü söz sahibine döner diye avuntularla kendimizi temize çıkarmaya çalışabiliriz fakat kötü niyet sözleri hep varlığını göstermiştir.
NİYE BEDDUA EDİLİR Kİ?
Bakalım bu beddua nasıl bir şeydir.
"Yaptığım iyilik gözünüze dizinize dursun" cümlesinin, serzenişin ötesinde bir "aht" olduğunu hepimiz biliyoruz.
Birçoğumuzun, kızdığı veya gerçekten yüreğimizin yandığı konularda, "Ahhhh" çektiren durumlarda, istemeden veya isteyerek dudaklarından dökülüvermiştir.
Bir başka benzeri de; nankörlük eden birisine `Allah nankörlüğünün cezasını seni kör ve kötürüm ederek versin` anlamında söylenen bir başka sözde, "Yaptığım iyilik gözünüze dizinize dursun" anlamına geliyormuş. Yıllarca bilinen odur ki; Bir kimsenin başına kötü şeylerin gelmesi için yapılan duaya " BEDDUA " denilmektedir.
İnsan niye beddua eder? Gücü bir şeylere yetmez; çaresizlik içinde Yaradan'a sığınır; işi ona havale eder. Beddua işe yarar mı? Henüz bilinen bir açıklaması yok ancak insan en azından engelleyemediği kötülükler karşısında beddua ettiğinde içini rahatlatıyor. Acaba başka ülkelerde bizim ülkemiz kadar beddua kullanan var mıdır?
PEKİ NANKÖRLÜK NEDİR?
Nankörlük aynı zamanda bir vefasızlıktır.
Zira nankör kişi, kendisine iyilik eden ve nimet veren ile arasındaki vade ve dostluğa aykırı davranandır. Onun iyi niyetine kötülükle karşılık vermiş¸ umutlarını örselemiştir. Şükür insani bir erdem iken¸ nankörlük erdemsizliktir.
Dilimizde nankörlük daha çok insanların kadir bilmezliklerini ifade etmek için kullanılır. Bu da onların birbirlerinden gördükleri iyiliklere karşı teşekkürü terk eden nankörce davranışlarını ifade eder. Hangimiz yaşamadık; sıkıldığında arayan, kimsesiz kaldığında hatırlayan, işi düştüğünde soran, saatlerce bir dakika dinlemeden kendince yaşadığı kötülükleri anlatan, iş veya okul hayatında sizden ders alıp önemli sınavlarında yardımcı olmanız sayesinde geçtiği sınavı unutan ya da terfi vakti geldiğinde yalnızca kendini ön plana çıkaran, yıllarca sevdiğiniz kişinin sizi çıkarları için görmezlikten gelen, insan hakkı bilmeyen, yalancı ve sahtekar, yaptığınız sayısız iyilikleri hiçe sayan, inkar eden, suçlu olduğu halde size suçu yükleyen, kendisinin yapmadığını sizden bekleyen yapmadığınızda da sizi yargılayan nankör ve vefasızları?
VEFA VE FEDAKARLIK KARDEŞTİR
Vefasızlık ve nankörlük aslında iki kötü kardeş gibidir. Tersi ise yine iki kardeş gibidir ama bu defa vefa ve fedakarlıktır.
Garip bir çelişki içinde ilişkilerimiz hayatımıza yayılmış durumda.
Teşekkür; nezaketi, asaleti, zarafeti gösteren insana mahsus bir davranıştır.
Aynı zamanda bir gönül borcu ve vefadır.
Teşekkürü ve nankörlüğü insan aslında kendisi için yapar. Bu davranışın sonuçlarından birinci derecede etkilenecek olan o insanın kendisidir. Bu davranışlar insanın şahsiyeti ve insanlık kalitesi hakkında fikir verir. İyi insan olmak kendimize olan saygımızı arttırır ve ruhsal durumumuzu düzeltir. Bilinçaltımız karışmaz. Kimse için kötü düşünmeyelim. Yaşadıklarımız ne olursa olsun her şey bu dünyada kalacaktır Hayat, yaşadığımız sürece bizi sınavdan geçirir. İYİLİKLER HEPİMİZ İÇİN OLSUN. Güzel duygularda buluşalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.